Körfez Belediyesi’nin temmuz ayı meclis toplantısı bugün gerçekleştirildi. Toplantıda gazetecilerle ilgili terörist tartışması yaşandı. Erkan Uygun, Fevzi Canbaz, Ender Oğuz ve başkan Şener Söğüt’ün tartışmasında cezaevindeki bütün gazetecilerin terörist olduğu Şener Söğüt tarafından dile getirildi.

Tartışmada şu ifadeler yer aldı:

Erkan Uygun: Basın özgürlüğü konusunda bir şey dile getirmek istiyorum. Bir gazetenin haberi var ve mahkemelik olmuşsunuz. Orada ironik bir başlıkla benim için Şener Söğüt’ün korkulu rüyası diye bir başlık atılmış. Sizin en doğal hakkınız mahkemeye taşımak. Ama başkanım basın özgürlüğü konusunda her türlü haberi mahkemeye taşımak… Şey değil. Sizin tercihinizdir.

Şener Söğüt: O gazete sahibinin sözcülüğünü mü yapıyorsun burada?

Erkan Uygun: Ben kimsenin sözcülüğünü avukatlığını yapmıyorum. Bu sözünüzü geri alın. Körfez halkının avukatlığını yapıyorum burada.

Şener Söğüt: Kimi mahkemeye vereceğime ben karar vereyim.

Erkan Uygun: Sözümü kesmeyin başkanım. Ben size kimi mahkemeye veriyorsunuz demedim. Maskeden dolayı duymuyorsunuz herhalde. Sözleminiz beni rencide etmiştir. Ben kimsenin şahsın avukatı değilim. Bu konuda düzeltmenizi yaparsanız sevinirim.

Şener Söğüt: Bu zikrettiğin vatandaş belli bir süreç içerisinde, bir gün yanıma gel, birlikte tek tek bizimle alakalı hiç ilgisi olmayan, aslı astarı olmayan o kadar haber yapmış ve yapıyor ki… Bunu mahkemeye taşımak benim en doğal hakkım. Sizinle ilgili yazdığı kısımla alakalı vermedik ki biz onu mahkemeye. Haberin için doğru olmayan, bizimle ilgili iftira niteliğinde olan bilgileri mahkemeye verdik.

Fevzi Canbaz: Sayın başkanım öncelikle Körfez Belediyesi’nin Yarpaş A.Ş. ve Körpaş A.Ş. ile ilgili 2 şirketi bulunmaktadır. Yarpaş A.Ş. bütün işlevini yitirmesine, sadece 14 çalışanı olmasına rağmen 5 kişilik yönetim kurulu atanmıştır. Sadece huzur hakkı almak için bu yapılmıştır. Belediyenin şirketleri yetmedi demek 25.06.2020’de Nazende’yi kurdunuz. Bu şirketin amacı nedir? Neden bu şirkete gerek duydunuz? Şirketin amaçları konusunda ekmek fırını, pasta börek, parke bordür, inşaat malzemeler, madeni yağlar var. Bu iş kolunu neden bu kadar geniş tuttunuz? Her türlü ürünü satmak için mi böyle geniş tuttunuz? Şirketler denetlenemiyor bu sebeple mi kurdunuz? Şirkete eleman alınacak mı? Liyakata göre mi eleman alacaksınız başkanım?

Fevzi Canbaz: Gazetecileri mahkemeye vermek de bizim hakkımız dediniz. Sizin hakkınız var ama siz de kamu hizmeti yapıyorsunuz. Gazetecilerin sordukları sorulara cevap vermektense neden mahkemeye verdiniz merak ediyoruz. Yarın bizi de mahkemeye vereceksiniz demek ki. Biz de mahkemeye gitmeye hazırız. 100’ün üzerinde gazeteci cezaevlerinde. İktidarın virüs önlemlerini sorgulayan gazeteciler gözaltına alındı, tutuklandı. Gerçek gazeteciler her türlü tehdide rağmen haberleri halka duyurmaya çalışıyorlar. Katlanamaz hale gelen bu durumun değişmesi Türkiye’nin zorunluluğudur.

Şener Söğüt: Şimdi öncelikle bizim gazeteciden korktuğumuz filan yok. Biz Allah’tan başka kimseden korkmayız. Biz tek Allah’tan korkarız, millete ve Allah’a hesap veririz. Bizim Kocaeli’de yüzlerce gazetecimiz var. Biz kimseye, bizi eleştirenlere de saygı duyuyoruz. Ama birileri haddini aşıyorsa, yalan yanlış kamuoyuna bilgi veriyorsa buna da göz yumamayız. Bu da en doğal hakkımız. Mahkemede gider herkes hesabını verir. Doğru bir şey yapmıyorlar. Gazetecilik maalesef, hakkıyla yapanlara sözümüz yok. Amacı farklı olan gazeteciler var. Bu işi gelir kapısı gören gazeteciler var. Kimse kusura bakmasın ben benim hakkımda güzel bir şey yazacak diye kimseye kamu kaynaklarını peşkeş çekemem. Ben belediye başkanı olmadan önce hiç olumsuz bir haber yoktu. Ne oldu bir anda? Ne yaptık? Dün neysek, bugün de biz oyuz.
Çalışıyoruz. Eksiğimiz yanlışımız vardır. Körfez’e daha güzel işler yapmak için mesaimizi yapıyoruz.
Gazetecilik başka bir kişiye hakaret etme, yalan yanlış bilgi yazma alanı değildir.

Ender Oğuz: Sizin görüşünüzde, farklı görüşlere aynı davranan gazetelere aboneliğiniz var. Bu nasıl oluyor?

Şener Söğüt: Sizin belediyeleriniz de bunu yapıyor. Sizin belediyeleriniz pandemi sürecinde Sözcü gazetesini kapı kapı dağıttı. Eğer buraya girersek çıkamayız.

Ender Oğuz: Balya balya açılmamış gazeteler alıyorsunuz.

Şener Söğüt: En fazla 10 gazete alıyoruz. Ben burada hodri meydan diyorum. Sizin belediyelerin aldıkları gazetelerin sayılarına bakalım bir de bizim aldıklarımıza bakalım. İzmit Belediyesi’nin hangi gazeteyi aldığına ben karışıyor muyum?
Gazeteciler hapishanede şu bu filan. Gazeteciler hapishanede değil. Gazetecilik adı altında teröristlik yapanlar, bu milletin istihbaratını ifşa edenler ceza evinde.

Erkan Uygun: Nasıl böyle bir şey söylersiniz Körfez Belediyesi’nde?

Şener Söğüt: Teröristle gazetecileri karıştıramazsınız. Bu başka bir şey.

Erkan Uygun: Lütfen düzeltin bu söyleminizi. Terörist dediğiniz gazetecilerin mahkeme kararı yok. Nasıl böyle konuşursunuz?