Nöbetçi EczanelerBugün Twitter’da gündemde yer alan konulardan bir tanesi Anadolu Ajansının ” 46 bin satır kod yazarak yerli ve milli işletim sistemi geliştirdi ” haberi idi. Kocaeli Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Muhammed Ümit Aksoylu tarafından geliştirilen ve bölüm başkanı Prof. Dr. Yaşar Becerikli tarafından desteklenen işletim sistemi adı altından yayılan haber yanıltıcı bilgiler içeriyor.
Bağımsız Yorum
Klasik bir “işte şahane bir yerli ve milli ürün” haberi. Anlaşılan, suyla çalışan araba haberleri artık tüm kesimlerce dalga konusu olunca, Anadolu Ajansı en azından kıraathanede Atv izleyip takvim okuyan adamın anlayamayacağı alanlardaki “yerli mucit” haberleriyle gaz almaya başladı. Hobi olarak programlama ile uğraşan biri olarak haberin detaylarına üzüldüm. Mesela arkadaşımız kaç satır kod yazdığını öğrenmek için ekstradan kod yazmış. İlginç şeyler yapıyormuş. 10 aylık emekle hazırladığı işletim sistemini de “savunma sanayiye satmak” istiyormuş.
10 aylık emek ve savunma sanayisine sistem satmak.
Google, sürücüsüz araç için trilyon satır kod yazmış. Ve araba çalıştığı anda saniyede binlerce veriyi analiz ediyor. O kadar kolay mı? Günde en az 8 saatta kod yazıyormuş. Kendisi Alan Cox’u tanısa ne der acaba? Alan cox, Richard Stallman’ın aşırı kod yazmaktan parmaklarının çalışamaz seviyeye geldiği günleri olmuş. Ve bu aşırı özgüvenli arkadaş eklemiş: “bir kaç belediyeyle görüşüyoruz. Yani işletim sistemini kullanmak için.
Bir ara “sistem programcıları derneği” csd/tinux diye bir şey deniyorlardı sıfırdan. Onlar bile böyle özgüvenli şeyler söylememişlerdi. Demiş ki öğrenci arkadaşımız “paranın vatanımızda kalmasını istiyoruz. İşletim sistemini yurtdışından almayıp biz sunmak istiyoruz.” arkadaş ayakları yere basan şeyler söylesen keşke.
Koskoca Prof.Dr. Yaşar Becerikli hoca kalkıp “oğlum biz ne yapıyoruz? yanlış bu” diyememiş mi? Demek ki Yaşar Hoca da anlamıyor. Yani üniversitelerde verilen eğitimin özetidir bu haber.
Haberde “Biz Türk Windows’u, Türk Apple’ı olmak istiyoruz” ne demek acaba?
Muhammed Ümit Aksoylu adlı öğrenci arkadaş bunu demiş. Çünkü birisi yazılım birisi firma. Yani bu arkadaşın daha yaptığı işten haberi yok. Bu arkadaşın yaptığı işi kısaca açıklayacak olursak;
Yazdığı kodlar hem Linux’ta hem de birçok açık kaynaklı Unix-like işletim sisteminin kullandığı BSD’de çalışıyormuş. Linux çekirdeğiyle dağıtsa, kodlarını açmak zorunda kalacağı için BSD’ye geçmiş. Geliştirdiği dağıtım UNIX değil, kapalı olarak da lisanslanabilen bir Unix-like. Yani bir işletim sistemi değil telefonunuza kurduğunuz bir tema programı gibi düşünün. Tabii ortada henüz bir dağıtım yok. Masaüstü arayüzü HTML, CSS ve JS ile geliştirilmiş uygulamaları (Cordova ve Electron mantığıyla) çalıştırabilen eklentilere sahip bir shell kodladığını söylüyor ama kullanmadığımız için sistemin çalışıp çalışmadığını bile bilmiyoruz. Bu arada şunu da belirtmem gerekir, bu arkadaşın kullandığı alt yapı linux açık kaynak bir yapıdır. Ama bu arkadaş ne hikmetse kapatmış ve dağıtmıyor bile. Yani indirip deneyemiyoruz.
Bu haberi yapan, bu haberi yaptıran ve bu haberde rolü geçen öğrenciye ve hocaya iki çift sözümüz var;
1- Drojen değil trojen,
2- Bu haber ile bu alana itibarsızlık kattınız. Tebrik ediyoruz. Pardus işletim sisteminin bir şansı vardı belki ama oda yok oldu sayenizde. Vaktiyle 4 teker 1 motoru birleştiren herkesin yerli araba diye haber edilmesi, kağıttan uçak yapanların yerli uçak diye haber edilmesi, çinden basit bi anakart getirip üzerine etiket basanların yerli anakart mucidi olarak gibi bir çok saçma sapan haber yüzünden bu süreçlere gerçekten emek verenlere itibar suikasti yapıldı..
46 bin satır ile tcp/ip protokol yığını bile yazılamazken arkadaş gitmiş işletim sistemi yazmış ha..
Vay Muhammet..
Vay Be Yaşar Hoca…