Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Suriyelileri soran gazeteciye cumhurbaşkanına hakaret davası!

Youtube üzerinden yayın yapan İlave TV’de yaptığı sokak röportajlarıyla tanınan, son olarak ‘evinizi Suriyeli mültecilere açar mısınız’ sorusuyla gündem gelen gazeteci Arif Kocabıyık hakkında cumhurbaşkanına hakaret, halkı kin ve nefrete teşvik suçlamalarıyla dav açıldı. İlk duruşma dün görüldü.

Youtube üzerinden yayın yapan

Video paylaşım sitesi Youtube üzerinde yayın yapan İlave TV son dönemde tartışma yaratan röportajlarla gündeme gelmişti. Kanalın yayıncısı Arif Kocabıyık, “Evinizi Suriyeli mültecilere açar mısınız?”, “Başkanlık sisteminden memnun musunuz?”, “Poşet dağıtarak seçim çalışması yapılır mı”, “Tanzim kuyruğu varlık kuyruğu mu” gibi soruları vatandaşa yöneltiyor ve aldığı cevapları kanalı üzerinden yayınlıyordu. Kocabıyık hakkında kısa süre önce inceleme başlatıldı. Siber ekipler tarafından yapılan incelemede Kocabıyık’ın sosyal medya sitesi Facebook hesabı 11 yıl öncesindeki paylaşımlarına kadar tarandı. Ekipler 11 yıl önce kuzeninin bir paylaşımına yaptığı yorumda suç unsuru tespit etti ve konuyu adli makamlara iletti. 11 ve 7 yıl önce bazı Facebook gönderilerinin altına yaptığı yorumlar nedeniyle Kocabıyık’la ilgili “Cumhurbaşkanına hakaret”, “Devlet büyüklerine hakaret” suçlamalarıyla dava açıldı.

4 AYRI SUÇTAN

Ayrıca Kocabıyık’ın sokak röportajları dolayısıyla da “halkı kin ve nefrete teşvik” ve “halkı kışkırtma” suçlarından dava açıldı. Bu dava henüz görüşmezken Facebook paylaşımlarıyla ilgili davanın ilk duruşması 25 Nisan Perşembe (dün) günü görüldü. Antalya Adliyesi’nde hakim karşısına çıkan Arif Kocabıyık mahkeme sonrasında yaşadıklarını anlattı. Davanın 26 Eylül 2019’a ertelendiği öğrenildi. Kocabıyık mahkeme süreciyle ilgili şu ifadeleri kullandı; “2008 yılından ve 2012 yılında Facebook’ta attığım yorumlardan dolayı bana Cumhurbaşkanına hakaretten dava açılmış. Bu davada hakaret diye saydıkları şunlar: Ülkü Ocakları’nın bir paylaşımının altına, şimdinin sayın Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafının altına ‘timsah gözyaşları’ yazdığım için hakkımda o dönemin başbakanı oluyor artık- cumhurbaşkanı değil, başbakana hakaretten-memura hakaretten dava açıldı.

MAHKEME ERTELENDİ

Bunu sordu hakim bey, ‘Timsah gözyaşları derken ne demek istedin?’ diye. Ben de bir eleştiri olduğunu söyledim kendilerine. İkincisi de bir karikatür fotoğrafı var. Horoz var, horoz ‘hırsız var’ diye ötüyor. Bunu bana şöyle sordu, ‘17-25 Aralık’ta FETÖ’cüler hükümeti hırsızlıkla suçluyordu, senin FETÖ’yle bir bağlantın var mı?’ dedi. Biz de dedik, Allah’a çok şükür hiçbir zaman FETÖ ile bağlantımız olmadı. ‘Daha önce yargılandın mı, soruşturma geçirdin mi FETÖ ile ilgili?’ dedi, ‘Hayır benim yedi kat sülalemde FETÖ ile yargılanan, ceza alan komşum bile yok. Kimse olmadı’ dedim. Mahkemeyi 26 Eylül’e erteledi. Yüksek ihtimal beraat alacağız ama tam belli değil tabi ki de. Çok şükür atlattık sayılır. Çoğu gitti azı kaldı. Sadece hakaretten dolayı sanırım tazminat cezası alabiliriz. Bu ‘hırsız var’ yazısından dolayı.

RÖPORTAJLARINI SORDULAR

Yaptığımız röportajları söylediler. İşte halkı kin ve nefrete teşvikten yargılandık aynı zamanda. Biz kimseyi kışkırtmadık bugüne kadar. Kimseyi birbirine katmadık, kimseye hakaret ettirtmedik, kendimiz de etmedik. Kendimiz de küfür etmedik, ettirtmedik de. Halkı kin ve teşvikten ayrı bir dava açıldı. İnşallah herhangi bir şey çıkmaz. Alacağımız tek şey yüksek ihtimalle para cezası. Maddi cezaya çevirecekler. Güzel, bir sıkıntı yok. Alabileceğimiz ceza para cezası. Ben mahkemeye de gitsem, içeriye de girsem söylediklerimin her zaman arkasındayım. Ben Allah’a çok şükür bugüne kadar kimseye eğilmedim, kimseye bükülmedim. Bu yaşıma kadar da menfaat için, çıkar için kimseye eğilmeyeceğim, kimseye bükülmeyeceğim. Silivri de olsa Mamak da olsa söylediklerimizin her zaman arkasında olmaya devam edeceğiz.

FETÖ’CÜ ARIYORLARSA…

Ben mahkemeye gittim diye susacak halim yok. Bunlardan korkmuyorum. Bu tarz bizi caydırmalardan çekinmiyorum. Asla da çekinmeyeceğim. Doğruları söylemeye de her zaman davet edeceğim herkesi. İnşallah bu ülkede gerçekten adalet, hukuk yerinde işlenir. İnsanları tehdit edenleri, insanları öldürmeye teşebbüs edenler, bir partinin genel başkanına saldıranlar dahi ceza almazken bizler mahkemelere çıkıyoruz ve bir yorumdan, yaptığımız röportajlardan dolayı çıkıyoruz. Dediğimiz gibi partilerin genel başkanlarına yumrukla saldıranlar, linç girişimlerine sessiz kalanlar, benim vatandaşın sesini duyurmamı hazmedememişler. FETÖ’cü arıyorlarsa en son durakları Arif Kocabıyık olacak. Çünkü ben bugüne kadar her zaman alnım açık iş yaptım. Hiçbir zaman gizli kapaklı işler de yapmadım. Çok şükür alnımız ak sırtımız pek. Herhangi bir sıkıntı yok gibi. Devam edeceğiz röportajlarımıza. Doğruları söylemeye devam edeceğiz.

TEK SUÇUMUZ AYDINLATMAK

Meral Akşener’in evini basanlar serbest kaldı. İnsanları tehdit edenler, Cumhuriyet Halk Partisi’ne hakaret edenler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanına yumruk atanlar bu ülkede serbest kaldı. Uğraşacakları buymuş, bakalım ne çıkacak. Korkmuyorum. Ne Silivri’den korkuyorum, ne Mamak’tan korkuyorum, ne Ankara’dan korkuyorum. Arkama bakmadan ben bu işleri yapıyorum her zaman. 11 yıl önce kullandığım sosyal medya hesapları incelenmiş. Ama tabi bir şey yok. Dediğim gibi daha önce paylaştığım gönderilerde de hiçbir şey yoktu. Tek suçumuz insanları aydınlatmak, insanlara bir şeyi gösterebilmek, doğruyu söylemek. Ben bir Türk evladı olarak ülkemin kişilerden daha çok çıkarlarını düşünmek zorundayım. Arkamda koskocaman Türk milleti var. Sıkıntı yok, devam edeceğiz. Bir seviye daha atlayarak, vites yükselterek devam edeceğiz.”

12 1