Nöbetçi EczanelerTürkiye’de bulunan 44 milli parkın özelleştirilmesini gündeme getiren CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin konuyla ilgili detayları anlattı. Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan kanun hükmünde kararname taslağını da paylaşan Aytekin, Milli Parklar’ın çevresinde ya da direkt Milli Park arazileri içerisinde maden arama ruhsatı verilmesinin gündeme geleceğini iddia etti. Aytekin’in açıklamaları şöyle; “Milli Parklar, birçok bakanlıkla eşgüdüm sürdürebiliyor. Örneğin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yaşam alanlarına yakın yerlerdeki alan düzenlemeleri ve eksiklikleri çalışabiliyor. Tarım ve Ormancılık Bakanlığı ile orman arazileri üzerindeki gençleştirme yenileme üzerine çalışabiliyor. Yine Hayvancılık Müdürlüğü ile de yabani hayvan doğal hayatına ilişkin çalışma yürütebiliyor. Çok yönlü bir niteliği ile iş gördürme kapasitesi hızlanıyor.
KAZ DAĞLARI’NDA 10’UN ÜZERİNDE RUHSATLAMA
Aynı şekilde 1958’den beri Uluslararası birçok arenada da yer tutuyor. Bunlar Unesco, Dünya Çevre Fonu ayrıca Birleşmiş Milletler Akdeniz Havzası çalışma alanı, RAMSAR ve Barselona sözleşmeleri ile evrensel standarttaki doğal hayat çalışmalarında yükümlülükleri bulunuyor. Daha evvel niteliği eski çevre bakanı Veysel Eroğlu ile eritilen Milli Parklar, şimdi de Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde yapılması düşünülen bir düzenleme ile kimliğini lağvederek, Orman Genel Müdürlüğü altında konumlanmak istiyor. Ayrıntı tam da burada gizli. Türkiye’nin bir çok yerinde, Milli Park sınırında ve mücavir alanında çeşitli şirketlerin altın madeni arama çalışmasında olduğu biliniyor. Birçok kez duyduğumuz üzere yalnızca Kaz Dağları’nda 10’un üzerinde ruhsatlama Milli Park mücavir alanında yer alıyor.
ORMAN VASFINDAN ÇIKARILACAK
Milli Parkları Orman Genel Müdürlüğü’nün içerisine yedirerek, aslında bir mevzuat çatışmasının önüne geçmek gibi bir maske konuluyor. Bu düzenleme ile, uzun vadede, altın madeni arayan ve milli park mücavir alanı yahut bizatihi milli park sahasında altın rezervi tespit edildiğinde ilgili alan Orman Genel Müdürlüğü aracılığıyla ‘Orman Vasfını Yitirmiş arazi’ kategorisine aldırılıp rahatlıkla bu şirketlere arazilerin tahsisi söz konusu olabilir. Şu anki durumda Milli Park Kanunu buna izin vermiyor, kanımızca bu düzenlemenin ardında böylesi satış niyetleri var.
HES VE RES KURULABİLECEK
Yine, Milli Parklar Genel Müdürlüğü içerisinde olan Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlükleri ise Devlet Su İşleri Bünyesine geçiyor. DSİ, yap işlet devret metodolojisi ile çalışan ve özellikle baraj ihaleleri ile dikkat çeken bir kurum. Bu ihalelerin birçoğunda Cengiz- Limak- Kolin inşaat zincirlerini görüyoruz. Söz konusu devir sonrası, ilgili alanlar yine Milli Park statüsünden çıkacağı için, birçok alanda HES, RES vb. santrallerin kurulabilmesi riski açıktır.
DEVİR ASLINDA ÜSTÜ KAPALI BİR SATIŞ
Zaten niyetin bozuk olduğunun en güzel göstergesi, Milli Parklar Daire Başkanlığı’na bir İnşaat Mühendisinin atanmasındır. Adamlar Milli Park alanlarına ‘doğa turizmi, bungalow evler, restoranlar’ ile girmeye çalışacaklar. Her haliyle, haberimizde öne sürdüğümüz savımızı doğrulayan ve bu riski taşıyan ve gerçekleşmesine yönelik emareler söz konusu olduğu için Milli Parkların Orman Genel Müdürlüğüne ve DSİ’ye devri aslında bir devir değil, kaynak yaratmak için yapılan üstü kapalı satış girişimidir.”