Uzmanlar, altın fiyatlarındaki artışın birkaç ana faktöre dayandığını belirtiyor. İlk olarak, Orta Doğu ve Ukrayna’daki jeopolitik gerilimlerin tırmanması, piyasalarda güvenli liman arayışını tetikleyerek altına olan talebi artırdı. Bu tür gelişmeler, yatırımcıların riskten kaçınma eğilimini güçlendirerek altını cazip bir yatırım aracı haline getiriyor.

Bunun yanı sıra, ABD ve Avrupa merkez bankalarının faiz politikaları da altın fiyatları üzerinde etkili olmaya devam ediyor. ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB), enflasyonla mücadele için sıkı para politikaları uygularken, bu durum doların değerini etkileyerek altının fiyatlanmasına yansıyor. Fed’in faiz artırımı beklentileri, genellikle altın fiyatlarını baskılarken, faiz artırım hızının yavaşlaması veya durması durumunda altın fiyatlarında yeniden bir yükseliş görülebiliyor.

Yurt içinde ise gram altın, hem ons altındaki yükseliş hem de döviz kurlarındaki artışın etkisiyle değer kazanıyor. Türkiye’de yatırımcıların ilgisi genellikle gram altına yönelirken, çeyrek, yarım ve tam altın gibi diğer altın çeşitlerinde de fiyatlar yukarı yönlü seyrediyor.

Ekonomistler, altın fiyatlarının önümüzdeki dönemde de dalgalı bir seyir izleyebileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Jeopolitik gelişmelerin ve küresel ekonomik belirsizliklerin devam etmesi durumunda, altın fiyatlarındaki hareketliliğin sürmesi bekleniyor. Yatırımcılara ise bu belirsizlik ortamında dikkatli ve uzun vadeli bir strateji benimsemeleri öneriliyor.