Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Avukatlık Kanunu için Kocaeli’den üç milletvekili imza verdi!

Avukatlık Kanunu ile Bazı

SEBO min 22Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi‘ni, Meclis Başkanlığına sunuldu ve teklif bugün meclise sunuldu. Bu teklifle çoklu baro sistemi ve birçok yeni düzenleme yer alıyor. Cumhur İttifakı’ndan 117 milletvekilinin imzasıyla verilen teklifte imzası bulunan üç isim var. AKP Kocaeli milletvekilleri; İlyas Şeker, Cemil Yaman ve Sami Çakar, bu teklifte imzası bulunan milletvekilleri oldu.

sami çakır

AVUKATLIK KANUNU İÇİN TEKLİFTEKİ DÜZENLEMELER

AKPGrup Başkanvekili Cahit Özkan düzenlemedeki detalarla ilgili bugün şunları söylemişti:

“Üye sayısı hızla artan ve üye baro ilişkisinin tamamen ortadan kalktığı, İstanbul, Ankara ve İzmir; tabii gelecekte de bu artışa bağlı olarak diğer illerdeki durumu da dikkate alarak avukat sayısı 5 binden fazla olan illerde 2 bin avukat bir araya gelerek ikinci, üçüncü veya dördüncü bir baro kurulabilme imkanı getiriyoruz. 2 bin sayısını çok önemsiyoruz. Şu anda 2 bin avukatın bir araya gelerek kuracağı baro Türkiye’de 72 ilde var olan barodan daha büyük bir baro anlamına geliyor. Yani 2 bin çok önemli bir sayı. Bunun yalnızca ideolojiyle, siyasetle olmayacağı, avukat meslektaşların ortak çıkarları, menfaatleri dikkate alınarak Anayasa’da ve yasada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde bir araya gelebilecekleri hatırda tutulması gerekmektedir.

Artan avukat sayısı nedeniyle özellikle üç büyük ilde delegasyonun anti demokratik şekilde belirlenmesine de neden olduğu dikkate alınarak, Barolar Birliği delegasyonunda temsilde adalet, yönetimde istikrar anlayışıyla yeni bir düzenleme getiriyoruz. Getirdiğimiz düzenlemeyle her baro Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulunda üç delege ve bir başkanla temsil edilecek.

Üye sayısı çok olan illerde, her baroya 5 bin avukat için ilave bir delegeyle temsil imkanı sağlıyoruz. Kuruluş tarihine bakılmaksızın, 2020 Ekim ayının ilk haftası baro organlarının seçiminin, Aralık ayında da Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulunun yapılması, seçimlerin barolar için 2 yılda, birlik için ise 4 yılda bir gerçekleştirilmesi öngörülmektedir.”

Teklifin, bütün baroların adil, demokratik bir şekilde temsili için düzenlemeler içerdiğini dile getiren AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, adli yardım ve zorunlu müdafilik hizmetlerinin, avukatlar arasında eşitlik ilkesiyle adil bir denge gözetilerek yerine getirileceğini kaydetti.

Yaşam tarzı, inancı sebebiyle ayrımcılığa tabi tutulan avukatların bu ayrımcılıkla karşı karşıya kalmamalarıyla ilgili düzenleme yaptıklarını aktaran Özkan, şöyle devam etti:

“Avukatların kıyafetleri nedeniyle herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulmamaları için avukatların resmi kıyafeti olarak cübbenin olacağını bu kanunda belirttik. Yine özellikle son dönemde genç avukatların mesleğe girişiyle beraber baro aidatlarının, genç avukatlarla ilgili mesleğinin ilk 5 yılında ilgili baro aidatının yüzde 50’si oranında aidat ödemesi düzenlemesini getiriyoruz. Yargı mensubu olan avukatların, yargılandıkları davalar ağır cezada görüldüğünden bahisle, istinafta kesinleşmesini ortadan kaldırarak yüksek yargıya, Yargıtay incelemesine yargı yolunu açıyoruz.”

Teklifin hayırlı olmasını dileyen Özkan, “Teklifi hazırlayan AK Parti Grubumuza ve grup başkanvekillerimize, MHP Grubu ve grup başkanvekillerine, hukukçu milletvekillerimize yürekten teşekkür ediyorum. Teklifin hazırlanmasında, geliştirilmesinde olgunlaştırılmasında görüş, düşünce ve önerileriyle katkı sunan hukuk STK’lerine, barolara, akademisyenlere ve avukatlara teşekkür ediyorum.” ifadesini kullandı.

Muhalefetin düzenlemeye ilişkin eleştirilerinin hatırlatılmasının ardından, “Çoklu baro sisteminde muhalefetin dile getirdiği gibi AK Parti’li ya da CHP’li barolar gibi bazı durumlar söz konusu olabilir mi?” sorusu üzerine Özkan, dünden bugüne Türkiye’deki demokratikleşme çalışmalarıyla ilgili yaptıkları her reformun, bu tür siyasallaşma tartışmalarını gündeme getirdiğini söyledi.

Özkan, “Hakimlerin, avukatların tavrı, ne yaşam tarzına ne inanç tercihine ne de üye oldukları avukatlık barosuna göre değişmelidir. Türkiye bunları aşmalıdır. Bunları geçmişte önümüze tez olarak getirenler yapılan reformlar karşısında haklı ve doğru noktada olmadıklarını görmüştür. Bu noktada da Türkiye, mesleğe odaklanmış, hukukun ve hukukçu kalitesini artırmaya dönük yeni barolarla, olması gerektiği gibi, Anayasa ve yasalarda yer alan usul ve esaslarla çalışan, daha etkin faaliyet gösteren barolarla kavuşmuş olacak.” diye konuştu.

“Bu kadar baro başkanı karşı çıkarken neden bu düzenlemeye ihtiyaç duyuldu?” sorusu üzerine ise Özkan, şunları kaydetti:

“Burası milli iradenin tecelligahı TBMM’dir. Burada yapılacak bir yasal düzenlemeyle ilgili elbette bütün konunun tarafları görüşlerini sunar. Barolar, hukuk STK’leri, avukatlar, vatandaşlarımız, herkesin görüşü toparlanır ve en nihayetinde karar verilir. 130 binden fazla avukatın bulunduğu Türkiye’de acaba yürüyen barolar, kaç kişi geldi? Belki de 130 kişilerdi. Biz de onları izledik. Elbette onların yaptığı bu faaliyetleri ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü konusunda bir hak olarak bu taleplerini kamuoyuyla paylaşacaklar. Ancak biz, TBMM’de Türkiye Barolar Birliği temsilcileri, yönetimi ve barolardan 30 kişilik ekibi dinledik. Onların bu ziyaretlerinde yaptıkları öneri, teklif ve değerlendirmeler bağlamında bu paketin zenginleşmesi de söz konusu oldu. Elbette ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü olacak ancak bunların tamamı toparlandıktan sonra bizler parlamentoda da milli iradenin temsilcileri olarak, tüm siyasi parti grupları olarak milletten aldığımız yetkiyle bu noktada kararı vereceğiz. Bu karar da milletimiz adına, 83 milyonun menfaatine hukuk camiasının kalitesinin artırılmasına ve avukatların sorunlarının çözümüne inşallah katkı sağlayacaktır.”