Sadece 7 milyon asgari ücretliyi değil, dolaylı olarak tüm çalışma yaşamıyla bağlantılı olduğu için 20 milyon çalışanı ilgilendiren asgari ücret görüşmelerinde sona yaklaşıldı. Bu hafta yeni asgari ücrete yapılacak son zam oranının açıklanması beklenirken son toplantı bugün.

Son iki yıldır yüksek enflasyon nedeniyle yılda iki kez zam gören asgari ücret, 2024 yılı için yalnızca bir kez belirlenecek. Asgari ücret halihazırda 11 bin 402 lirayla açlık sınırının altında kalırken masada işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için TÜRK-İŞ temsil ediyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılan 2. toplantıda, taraflar bir rakam telaffuz etmedi. Toplantıda, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temsilcileri, ücret tespiti için göz önünde bulundurulması faydalı olan ekonomik veri ve raporları komisyona sundu.

ZAM SENARYOLARI

Asgari ücrete en düşük yüzde 30, en yüksek ise yüzde 55 zam yapılması söz konusu. Asgari ücret yüzde 30 zamlanırsa 14 bin 822 liraya, yüzde 35 artırılırsa 15 bin 392 liraya yükselecek. Yüzde 40’lık zamda 15 bin 962 lira; yüzde 45 artışta ise 16 bin 532 lira olacak. Yüzde 50’lik zam yapılırsa da 17 bin lirayı geçecek.

ERDOĞAN BEKLENİYOR

İktidarın asgari ücret konusunda halkın çıkarlarını gözetmediğini ifade eden Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, “Komisyon toplanması hiçbir şey ifade etmiyor. Cumhurbaşkanı’nın kabine ile yapacağı toplantıların sonucunu bekliyorlar” dedi.

Türkiye’de asgari ücret belirleme yöntemi ile hiçbir şekilde tatminkâr bir sonuç çıkmayacağını söyleyen Serdaroğlu, “Kurallara ve parametrelere uygun davranılmıyor. Açlık ve yoksulluk sınırı gözetilmiyor. Uluslararası sözleşmeleri değil kendi politikalarına göre hareket edecekler. Gerçekçi olmayan enflasyon rakamını baz alarak üzerinde iyileştirmeler yaparak bir asgari ücret belirleyecekler. Bu da alım gücünün düşmesine sebep olacak. Üç dört sene önceki asgari ücret iyi değildi ama bugünkünden yüksekti. En son 11 bin 400 lira olan rakam bir önceki alım gücünün aşağısına düştü. Asgari ücrette artış oldukça alım gücü düşmeye başlıyor” diye konuştu.

BİLİNÇLİ YOKSULLUK

Sermayenin daha fazla kazanması için bilinçli politikalarla işçilerin yoksul bırakıldığını ifade eden Serdaroğlu, gerçekçi bir rakamın belirlenmesi gerektiğine değindi. Yoksulluk sınırının baz alınmasını isteyen Serdaroğlu, “Toplamda bir eve 46 – 47 bin lira girmesi gerekir. Şubatın başında alınacak asgari ücret, orada da kayıplar mevcut. Rakamlardan ziyade alım gücünün yüksek tutulması gerekiyor. Kararın alındığı tarihte iyi bir rakam gibi gözükse de açlık sınırı altında kalıyor asgari ücret birkaç ayda bunun da bir anlamı kalmıyor. Yaklaşık 10 milyon asgari ücretli işçi olduğunu iddia ediyoruz. Bu kadar insanı mağdur edecekler. Tahminen 17 bin lira gibi bir ücret verecekler, bir işçinin 1 yıl bu para ile yaşaması mümkün değil” ifadelerini kullandı.

“Asgari ücret sembolik bir ücret olmalı” diyen Serdaroğlu, “Her şey toplu sözleşmeler ile yapılmalı. Ülkenin birinci gündem maddesi olmamalı bu konu. Bu nedenle Avrupa ülkelerinde gibi işkolu çerçevesinde asgari ücretin üzerinde kazanmalı” şeklinde konuştu.

İşçi Hareketi Koordinasyonu tarafından yapılan “Asgari Ücret Düzenine Son” başlıklı açıklamada, yoksulluğa ve asgari ücrete son verecek bir ücret için yılda 4 defa zam yapılmasına ilişkin çağrıda bulundu.