Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kocaeli’de kadınlar yürütülmedi!

Kocaeli Kadın Platformu ve Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi İzmit Merkez Bankası önünden Kent Meydanı’na yürüyerek basın açıklaması yapmak istedi. Kadınlar defalarca polis ablukasına alınırken yapılan müzakereler olumlu sonuçlandı.

Kocaeli Kadın Platformu ve

Nazim Ozgun Erbulan 125 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Kocaeli Kadın Platformu ve Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi İzmit’te bulunan Merkez Bankası önünde buluştu. Düzenlenen buluşmaya platform ve inisiyatif temsilcilerinin yanı sıra HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, EMEP İl Başkanı Arzu Erkan, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya, HDP İl Yöneticisi Selda İlgöz ve çeşitli STK’lar bir araya geldi. Kitle Kent Meydanı’na yürüyüp basın açıklaması yapmak istedi.

Eylem 3POLİS BARİKATINDAN ÇIKTILAR

Çok sayıda çevik kuvvet ekibi açıklamaya yapacak platformu yürüyüşün izinli olmadığı gerekçesiyle çembere alırken kadınlar, çemberden çıkarak koşmaya başladı. Çevik kuvvet, kadınların peşinden koşarken bir grup Belediye İş Hanı önünde çembere alındı. Burada yapılan müzakereler sonucunda kadınların beşerli gruplar halinde gitmelerine izin verildi. Kadınlar ayrı yollardan giderek Kent Meydanı’nda bir araya geldi. Burada sırayla yapılan açıklamanın ardından kadınlar dans ederek açıklamayı sonlandırdı.

Eylem“ÖZGÜRLÜĞÜMÜZDE KARARLIYIZ”

Kadınlar tarafından sırayla okunan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Erkek devlet şiddeti tüm yaşam alanlarımızı sarmalarken biz kadınlar, umut ve özgürlük mücadelesi ile bir 25 Kasım’ı daha direnişle karşılıyoruz. İran’dan Türkiye’ye dünyanın her yerinde mücadele etmeye kararlıyız. İsyandayız! Umutluyuz! Özgürlüğümüzde kararlıyız! Kriz, ekonomik şiddeti sadece hane içerisinde erkeğin kadın emeği üzerindeki zora dayalı tahakkümü olmanın ötesine taşıdı. Devlet eliyle yaratılan bu sosyal güvencesizlik ortamında kadınlar işsiz kalmamak için patronların her türlü baskısına dayanmaya çalışıyor. Enflasyon tüketim mallarının fiyatlarını sürekli artırırken sırtındaki ev içi angarya kamburuyla kadınlar en ucuzunu bulma maratonuna koşuluyor. Ücretlerin erimesi psikolojik gerilimi artırıyor; medyasıyla, fetvasıyla, politikasıyla iktidarın kışkırttığı erkeklik hane içinde geçim sıkıntısıyla birleşerek kadına yönelik şiddete dönüşüyor.

“İKTİDAR, ŞİDDET FAİLİNİN KENDİSİDİR”

İstanbul Sözleşmesi’ni iptal eden, hayatını savunmak zorunda kalan kadınları cezalandıran, kırıntı halinde kalan yasa maddelerini kendi sistemine uygun hale getiren-sistematikleştiren, kadın kurumlarını kapatan, cinsel istismar suçlarında tutuklama için somut delil arayan, faillere cezasızlık politikası uygulayan, LGBTİ+lara karşı nefret yürüyüşü örgütleyerek şiddetin her türlüsüne açık hale getiren, kadınları yoksullaştıran, çalışma koşullarını her geçen gün daha da vahşileştiren, evde, okulda,  fabrikada, amfide kadınları yok sayan iktidar, şiddet failinin kendisidir! Şiddet failleri, güçlerini İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen, toplumsal cinsiyet eşitliğine inanmayan devletten alıyor.

“BU SOKAKLARDA MEYDAN OKUYORUZ”

Biz kadınlar, tüm bu saldırılara rağmen, hayatlarını, haklarını korumak ve bir kişi daha eksilmemek için mücadele edenleriz. Bugün haklarımızı gasp etmeye çalışanlar, karşımıza “güçlendirilmiş aile” projesiyle çıkıyorlar. Kadınlara kaç çocuk yapacaklarını söyleyenlere, kadınları “aile hizmetinde kariyer” yapmaya zorlayanlara sözümüz var. Bizi sadece “kutsal aile” içinde tanımlayan gerici politikalardan güç alan erkek şiddeti gösteriyor ki tek adamıyla, yandaş medyasıyla, polisiyle, mahkemesiyle örgütlenmiş erkek egemen devlete karşı en büyük gücümüz örgütlülüğümüz. Eşitlik ve özgürlük, laiklik ve barış için örgütlü mücadele dışında bir seçeneğimiz yok. Bizi korkutmaya, sindirmeye, yaşamdan izole etmeye çalışanlara bir kez daha bu sokaklarda meydan okuyoruz.

“BU SAVAŞ BİZİM SAVAŞIMIZ DEĞİL”

Umudu büyütmek için biriktirdiğimiz kalabalığı hatırlayanlarız! Makbul ailenizin makbul kadınları olmayacağız! Ülke adım adım savaşa götürenler, Ortadoğu’yu savaş politikalarıyla yönetmeye çalışanlar, kadınları, militarist, milliyetçi ve cinsiyetçi politikalarla hedef haline getirenlerdir! İran’dan Afganistan’a Rojava’dan, Türkiye’ye savaş politikalarına karşı biz kadınlar, özgürlük mücadelesini yükseltiyoruz.  Ne gerici molla rejimine ne İŞİD’in karanlığına ne de diktatörlüğe biat etmeyeceğiz! AKP-MHP iktidarının militarist, milliyetçi, cinsiyetçi savaş ve şiddet politikaları yine en çok biz kadınları etkiliyor. Güvenliği sağlama iddiasıylasınır ötesi operasyonlar yapan iktidara sesleniyoruz: Bu savaş bizim savaşımız değil! Kaybediyorsunuz, bunu gölgelemek için savaşa ve şiddete sığınıyorsunuz. Ülkeyi kriz batağına süren iktidar, yönetememesinin faturasını kadınlara çıkartamaya çalışıyor.

“TÜM KADINLARI MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ”

Geçinemiyoruz, iş ararken ayrımcılığa maruz kalan kadınları daha fazla işsiz bıraktığını, boşanmak isteyen kadınları daha fazla şiddete ve sömürüye açık hale getirdiğini hep birlikte görüyoruz. Krizin en ağır faturası bizlere kesiliyor. Güvencesiz, çalışan, ucuz iş gücü olan, krizde işten çıkarılan, yok sayılan emeğin sahibi biz kadınlar bu gidişata artık yeter diyoruz. Hijyen ürünleri, HPV aşısı, tampon ve pedler kadın sağlığının en temel ihtiyaçlarıyken bizler ücretsiz ulaşamıyoruz. Barınma sorununu, yükselen kiraları, ödeyemediğimiz faturaları, boş market poşetlerini düşünmek istemiyoruz. Eşit, özgür ve insanca bir yaşam için tüm kadınları mücadeleye çağırıyoruz.”

Eylem 4

575ca262 9eb3 4f91 90be 4a90f804791d