Fabrika önünde tehlikeli gerginlik!

İzmit’te bulunan Kalibre Boru fabrikasında örgütlü Türk Metal Sendikası temsilcileri, Evrensel‘de yayımlanan bir habere göre; Emek Partisi (EMEP) üyelerinin bildiri dağıtımını engelledi. İşçileri örgütleyip EMEP’lilerin üzerine yürüyen iş yeri temsilcileri, bildiri dağıtımına engel oldu. Türk Metal iş yeri temsilcileri Serhat Konuk ve Ahmet Tayfun Hızlı “Gelin arkadaşlar” diyerek işçilerle EMEP üyelerinin üzerine yürüdü. Bildirileri EMEP üyelerinin ellerinden müdahale ederek zorla alan Konuk ve Hızlı, yere atarak üzerinde yürüdü.

Müdahalenin ardından polisi arayarak şikâyette bulunan EMEP üyeleri, Konuk ve Hızlı hakkında suç duyurusunda bulundu. Başiskele Polis Karakolu’ndan gelen ekipler, Konuk ve Hızlı’nın ifadelerini almak üzere karakola götürdü. Burada EMEP üyeleri şikâyetçi oldu. İş yeri temsilcileri, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

EMEP: KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK!

Konuyla ilgili açıklama yapan EMEP İl Başkanı Arzu Erkan, “Partimiz işçi sınıfını; sermaye ve hükümetin saldırılarına karşı uyarmak, birlikte mücadeleye çağırmaktan geri durmayacağı gibi sendikal bürokrasinin işçi sınıfının haklarının geriye gitmesindeki uğursuz rolünü anlatmaya da devam edecektir” dedi.

Erkan’ın açıklamaları şöyle: “Daha önce de Türk Metal Sendikası’nın örgütlü olduğu federal Mogul fabrikasında patron sendikası MESS’in işçiler üzerindeki denetim ve baskıyı artırmak için gündeme getirdiği MESS-SAFE ile ilgili bildiri dağıtan arkadaşlarımız sendikanın işyeri temsilcilerinin engellenmesi ile karşılaşmıştı, şimdi de benzer bir tutumla Kalibre Boru işyerinde karşılaşıyoruz. Üstelik bu sefer bir sendikanın temsilcisinden daha çok işçi düşmanı çete görünümündeki bu grup sadece engelleme ile sınırlı kalmamış, arkadaşlarımızı darp ederek bildirilerimizi ellerinden almaya kalkmıştır.

“ORGANİZE BİR KIŞKIRTMA!”

Türk Metal iş yeri temsilcilerini rahatsız eden bu kez kıdem tazminatının gasbına karşı mücadele çağrısı yapan bildiriler olmuştur. Bir işçi sendikası olduğunu iddia eden Türk Metal sendikası, sınıfa dönük bu devasa saldırı karşısında işçilere diğer kesimlerle birleşme, inisiyatif alma ve sendikanın karar alma ve uygulama süreçlerinde etkin olma çağrısı yapmamızdan yine rahatsız olmuştur. Üstelik gayet organize bir şekilde içerde çalışan işçileri partimize karşı kışkırtmaktan geri durmamışlardır. Tıpkı uygulamalarına karşı çıkan, muhalefet eden kesimleri ‘vatan hainliği’ ve ‘teröristlikle’ suçlayan iktidar gibi Türk Metal temsilcileri de sınıfın partisinin işçilere sendikal demokrasi, işçi inisiyatifini anlatmasından rahatsızlık duymuş aynı yalana sarılarak işçileri ‘Bunlar vatan millet düşmanı’ diyerek partimize karşı kışkırtmaya çalışmıştır.

Metal işçilerinin 2015 Metal Direnişindeki sendikal demokrasi talebinden ders çıkarmayan Türk Metal anlaşılan odur ki tüm bu pandemi sürecinde işçinin yanında değil de patronların yanında olduğunun daha net görüldüğü bir ortamda o günlerin yeniden yaşanacağından korkmaktadır. Ebetteki korkunun ecele faydası yoktur. Metal işçileri kendi çıkarlarının tam karşısında tutum alan, kendi emeği ve alın teri üzerine çöreklenmiş sendikal bürokrasiyi söküp atması gerektiğini görecektir.”