Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Greenpeace’ten hava kirliliği raporu: Kocaeli’nin haline şaşıracaksınız!

Greenpeace tarafından yayınlanan 2021 yılı hava kirliliği raporunda hava kirliliğinin ulaştığı boyut gözler önüne serildi. Raporda hava kirliliği nedeniyle 2021 yılında tahmini 34 bin erken ölüm yaşandığı belirtilirken Kocaeli’de bu sayı bin 92 olarak açıklandı.

Greenpeace tarafından yayınlanan 2021

Özgun imzaGreenpeace, “’Türkiye’de Hava Kirliliği Yükü-2021” başlıklı raporunu yayınladı. Yayınlanan raporda Türkiye’de hava kirliliğinin ulaştığı boyutun ne durumda olduğu görüldü. 38 şehri kapsayan raporda uzun süreli PM2.5 maruziyetinin 2021 yılı boyunca 34 bin erken ölüme katkıda bulunduğunun tahmin edildiği belirtildi. 34 bin ölümün Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kılavuzundaki limit değerleri karşılamış olması halinde, PM 2.5 kirliliğine atfedilebilen erken ölümlerin sayısının yüzde 75 oranında azaltılabileceği, her yıl tahminen 26 bin hayat kurtarılabileceği uyarısına yer verildi.

KOCAELİ’DE ERKEN ÖLÜM RİSKİ YÜZDE 11 ARTTI

Greenpeace Kocaeli‘Sanayi kenti’ olarak anılan Kocaeli’de hava kirliliği konusunda gerçek raporda gözler önüne serildi. 2 milyon 33 bin 441 nüfuslu Kocaeli’de PM 2.5’in 16.8 olduğu buna bağlı erken ölüm riskinin yüzde 11 arttığı belirtildi. 2021 yılı içinde Kocaeli’de PM 2.5’e bağlı erken ölüm sayısının ise bin 92 olarak tahmin edildiği açıklandı. Bu durum İstanbul için PM 2.5 değerinin 20.7 buna bağlı erken ölüm sayısının 34 bin 2, Ankara için PM 2.5 değerinin 17.2, erken ölüm sayısının 8 bin 895, Sakarya için PM 2.5 değerinin 22.8, erken ölüm sayısının 760 olarak tahmin edildiği belirtildi. En yüksek PM.2.5 değeri 66.2 ile Iğdır, en düşük ise 9.3 ile Çankırı yer aldı.

“ACİLEN HAREKETE GEÇİLMELİ”

Greenpeace, söz konusu rapor kapsamında Türkiye’ye uyarılarda bulundu. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Bu çalışmanın bulguları, nüfusun sağlığını korumak amacıyla Türkiye’deki PM2.5 kirliliği sorununu çözmek için acilen harekete geçilmesi gerektiğini göstermektedir. Türkiye’deki çevre ve halk sağlığı da hava kalitesini iyileştirmeye yönelik önlemlerden faydalanmak zorundadır. PM2.5 kirliliğinin etkileri, PM2.5 kütle konsantrasyonları için yıllık ve 24 saatlik ortalama limit değerler getirilerek ele alınmalıdır. Bu limit değerler, sınıra ulaşılması gereken yasal olarak bağlayıcı hedef tarihlerle ulusal düzenlemelerde yer bulursa bu, yenilenebilir enerji teknolojisine ve temiz ulaşım sistemlerine geçişin hızlandırılmasına yardımcı olacak ve beraberinde önemli finansal, çevresel ve sağlıksal yararlar getirecektir.

Kocaeli hava kirliligi“LİMİTİ İHLAL EDEN YERLER KORUMA BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ”

Ulusal limit değerler, asgari olarak, AB vatandaşlarının sağlığını korumak için AB tarafından kabul edilen seviyelerle uyumlu olmalıdır. Ulusal standartları Dünya Sağlık Örgütü’nün yakın zamanda güncellenen kılavuzlarıyla uyumlu hale getirmek daha fazla koruma sağlayabilir. Bu nedenle Türkiye, halk sağlığı yararına bu kılavuzları benimsemeye teşvik edilmektedir. PM2.5 için ulusal limit değer oluşturulduktan sonra, PM2.5 kirliliğinin bu limiti ihlal ettiği yerler “Koruma Bölgesi” ilan edilmelidir; bu da kirletici endüstrilerin faaliyet durdurması veya kapatılması da dahil olmak üzere hava kalitesini iyileştirmek için ciddi önlemler almayı gerektirmektedir. Bugün Türkiye’de hissedilen hava kirliliği kaynaklı sağlık yükü kirletici konsantrasyonlarını azaltma, halk sağlığını koruma ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etme noktasında eylemi hak etmektedir.”

PM 2.5 NEDİR?

Partikül madde, atmosferde asılı duran küçük sıvı veya katı parçacık formundaki kirliliktir. PM kirliliği, içindeki kimyasallardan ziyade parçacıkların boyutuna göre tanımlanır. PM2.5, 2.5 mikrometreden daha küçük olan herhangi bir partiküle gönderme yapar; ‘ince parçacık madde’ veya ‘ince asılı parçacık’ olarak da bilinir. PM2.5 partikülleri, gaz değişiminin gerçekleştiği bölgelere inip akciğerlerin derinliklerine nüfuz edecek kadar küçüktür (Morakinyo et al., 2016).