Ülke ağır bir enflasyon yükünün altına iterken, milyonların maaşı çaya, simide bile yetemez duruma geldi. Türkiye İstatistik Kurumu, ekim ayı enflasyonunu yüzde 19,8 olarak açıklarken akademisyenlerin oluşturduğu ENGAGrup gerçek enflasyonun yüzde 49,87 olduğunu belirtti.

Ezici çoğunluk asgari ücretli

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’ne (DİSK-AR) göre 2020 yılında 3,3 milyon kişi asgari ücretin altında çalışarak yaşamını sürdürdü. Buna göre tüm çalışanların yüzde 17’si asgari ücretin altında çalıştı. Asgari ücretin yarısından daha az ücretle çalışan işçi sayısı 1 milyona yakın oldu. Asgari ücret ve altında bir ücretle yaşamını sürdürmek zorunda olan işçilerin sayısı ise 7,5 milyon yani bütün ücretli çalışanların yüzde 38,3’ünü oluşturdu.

Asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında ücret alan işçilerin sayısı ise 9,7 milyon olarak gerçekleşti. Bütün ücretli çalışanların yüzde 50’ye yakınını kapsadı. Tüm ücretli çalışanların yüzde 64’ü ise asgari ücretin altı ile asgari ücretin bir buçuk katı arasında bir ücret elde ediyor.

Simit de çay da kurtarmıyor

Aileleriyle birlikte düşünülecek olduğunda on milyonlarca insan asgari ücretin kıyısında dolaşıyor. Enflasyon ise en çok bu kesimi etkiliyor. Öyle ki 2021 yılında asgari ücretli bir işçinin eline geçen nakit para 2 bin 825 lira. Asgari ücretle geçinen 4 kişilik bir aile 3 öğünün tamamını simit, çay ve peynirle geçiştirse bile parası yetmiyor. Enflasyonda Avrupa’da birinciliği kaptırmıyoruz. 49 Avrupa ülkesi arasında Türkiye enflasyonu en yüksek ülke. Türkiye’nin hemen önünde yüzde 11’lik enflasyonla Ukrayna bulunuyor. En yüksek enflasyon sıralamasında 6’ncı sırada yer alan Yunanistan’ın enflasyonu ise yüzde 2,2. En düşük enflasyon ise yüzde 0,7 ile Malta, yüzde 0,9 ile Lihtenştayn ve yüzde 1,2 ile İsviçre’de. (Birgün)