Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Hükümet önceliği sağlığa değil betona verdi

İlaçlara yılda sadece bir kez kur güncellemesi yapılmasının da etkisiyle şu an dört ilaçtan biri bulunamaz haldeyken, inşaat birim fiyatları, artan maliyetler nedeniyle bu yıl üç kere güncelledi. Köprü ve otoyolların döviz cinsinden gelir garantilerine de bu yıl dört güncelleme yapıldı.

İlaçlara yılda sadece bir

İlaçlara yılda sadece bir kez kur güncellemesi yapılmasının da etkisiyle şu an dört ilaçtan biri bulunamaz haldeyken, müteahhitlere yapılan kur güncellemesinin yılda bir kereden üç-dört kereye çıkarılması dikkat çekti.

Türkiye’de ilaç fiyatları belirlenirken baz alınan Euro kuru yılda bir kez şubat ayında güncellenirken, bu yıl iki kez güncellendi ancak yeterli olmayan bu güncelleme piyasada ilaç yokluğu yaşanmasına, hastaların ellerinde reçete eczane eczane ilaç aramasına yol açıyor.

Gelinen noktada ilaç yokluğu tansiyon, şeker ve kanser ilaçlarından sonra çocuk şurupları ve antibiyotiklere de sıçradı.

Halk sağlığını tehlikeye atan bir sorun varken hala bir çözüm sunulamamış olması, akıllara inşaat sektörüne verilen destekleri getirdi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kamu ihalelerine girecek müteahhitleri yakından ilgilendiren inşaat birim fiyatlarını, artan maliyetler nedeniyle bu yıl üç kez güncelledi.

Bunun dışında kamu özel İşbirliği ile yapılan köprü ve otoyolların döviz cinsinden gelir garantilerine de geçen yıl iki kez güncelleme gelirken, bu yıl dört güncelleme geldi.

BAKANLIK DEVREYE GİRECEĞİNİ AÇIKLADI AMA TARİH BELLİ DEĞİL

Hazine ve Maliye Bakanlığından edinilen bilgilere göre, ilaca erişim sorunu artınca Hazine ve Maliye Bakanlığı devreye girdi.

Buna göre bakanlık, ilaç fiyatlarında şubat ayında yapılması planlanan düzenlemeyi, sektörün tedarik, üretim ve planlamalarına destek olmak amacıyla öne çekmeye hazırlanıyor.

Bu düzenlemeyle, ham madde temini, üretim maliyetlerindeki artış ve üretim planlaması konusunda sektöre destek olacak uygulama hayata geçirilerek vatandaşların ilaca zamanında erişimi sağlanacak.

HAZİNE’DEN KARAYOLLARI’NA 10 AYDA 76 MİLYAR TL

Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan kamu harcamaları istatistiklerine göre, Karayolları Genel Müdürlüğü, 2022’de 85,3 milyar TL olarak belirlenen ancak 98,5 milyar TL’ye çıkarılan bütçe ödeneğinden, ekim ayı sonunda 80,5 milyar TL harcama yaptı.

Hazine, garanti ödemeleri ve artan döviz kuru nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesine yılın ilk 10 ayında 76 milyar TL aktardı.

GARANTİ ÖDEMELERİNE 54 MİLYAR TL

Kara Yolları Genel Müdürlüğü’nün bütçesinden ise her ay milyarlarca lira garantilere ödeniyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda açıklanan verilere göre, Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesinin içinde 54 milyar TL kamu-özel işbirliği projelerine ayrıldı.

Yani köprü ve otoyol garanti ödemelerine 54 milyar TL ayrılmış oldu, bu da yaklaşık 3 milyar dolara tekabül ediyor.

‘KAYNAK VAR AMA SAĞLIĞA DEĞİL, BETONA’

Sozcu.com.tr’ye konuşan Başkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Uğur Emek, kamu özel İşbirliği ile yapılan köprü ve otoyolların döviz cinsinden gelir garantilerine bu yıl dört güncelleme geldiğini söyledi ve “Kaynak var ama önceliği sağlığa değil, betona vermek bir tercih meselesi” değerlendirmesini yaptı.

“SGK’yı da bütçeden finanse ediyorlar, Kara Yolları Genel Mdürülüğü’nü de… Birine ek bütçe yapıp fiyatları artırırken, ilaçların fiyatları ise artmıyor ve bu durum vatandaşın ilaç bulamamasına yol açıyor” diyen Prof. Dr. Emek, şöyle devam etti:

“Yapılan uygulamalara bakılınca istenilen yerlere kaynak ayrıldığı, harcama yapıldığı gözlemleniyor. Kur Korumalı Mevduatı çıkarıyorlar ama EYT’lilere gelince hesap yapıyorlar. Bu hesap müteahhitlere yapılmıyor. Benzer şekilde şehir hastanelerinde ödenek artırılıyor, köprülerde artırılıyor, pazarlık usulü ihalelerde ödeme yapılıyor ama tarıma, ilaca, EYT’liye gelince yapılmıyor. Bu bir tercih meselesi.”

BAKAN ‘ÇÖZECEĞİZ’ DEDİ AMA SEKTÖR TEPKİLİ: ÖNERİLERE KULAK ASILMADI

Öte yandan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ilaç yokluğuna ilişkin iki gün önce yaptığı açıklamada “Piyasada eksikliği hissedilen ilaçlar olduğunu inkar edemeyiz. Sorunun farkındayız ve çözümümüz var. Müsterih olunuz. Hastalarımızı biilaç bırakmayız. Sorunu en kısa sürede çözeceğiz” demişti.

Sozcu.com.tr’ye konuşan Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı, şu an yaşanan ilaç yokluğunun bir günlük bir mesele değil, ilaçta bugüne kadar uygulanan yanlış fiyat politikalarından kaynaklandığının altını çizdi ve şöyle dedi:

“Yıllardır söylüyoruz, ilaçtaki fiyat güncellemesi yıl içine yayılıp, 3-4 kez güncellenmeli. Bu bile ilaç yokluğunu çözmeyecektir ama azaltacaktır” diyen Ercanlı, “Çözüm önerilerine kulak asılsaydı bu sorun bugüne kadar bu kadar büyümezdi.”

‘HASTALAR ELLERİNDE REÇETE ECZANE GEZİYOR’

Gelinen noktada ilaç yokluğunun yüzde 25’leri aştığını ve çocuk şuruplarına da sıçradığını bilgisini veren Ercanlı, “Şu an özellikle çocuk şuruplarında, antibiytiklerde, tansiyon ve kanser ilaçları ile tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar başta olmak üzere tüm ilaç kategorilerinde sorun bulunuyor ve artık bu ilaç yokluğu ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Eczanelerdeki nöbetlerde oluşan kuyruklar inanılmaz seviyelerde. Hastalar ellerinde reçete eczane eczane gezip ilaç arıyorlar” diye konuştu.

‘YENİ İLAÇLAR DA TÜRKİYE’YE GELEMİYOR’

İlaç yokluğunun sadece belli başlı ilaçların bulunamamasını kapsamadığının altını çizen Ercanlı, aynı zamanda dünyada yeni geliştirilen ve tedavilerde kullanılmaya başlanan bazı ilaçların da Türkiye’ye gelemediği bilgisini verdi ve hastaların bu ilaçlardan da mahrum kaldığını vurguladı.

FİRMALARIN ‘ZAM GELECEK’ BEKLENTİSİ DE ETKİLİ

Ercanlı’nın aktardığına göre, ilaç yokluğunun sürmesinin altında yatan bir diğer neden de sanayicinin zam talebi.

Şubat ayında güncellenecek olan ilaç fiyat kararnamesinin, ilaç yokluğundan dolayı erkene çekilebileceği ihtimallerinin piyasada dolaştığını söyleyen Ercanlı, “İlaçlar piyasaya bu yüzden kısıtlı veriliyor’ şeklinde bilgiler var. Bunun dışında mevcut kurun yetersizliği nedeniyle yabancı firmalar ithalatı kısıyor yor ya da durduruyor. Bu da bir yokluğa neden oluyor” dedi.

ECZACILAR ANLATTI: PEKİ NE YAPILMALI?

Peki ilaç yokluğunun çözümü için ne yapılmalı?

Ercanlı, kısa vadede yapılacak ilk şeyin ilaçtaki kur guncellemesinin yılda en az 3-4 kereye çıkarılması gerektiğini, bunun dışında ilaç uyarı sisteminin de devreye sokularak ilaçların belli bir stok seviyesinin altına düştüğünde alarm verecek gerekli çalışmalar yapılması gerektiğini anlattı.

Ercanlı, uzun vadede yapılması gerekenlere ilişkin ise şunları söyledi:

“Kutu bazında yüzde 87 civarında ilaç üretimi yurt içinde yapılıyor ancak TL bazında bu oran ancak yüzde 50’ye tekabül ediyor. Bir de bu yüzde 87’nin içindeki ham maddelerin de yüzde 93’ü maalesef ithal. Bu dışa bağımlılık olduğu müddetçe bu sorun sürecek.

İlacın stratejik ürün statüsüne alınması gerek. Savunma sanayi gibi ayrı bir poltika belirlenmesi lazım. Aksi takdirde biz bu sorunları sürekli yaşayacağız. Bunun dışında, yüksek teknoloji içeren ilaçların üretimini yurt içinde yapabilir hale gelmeliyiz.

Yani uzun vadede ham madde, yardımcı madde, ilaç ambalajı ve yeni ilaç moleküllerinin geliştirilmesine yönelik, ilaca stratejik önem veren devlet politikasıyla yerli üretimin artırılması gerekiyor.”

Sozcu.com.tr’ye konuşan İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Pınar Özcan ise, çözüm olarak ilaçtaki kur güncellemesinden başka bir fiyatlama sisteminin bulunması gerektiğini; fiyatları dövize endekslemenin ileride yine benzer sorunlar yaratacağını vurguladı ve şöyle dedi:

“Yılda bir kere de olsa üç kere de olsa fiyat güncelleme tarihi yaklaşınca ilaçtaki bulunurluk sorunu artıyor. Bu kurgunun tamamen değişmesi lazım.”