DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikasının örgütlü olduğu ve yaklaşık 400 işçiyi ilgilendiren Bekaert İzmit fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonuç alınamayarak grev kararı alınmıştı. Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile grev ‘Millî Güvenliği Bozucu Nitelikte Görüldüğü’ gerekçesiyle 60 gün ertelendi. İzmit Bekaert işçileri ise yasağa rağmen anayasaya aykırı karar alındığı belirtilerek greve çıktı. Grevin dördüncü gününde DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Birleşik Metal İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu bugün Bekart İzmit fabrikasına geldi. HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Lastik-İş Genel Başkanı Alaaddin Sarı, DİSK Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, Birleşik Metal İş Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik, EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, SOL Parti Kocaeli İl Başkanı Hicran Turan ve Bekaert işçileri bir araya gelerek sloganlar attı.

“BİRAZ DAHA GÜÇLENDİRİYORUZ”

Birleşik Metal İş Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik, “Bugün bizim düğünümüz. Zulme direnmek için buradayız. Bugün Bekaert işçileri yeni bir yol var, çare var. Bize dayatılan sahte enflasyona karşı, Greviniz nasıl olsa yasaklanacak, benim verdiğim üç kuruşa tabi olacaksınız diyen işverene karşı buradayız” dedi. Çelik’in ardından konuşan Birleşik Metal İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, “Ben şunu gördüm ki her gün biraz daha çoğalıyoruz. Biraz daha aramızdaki mesafeyi daraltarak, omuzlarımızı birbirine değdirerek biraz daha güçlendiriyoruz. Merhaba grev ateşini fabrika önünde yakanlar. Merhaba yürekli metal işçilerine” ifadelerini kullandı.

“PENSİLVANYA’DAKİ ABİLERİNDEN ÖĞRENMİŞLER”

Serdaroğlu, “Türkiye, karanlık bir imparatorluğa teslim edilmek isteniyor. Kuytularda birileri bazı planlar yaparak bu ülkenin geleceğini karartmak istiyor. Demokrasimiz gün geçtikçe daha fazla yara alıyor. Sadece kendi alanımızda yaşadığımız anti demokratik tutumları değil bütün antidemokratik tutumları ortaya koymak ve onlara muhatap olan insanları savunmak zorundayız. Çünkü sıra bize geliyor. Bu ülkede hukuk ayaklar altına alınmış durumda. Bugün İBB’de ortaya konulan, hukuka takla attırılan durum bizim açımızdan bugün burada anayasayı çiğneyen bir tutum olarak karşımıza çıktı. Hatırlar mısınız 20 yıl öncesini? Salya sümük ağlayanları. Ne oldu? Devletin sopası elinize geçince bana yapılanın 5 mislini vatandaşa, işçiye yapayım mı diye düşünüyorsunuz? Pensilvanya’daki abilerinden öğrendikleri tüm hukuk dışı davranışları sendikaların ve halkın iradesiyle seçilen insanların üzerinde bir kılıç gibi sallıyorlar. Sizlerin yüzünüzün daha fazla güldüğünü görüyorum” dedi.

ERDOĞAN’A SESLENDİ: NEYİN ALTINA İMZA ATTIĞINIZIN FARKINDA MISINIZ?

Grevin ertelenmesi kararı hakkında da konuşan Serdaroğlu, “Bir gece ansızın Bekaert’in önüne geldiler; adresi şaşırmışlar. Gece 3 buçukta geldiler, bir kağıt verdiler. Üzerinde bir kişinin imzası vardı. ‘Ey Bekaert işçisi, ben sizin grevinizi yasaklıyorum.’ Bekaert, Türkiye işçi sınıfı 1’den büyüktür. İşçi sınıfı anayasaya aykırı kim olursa olsun cumhurbaşkanı da olsa, padişah da olsa anayasayı çiğneyenlerin karşısında durmuştur; duracaktır. Kararı tanımadık, tanımıyoruz, tanımayacağız. Bu ülke emekçilerin alın teriyle kuruldu. Bu ülkeyi sizin karanlık zihniyetlerinize teslim etmeyeceğiz. Ne yapıyorsanız yapın, hodri meydan. Bu fabrika dünya tekeli Belçika firmasıdır. İşçiler 2.3 Euro, Belçika’ya göre. Belçika’da saat ücretleri 25 Euro. Asgari ücret ne biliyor musunuz? 1842 Euro. Biz ne istiyoruz? 5 Euro olmasını. İstediğimiz bu. Sayın cumhurbaşkanım, siz Belçika işçisininim en az ücretinin yarısına bile gelmesine engel oluyorsunuz. Neyin altına imza attığınızın farkında mısınız? Kim bilgi veriyor ya da bilerek mi yapıyorsunuz? Bu ülkenin işçileri, emekçileri ne derse o olur. 4 gündür işçiler grevde. Nerede yasanız? Öyle bir korku imparatorluğu var ki AYM’deki hakimler bile bu yanlış karara göz yumacaklar. Burada çelik tel üretiliyor. Milli güvenlik ile ne ilgisi var? Bu bir başkaldırı grevidir.” ifadelerini kullandı.

“BÜTÜN SİLAHLARI İŞÇİLERİN ELİNDEN ALMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Serdaroğlu’nun ardından konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Ferman padişahınsa fabrikalar bizimdir diyerek ve grev hakkına grev yaparak sahip çıkarak işçi kardeşlerim hepinizi DİSK adına selamlıyorum. Bugün bir düğün alayındayız, şenlik meydanındayız. Burada çocuklarının geleceğine sahip çıkmak için, emeğine, ekmeğine sahip çıkmak için, en temel yasal hakkına sahip çıkmak için greve çıkan sınıf kardeşlerimizin yanındayız. Türkiye tarihinin en büyük dönüşüm krizlerinden birini yaşadığımız bir süreçte, yoksullaşmanın, gelir kaybının yaşandığı bir süreçteyiz. Bugün, milyonlarca işçinin en temel meselesinin gündeminin geçim, aş, iş olduğu, evine ekmek götürmek olduğu bir dönemdeyiz. Böylesi bir dönemde işçi sınıfının sermaye karşısındaki bütün korumalarının, bütün silahlarının elinden almaya çalışıldığı bir süreçteyiz. Bugün Türkiye’de her şey işçilerin sendikalaşmasını önündeki engel. Asgari ücret mevsimindeyiz. Bütün dünyada sembolik ücret olan asgari ücret, Türkiye’de ortalama ücret haline geldi. Çalışanların yarısından fazlası açlık sınırının altındaki asgari ücrette çalışıyor. Sendikalaşmayı engelleyerek yapıyorlar. En yaygın işçi çıkarma gerekçesi sendikalı olmak” dedi.

“GREVLERİ YASAKLAMAYA YEMİN ETMİŞ SİYASİ İKTİDAR VAR”

“En temel anayasal ve yasal hakkımız olan grev hakkı fiilen ortadan kaldırılmış durumdadır” diyen Çerkezoğlu, “Önceden bakanlar kurulu kararıyla şimdi Cumhurbaşkanı kararnamesiyle, tek imzayla milyonlarca işçinin, çoluğunun çocuğunun en temel hakkı grev hakkı ortadan kaldırılıyor. Bir ülkede işçilerin grev hakkı engelleniyorsa bu sadece işçilerin değil emeğiyle geçinen herkesin ekmeğinin tehdit altında olması demektir. Bu ülkede grevleri yasaklamaya yemin etmiş bir siyasi iktidar var. Milyona yakın işçi kardeşimizin grev hakkı erteleme adı altında yasaklandı. Bir zamanlar, grev gözcüsü önlüğünü giyen ve fotoğraf çektirenler bugün grevleri yasaklamaya yemin etmişler. Aynı zamanda grevleri yasaklamakla övünüyorlar. Bugün Bekaert işçisinin ortaya koyduğu direniş, mücadele sadece bu fabrikada arkadaşlarımızın mücadelesi değil, bu ülkede emeğiyle geçinen, alnının teriyle evine ekmek götürmeye çalışan bütün işçi sınıfının mücadelesidir” ifadelerini kullandı.

“ASLA TESLİM OLMAYACAĞIZ”

Çerkezoğlu, “Grev yasağına teslim olmayan, grev hakkına sahip çıkan, tezgah başından kalkıp burada grev çadırını kuran Bekaert işçisi kardeşlerimi selamlıyorum. Ülkeyi yönetenler bir kez daha sermayeden yana tercihini koydu. Onların milli güvenlik dedikleri sermayenin güvenliği sadece. Ülkeyi yöneten siyasi iktidara, cumhurbaşkanına sesleniyoruz bu yetki, patronların, işverenlerin elinde olmayan yetki cumhurbaşkanının elinde var. Bu işçiler bu yetkiyi size grevleri yasaklayın diye vermedi. Asgari ücrete milyonları mahkum edin diye vermedi. Geleceğini karartın diye vermedi. Zengini daha zengini yapın, fakiri daha fakir yapın diye vermedi. Asla teslim olmadık; teslim olmayacağız” dedi.