Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Ekrem İmamoğlu ve siyasiler Saraçhane’de konuşuyor…

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davada karar açıklandı. Karar sonrasında İmamoğlu siyasilerle birlikte Saraçhane’de vatandaşla buluştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB)

Nazim Ozgun Erbulan 1İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davada karar açıklandı. İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Mahkeme, İmamoğlu’nun, siyasi yasak içeren Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 53. maddesinde belirtilen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına da karar verdi. Duruşma, İstanbul Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’nde gerçekleştirildi. Saraçhane’de düzenlenen buluşmada ‘Hükümet istifa sesleri’ yükseldi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bu akşam birlikteyiz. Yarın çoğalarak daha fazla bir arada olacağız. Birlik ve beraberliğimizin güzsel bir anını bu akşam başlatıyoruz. Yarın çok daha büyüyecek. Hep birlikte olacağız” dedi ve sözü İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e bıraktı.

AKŞENER’İN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI

*Burada okuduğu bir şiir nedneiyle mahkum olan Büyükşehir Belediye başkanı vardı. (Yuh sesleri üzerine) Biz yuhlamayız biz gereğini yaparız. Doğrudur o şarkı orada bitmedi ama Akşener olarak söz veriyorum; bu şarkı da burada bitmeyecek. Bugün iktidarda yarından daha çok korkan iktidar var. İnsanlar korktuğu zaman ceza verirler, zulüm yaparlar, haksızlık yaparlar. Onun için bugün Ekrem kardeşim için verilen bu kararın arkasında bir büyük korku var. size duyulan korku var. Demokrasiye dayanan korku var. Millet iradesine duyulan korku var. Kahrolsun istibdat diyoruz.

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK

Alah’ım ne büyüksün. Kimler kimlerle beraber. Kimler ne hale geldi. Onlar istifa etmez kardeşim. Ne olacak biliyor musunuz? Bugün, bu kararı verenler siyah cübbelerini haksızlığa kılıf edenler, verdikleri kararın başında ne yapacak biliyor musunuz? Siz Türk milletisiniz. Sandıkta gereğini yapacaksınız. Hem de o sandıkta hür iradenizle helal oylarınızla, demokrasiyle diyeceksiniz ki ‘hadi bakalım, sizi gönderiyoruz.’ Ve diyeceksiniz ki ‘korkunun ecele faydası yoktur. Bunları yaşadık biz. Asıl acı olanı bunları yaşayanların Ekrem başkana bir tiyatro neticesinde bu cezanın verilmesi. Bu cezanın dün benzer cezası nasıl millet yırttıysa bugün verilen cezayı yırtacaksınız. Sandıkta yırtacaksınız, demokrasiyle yırtacaksınız.

ASIL MAHKEME BURASI

*Sandıkta elbet hesap verecekler. Dünün korkakları nasıl kaçarak gittilerse bugünün korkakları da kaçarak gidecek. Kendinize, iradenize güvenin. Birinci turda haksızlık yaptılar ne oldu? 805 bin fark attınız. Dolayısıyla korkunun ecele faydası yok.
*Bugün burada bir irade var. Bugün bu irade mahkeme kurdu. Asıl mahkeme burası. Saraçhane’de kurulan mahkeme. O mahkemede aklandın kardeşim, aklandın. Çok korkuyorlar. Yarın 6 genel başkan olarak burada olacağız ve bu haksızlığın karşısında duracağız. Bu millet hiçbir zaman istibdatta boyun eğmedi.”

BİRLİKTE DERTLEŞECEĞİZ

Meral Akşener’den sonra sözlerine devam eden Ekrem İmamoğlu şu ifadeleri kullandı: “Bu akşam burada buluşmamızın temel sebebi yaşadığımız büyük hukuksuzluk. Biz hayatımızda aklımıza gelmeyecek şeyleri yaşıyoruz. Bu akşam genel başkanımız bizimle beraber. Genel başkanım Kemal Kılıçdaroğlu beni aradı ve yarın 6’lı masanın lideriyle birlikte yine İstanbulluların evinde bir arada olacağız. Yarın halkımızı buraya davet edeceğiz. Birlikte dertleşeceğiz ama önümüzde aydınlık günlere birlikte bakacağız.

BU DAVA BOZUK DÜZENİN DAVASIDIR

*Bu dava, Türkiye’nin düştüğü durumun özetidir. Ezan okunurken kalbi temiz insanlarımızın duyguları kabul olur. Ben buna inanıyorum. Gerçekten bugün utanç duyduğumuz bu anı, bu ortamı bize yaşatan, yargı sürecini bu kötü kararını yaşayıp sizleri buraya davet etmeyi elbette istemezdim ama bu dertleşmeyi sizin kararınızın yok sayıldığı bir ortamın bu şekilde bir alışkanlık haline geldiği anda herçekten bu ülkeyi yaşatmaz hale getirmeyi isteyenlerin ekmeğnine yağ sürmüş oluruz. Bu mahkeme, bu dava Türkiye’de adaletin kalmadığının ispatı. Bu dava, ülkeye adalet ve demokrasi gibi en ulvi değerleri getirmek istemeyen insanların yönettiği bir davadır. Hatta, devlet biziz, millet biziz, her şeyin sahibi biziz diyen insanların aymaz, utanmaz bir biçimde süreci etki altına alıp karar verdikleri bir davadır. Hukuku yok sayarak, millet iradesiyle kavga ederek bu sürecin bir avuç insanın istediği yörüngeye oturtmak isteyenlerin ortaya koyduğu iradeyi yöneten bir davadır. Keşke bu dava bir hukuk davası olsaydı. Adalet önünde yargılanma süreci olsaydı. Aslında bu dava bozuk düzen diye tabir edebileceğimiz bir düzenin davasıdır. Aldıkları her karar kendi çıkarları için.

31 MART GECESİ VERİLERİ KAPATIP…

*Çocuklarımızın gelecek ile ilgili umutlarının kalmadığı bir ortamda sudan sebeplerle, uydurma gerekçelerle dava üreterek, hukuka da zedeleyerek hepimizi yaralayan bir süreçtir bugünkü dava. Bu bozuk düzeni kuran, sahibi olan bir avuç insan artık mertçe, dürüstçe, cesurca mücadele etmeyi de bırakmışlardır. Kendi düzenlerini korumak için alavereye, dalavereye başvurarak akla, hayale gelmeyen işleri koyan insanların düzenidir. Bu bozuk düzen 31 Mart gecesi Anadolu Ajans üzerinden o verileri kapatıp seçimi üzerimizden almaya cesaret ettikleri gün başlamıştır. Hukuka, demokrasiye karşı asla ve asla mücadele edemeyecekler. İstanbul’da büyük bir irade ortaya koydunuz. Kocaman bir demokrasi tokadı attınız. Seçimi vermek istemediler, söke söke aldınız. 6 mayısta seçimi iptal ettiler, tokatı misli misli attınız ama doymadılar. Doyamadılar.

ERDOĞAN’IN SÖZLERİNİ OKUDU

*Bugünkü davada verdikleri ceza, ortaya koyduğu irade çirkin bir sonuçtur. Sözü dinleyin ‘Görüyoruz ki yargı gerçekten bağımsız değil. Böylece yargının işleyişine, adalet ilkelerinin değil siyasetin egemen olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Siyasi rakiplerimiz güç ve çıkar odakları seçim sandıklarında karşımıza duramayacaklarını, önümüzü kesemeyeceklerini iyiden iyiye anlamış olmalılar ki böyle bir yola başvurdular. Bu yol yanlış bir yoldur çünkü adalet gün gelecek yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacaktır.’ Ne kadar doğru cümleler değil mi? Ben de aynen öyle düşünüyorum. Bu kararı aldıran zat. Bu sözler senin değil mi? Yaptığınız konuşmanın cümleleri bu cümleler. Görüyorsunuz değil mi? Nereden nereye?

NAFİLE… NAFİLE… NAFİLE…

Millet diye yola çıkanlar bugün millet biziz, devlet bizim diyorlar ama sonuç alamayacaklar. Bu sabahki umudum bir ise şu anki umudum bin. Bakın bugün milletin canı yanmış. On binlerce insan burada. Bir araya gelmek için ben sizi nereye davet edeceğim? Elbetteki Saraçhane’ye. Milletin evine, yuvasına. Şurada bile bozuk düzen benim emniyet mensubu kardeşlerimi zor durumda bırakıyorlar. Müsaade edin dememize rağmen o aklın buradaki yansımaları yolu kapatmıyorlar. Ne için biliyor musunuz? Buraya gelenler zor durumda kalsın diye. Sözüm ona kendi ittifaklarının liderleri 15 gün önceden çağrı yaparak toplantı yapacaklarını dile getirdiler. Bu yolun öbür ucundan Fatih Cami’ye kadar bu yolu kapattılar. Ben de herhalde dedim on binlerce vatandaş gelecek ben de İstanbul halkı adına imkanları yüz metrede bir sıraladım. Şu parkın içerisinde 3 bin kişiyle miting yaptılar. Bunu şundan anlatıyorum: bakın siz, gücünüzü, bizi zora, sıkıntıya sokmak için mahkemede, orada, burada kullanarak demokrasiyi sıkıntıya uğratarak hamlelerde bulunuyor olabilirsiniz ama nafile. Nafile. Nafile.

YARIN YİNE BURADA OLACAĞIZ

Yarın yine burada olacağız. Sizleri davet edeceğiz ve dertleşeceğiz. Başta CHP Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere 6’lı masanın liderleriyle birlikte bize eşlik eden bize eşlik eden, diğer siyasi parti temsilcileriyle bir arada olacağız. Demokrasi için mücadele edeceğiz. Bu ülkenin adalete, rehavete ihtiyacı var. Bu ülkenin umuda ihtiyacı var. Umudunuz eksilmesin.

İSTANBUL’DA BAŞARDIK, TÜRKİYE’DE BAŞARACAĞIZ

Buradan sadece İstanbul’a değil, bütün şehirlere sesleniyorum. Hepsine sesleniyorum. Niye biliyor musunuz? Bugün burada yşaatılan şey ülkemizin her yerinde insanlarımıza yansıtılabilir. Milletçe ayağa kalkacağız. Bizi mahkum etmeye kalkanları pişman edeceğiz. Sandıkta edeceğiz. Onlar, bizi germek istiyorlar. Kızdırmak istiyorlar. Öfkelendirmek istiyorlar ama biz ne yapacağız? Bizim ideallerimiz var, 2023 ideallerimiz var. Hep birlikte omuz omuza gece gündüz çalışacağız. Milletimizi aydınlık günlere taşımak adına 2023 yılında seçimlerde bu ülkenin üstüne çökmeye çalışan zihniyeti hep birlikte göndereceğiz. İstanbul’da başardık; Türkiye’de başaracağız. Bizi yıldırmak isteyenlere buradan söyleyeyim. Aradan 3 buçuk sene geçmiş olabilir ama benim halen gençliğim var. hala umudumuz yüksek. Türk Milleti var. Sizde söz almak istiyorum. 2023’te her şey çok güzel olacak. Ankara duysun. Bugün o mahkemeye müdahale eden Ankara duysun.”