31 Mart yerel seçimleri, Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Kocaeli’de de büyük bir heyecanla takip edildi. Kocaeli, ekonomik ve sanayi potansiyeli ile dikkat çeken ve siyasi arenada da önemli bir yere sahip olan bir ilimiz. Bu seçimde, “13-0” parolası ile yola çıkan ve Kocaeli’de 9 ilçeyi kazanarak dikkatleri üzerine çeken AK Parti, seçim sonuçlarıyla birlikte farklı bir tabloyla karşı karşıya kaldı. AK Parti’nin Kocaeli’de en yüksek oyunu aldığı yer Kartepe oldu. İlçede parti yüzde 45,56 oranında bir oy topladı. Ancak bu oran, AK Parti için bir önceki seçimlerde alınan yüzde 57,93’lik oy oranı ile kıyaslandığında ciddi bir düşüşü işaret ediyor. Bu düşüş, Kocaeli’nin politik yapısında değişim rüzgarlarının esmeye başladığına dair bir gösterge olarak yorumlanabilir.

OYLAR YÜZDE 10 İLE 7 ARASINDA DÜŞTÜ

Özellikle AK Parti’nin kalesi olarak görülen Başiskele’de yaşanan oy kaybı, bu değişimin sinyallerini veriyor. 31 Mart seçimlerinde Başiskele’den yüzde 41,13 oy alabilen parti, 2019 yılında yüzde 52,53 gibi oldukça yüksek bir oranla seçimi kazanmıştı. Bu, beş yıl içinde yaklaşık 11 puanlık bir düşüş anlamına geliyor. Bağımsız aday Hüseyin Ayaz ise ilçede gösterdiği performansla yüzde 19,78 oy alarak dikkat çekici bir sonuç elde etti. AK Parti’nin oy kaybettiği bir diğer ilçe ise Gölcük. Burada da mevcut belediye başkanı Ali Yıldırım Sezer, seçimi kazanmasına rağmen, partinin oy oranı 2019’daki yüzde 51,73’ten yüzde 44,46’ya gerilemiş durumda. Gölcük’te yaşanan bu düşüş, yerel siyasetteki dinamiklerin ne kadar hızlı değişebileceğinin göstergesi niteliğinde. Kocaeli’nin diğer ilçelerinde de benzer oy değişimleri gözlemlendi.

GENEL SİYASETE TEPKİ

Bu değişimler, seçmen davranışlarının zaman içinde nasıl evrilebileceğinin ve genel siyasi yönetime duyulan memnuniyetsizliğin, seçim sonuçları üzerinde ne kadar etkili olabileceğinin altını çiziyor. Seçim sonuçları ayrıca, yerel yönetimlerin performansının yanı sıra ulusal siyasetin de yerel seçimler üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. Kocaeli gibi sanayi ve ekonomi odaklı bir şehirde, ekonomik göstergelerin ve merkezi hükümetin politikalarının seçim sonuçları üzerinde belirleyici oldukça önemli bir rol oynadığı düşünülebilir. Buna karşın, seçim sonuçları, yerel yönetimlerin kendi başarıları ve projeleriyle vatandaşların güvenini kazanma veya kaybetme potansiyellerini de yansıtıyor.