Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

EMEP: Denizler, gençliğin eşit ve özgür dünya mücadelesinde yaşıyor

EMEP, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edildiği tarih olan 6 Mayıs 1972’nin 50’nci yılında İzmit’te bulunan Belediye İş Hanı önünde bir araya geldi. Yapılan açıklamada, “Denizler, 50 yıldır olduğu gibi bugün de gençliğin eşit ve özgür dünya mücadelesinde yaşıyor, gelecek mücadelemizin yol göstericileri olmaya, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelemizin yolunu aydınlatmaya, aramızda dolaşmaya devam ediyorlar” ifadelerine yer verildi.

EMEP, Deniz Gezmiş, Yusuf

EMEP, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edildiği tarih olan 6 Mayıs 1972’nin 50’nci yılında İzmit’te bulunan Belediye İş Hanı önünde bir araya geldi. Yoğun katılımlı gerçekleştirilen basın açıklamasını Emek Gençliği Yöneticisi Cemre Kavuker okudu.

“ARAMIZDA DOLAŞMAYA DEVAM EDİYORLAR”

Kavuker açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Bugün 6 Mayıs. 50 yıl önce Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, Türkiye halklarının mücadele serüveninin üç fidanı, yoldaşlarımız idam edildi. Denizler, 50 yıldır olduğu gibi bugün de gençliğin eşit ve özgür dünya mücadelesinde yaşıyor, gelecek mücadelemizin yol göstericileri olmaya, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelemizin yolunu aydınlatmaya, aramızda dolaşmaya devam ediyorlar. Deniz ve arkadaşları önce üniversitenin sorunlarıyla ilgilenen öğrenci hareketinin, ardından işçi-köylü hareketiyle birleşerek dönemin egemenlerinin korkuyla ifade ettiği gibi “sosyal uyanışın” ve emperyalist barbarlığa karşı bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesinin önderleri oldular. Yalnızca günlük mücadele süreçlerinin değil, Türkiye halklarının gelecek kavgasının da en ileri temsilcileriydi.

“DAHA BÜYÜK ANLAMLAR KAZANIYOR”

İşte tam da bu yüzden, emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin değil, halkların eşit ve özgür dünya özleminin temsilcileri oldukları için idam edildiler. Ancak onları asmak çözüm olmadı. Ülkemizin ve dünyanın içinden geçtiği koşullar devam ettiği sürece Denizler, binlerce gencin adında, mücadelesinde yaşamaya devam ediyor. “Denizleri idam edenler, sosyalizm ve özgür dünya özleminin düşmanı kapitalist sınıflar ve hükümetleri iktidarda olmaya devam ettiği sürece bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesi, emekçi sınıfların insanca bir yaşam mücadelesi de büyüyor, daha büyük anlamlar kazanıyor.

“YENİ BİR DÜNYA SAVAŞININ EŞİĞİNE GETİRİYOR”

“Yaşasın halkların kardeşliği, kahrolsun emperyalizm” diyerek yürümüşlerdi idam sehpasına… Ortadoğu ve bölgede pek çok felaketin, yıkımın sorumlusu olan emperyalizm, dünyanın her yerine yeni savaş koridorları açıyor, emekçi halkların hayatını, gençliğin geleceğini bu sömürü ve savaş düzeniyle karartmaya çalışıyor. Dünya halkları emperyalistlerin savaşında hayatından oluyor, milyonlarca yoksul emekçi göçe zorlanarak yersiz yurtsuzlaştırılıyor. Hemen yanı başımızda dünyanın iki emperyalist gücü, Rusya ve ABD hayatımızı yeni bir dünya savaşının eşiğine getiriyor. İşte Denizlerin başta Türkiye, Vietnam ve Filistin halklarının kurtuluşu için atıldığı kavga, emperyalistler arasında ayrım gözetmeyen emperyalizme karşı mücadele çizgisi bugün de yolumuza ışık tutuyor.

“MÜCADELE MİRASI BIRAKMADILAR”

Evet, Denizleri asanlar egemenliğini sürdürüyor… Ancak Türkiye ve dünya gençliğinin 50 yıllık mücadele birikimi de emperyalist kuşatmaya karşı geleceğine sahip çıkma iradesini sürdürüyor. Ukrayna’daki savaşla Fransa’dan Almanya’ya, ABD’den Rusya’ya dört bir yanda dünya gençliği sokağa çıkıyor, savaşa karşı barışın sesini yükseltiyor. Yunanistan’da, İspanya’da, İtalya’da neoliberalizmin ağır faturasına karşı üniversite gençliği geleceğine sahip çıkıyor, sokakları terk etmiyor. Birikiyor öfkemiz ve uyarıyoruz emperyalistleri, yerli işbirlikçilerini ve hükümetlerini: geleceğimizi, hayallerimizi, özlemlerimizi savaş, sömürü ve yağma düzeninize teslim etmeyeceğiz. Er ya da geç, Denizlerin düşlediği bağımsız Türkiye’yi, savaş ve sömürünün değil dayanışmanın ve kardeşliğin dünyasını kuracağız. Emek Gençliği bugün Türkiye’nin her yerinde Denizleri anmak, 50 yıllık bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm yürüyüşünde devraldığı bayrağı taşımak için sokaklarda, meydanlarda olacak, onların son sözlerindeki mücadele rotasını yeniden ilan edecek. Ancak Deniz’ler senede bir defa, haykırdığımız sloganlar, dillendirdiğimiz talepler, sıktığımız yumruklarla anılacak bir mücadele mirası bırakmadılar.

“MÜCADELEYİ BÜTÜMEYE ÇAĞIRIYORUZ”

Onlar, memleketin her yerinde, atölyelerden fabrikalara, mahallelerden üniversitelere ve liselere, gençliğin bulunduğu bütün alanlarda kendi enerjisi, talebi ve ihtiyaçlarıyla örgütlü mücadeleye atılmasıyla anılabilir. Denizler, gençliğin talepleri etrafında mücadelesinin antiemperyalist karakter kazanmasıyla, dünyanın her yanını yağma ve savaşa açan bir avuç sermayedara ve onların başta tek adam yönetimi olmak üzere ülkemizdeki ortaklarına karşı yürüttüğümüz tam bağımsız ve demokratik Türkiye mücadelesiyle anlaşılabilir. Emek Gençliği olarak her kesimden Türkiye gençliğini Denizlerin büyüyen mücadele mirasının parçası olmaya, kapitalist emperyalizme ve iktidarlarına karşı demokrasi, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz.”