Müsilaj

Tahir Büyükakın’ı siyasi olarak pek çok konuda eleştirebilirsiniz.

Ancak popülist yaklaşımlar yerine, gerçek sorunlara müdahale ettiğini görmezden gelemezsiniz.

Göz boyamak için popülist işler yapmak yerine kentin geleceği için çaba sarf ettiğini pek çok konuda görüyoruz.

Özellikle İzmit Körfezi ve Kocaeli’deki çevre konuları Tahir Büyükakın için kırmızı çizgi.

İzmit Körfezi’nin kendine gelebilmesi için elinden geleni yapıyor.

Dip çamuru temizliği ile körfezin yaşam kalitesini artırmaya çalışıyor.

Her yıl binlerce yavru balığı İzmit Körfezi’ne salarak balık popülasyonunu artırmaya çalışıyor.

Bir de görünmeyen, reklamı yapılmayan işler var.

Kocaeli’de 13 arıtma tesisi var.

Yıllık 700 milyon TL maliyetle çalışıyorlar.

İzmit Körfezi’ne bir damla atık su arıtmadan deşarj edilmiyor.

Ancak bu tek başına yetmiyor.

Marmara çevresindeki diğer belediyelerin de elini taşın altına koyması gerekiyor.

Tahir Büyükakın dün anlattı.

Marmara ölüyor.

Müsilaj tehlikesi yine kapıda.

Bu defa çok daha büyük bir boyutla gelecek.

Büyükakın’dan dinleyelim…

“Deniz kirletmeye devam ediyorlar ama mangalda kül bırakmıyorlar. Marmara Belediyeler Birliği Başkanı olduğum dönemde Marmara Denizi için birçok karar alındı. İstanbul için 4 arıtma tesisi acil olarak yapılması gerekiyordu. Marmara Denizi’ne ihanet etmeye devam ediyorlar. Ben burayı ne kadar temizlersem temizleyeyim sen İstanbul’da kirletmeye devam ettiğin sürece burası temizlenmez. İnsanların aklı ile alay etmeyin. Her gün 4,5 milyon metreküp su denize deşarj ediliyor. Kocaeli’de tüm atık sular arıtılıyor. Bursa şu anda görevini yapıyor. Ama İstanbul belediye başkanı görevini yapmıyor. Konserlere para buluyor. Böyle bir dünya yok.”

*

Deniz işinin siyasi bir tarafı yok.

Deniz insani bir iş.

Denizleri korumak zorundayız.

Bugün sabah saatlerinde İzmit sahilini deniz anaları bastı.

Nefes alamıyorlar çünkü açık sularda artık.

Yaşam alanları her geçen gün daralıyor.

Marmara çevresindeki bütün belediyelerin işi gücü bırakıp, şovdan vazgeçip bu işe el atması gerekiyor.

Tahir Büyükakın’ı genel olarak siyasi olarak eleştirebilirsiniz.

Ancak bu işte sonuna kadar haklı.

İzmit Körfezi’ni, Marmara Denizi’ni korumamız şart.

Önce kentimize bir gerdan gibi uzanan körfezimizi kurtaralım.

Daha sonra nerede bir çevre sorunu varsa birlik olalım, destek verelim, “dur” diyelim.

Kimse bu kenti sahipsiz sanmasın.

Kimse istediği gibi at koşturabileceğini düşünmesin.

Bu kent kimsesizler kenti değil.

Ne kimsenin çöplüğü olacağız, ne kimseye boyun eğeceğiz, ne kimsenin yükünü çekeceğiz.