Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

İsmail Göksu’dan zehir zemberek açıklama!

Hafta sonu İzmit Belediyesi son dakika görevden alma haberleriyle gündem oldu. İzmit Belediyesi’nde görevden alınan isimlerden olan temizlik işleri müdürü İsmail Göksu bir açıklama yayınlayarak belediye başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’e yüklendi.

Hafta sonu İzmit Belediyesi

Hafta sonu İzmit Belediyesi son dakika görevden alma haberleriyle gündem oldu. İzmit Belediyesi’nde görevden alınan isimlerden olan temizlik işleri müdürü İsmail Göksu bir açıklama yayınlayarak belediye başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’e yüklendi. Göksu mesajında şu ifadelere yer verdi: “İzmit Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü, geçtiğimiz kurban bayramında, 36 çöp toplama aracının 34’ü ile…390 personeli ile…10 Yıkama aracı ile,8 süpürme aracı ile 1 konteyner yıkama aracı ile İzmit’i cadde cadde, sokak sokak temizledi. Yani, temizlik işleri, bayramda tatil yapmadı.

SÖYLENENLER ÇARPITILARAK…

Bu hizmetleri veren İzmit Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekibinin başındaki kişi, yani ben İsmail Göksu, halkın dini inançlarına saygı göstermemekle suçlandım. Suçlamaya dayanak olarak gösterilen şey, ne dört günlük Kurban Bayramı süresince, ne de sonraki günlerde verilen hizmetlerdeki herhangi bir eksiklik ya da aksama idi. Belediye yöneticilerinin kendi aralarındaki haberleşme grubunda yapılan kısa bir yazışma, halkın dini duygularını aşağılama kisvesiyle kasıtlı olarak basına servis edildi. Üstelik, orada kullanılmayan ifadeler eklenerek, söylenenler çarpıtılarak…

NEREDEYSE BİR ŞERİAT DEVLETİNİN AĞIR BASKISI

Ülkemiz, ne yazık ki iktidar partisinin dayattığı bir yaşam tarzına zorlanmakta. Kadınlar, erkekler, gençler, çocuklar, demokratik ve seküler bir ülkenin yurttaşlarına sunduğu özgürlükler içinde değil; neredeyse bir şeriat devletinin ağır baskısı altında yaşamak zorunda bırakılmakta. Yıllardır, ülke yönetiminin en üst kademelerinden yapılan açıklamalarda, yurttaşlar yaşam tarzları üzerinden eleştiriliyor, aşağılanıyor, hedef gösteriliyor. Seküler dünya görüşünü ve yaşam tarzını benimseyen yurttaşlarımız, ne yazık ki günden güne daralan yaşam alanlarında nefes almakta bile zorlanır hale geldi.

HAVUZ MEDYASINA SRVİS EDEN…

Bu cendere öyle ileri boyutlara ulaştı ki, son örnekte de görüldüğü gibi, kapalı bir yazışma grubunda edilen birkaç cümleye bile tahammül edilemiyor artık. Bu olayın en ürkütücü yanı ise, bu kapalı haberleşme grubundaki yazışmaları çarpıtarak şehrimizdeki ‘havuz medyasına’ servis eden kişinin; Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Meclisi Üyesi olması. Yukarıda sözü geçen WhatsApp haberleşme grubunda yazdığım ve basına servis edilerek ‘dini inançlara saygısızlık’ olduğu iddia edilen mesaj neydi? İşte şimdi yukarıdaki fotoğrafa tekrar bakalım. Ve kapalı haberleşme grubunda yazılan temenniyi bu fotoğrafın eşliğinde değerlendirelim: Neydi orada söylediğim? İbadetin ibadet olarak yapılması. Vahşete dönüşmemesi… Kısaca, hayvanlara eziyet edilmemesi temennisiyle yapılan bir bayram kutlaması! Tıpkı, kurban kesmenin İslam dinindeki kurallarının emrettiği gibi!

HAKSIZ, HUKUKSUZ, AHLAKSIZ, BAĞNAZ BİR İFTİRA

Böyle bir temenninin havuz medyası ve aktroller aracılığıyla bir linç kampanyasına ve itibar suikastına gerekçe yapılmasına hiç şaşırmıyorum. Beni şaşırtan, üzen, büyük hayal kırıklığına uğratan, Cumhuriyet Halk Partili bir belediye meclis üyesinin kifayetsiz iftirası da değil… Uzun yıllar sonra yeniden Cumhuriyet Halk Partisi rozetiyle seçime girmiş ve kazanıp şehrimizin yönetimini üstlenmiş bir Belediye Başkanının, böylesine haksız, hukuksuz, ahlaksız, bağnaz bir iftiraya yaslanıp, (kendi ifadesiyle) en güvendiği, en başarılı bulduğu, en çalışkan olduğunu her fırsatta dile getirdiği bir yol arkadaşını harcamış olması!

İSTİFA EDECEĞİMİ BİLDİRDİKTEN DAKİKALAR SONRA…

İncir çekirdeğini doldurmayacak bir tartışmayı önce yalanlarla basına yansıtıp, ardından Belediye Meclisindeki güç dengelerini şantaj malzemesi olarak kullanıp (sebebini bilmediğim) kişisel husumetinin kefaretini ödetmeye çalışan kişiyi siyasi ve ahlâki olarak kendiyle baş başa bırakıyorum. Burada asıl tartışılması gereken, yapılanın NE OLDUĞU, bunun NASIL BİR YÖNTEMLE YAPILDIĞI. Geçmişte on beş yıl İzmit’e TEMİZLİK İŞLERİ MÜDÜRÜ olarak hizmet verdim. İşte o yıllar boyunca süren hizmetimden, deneyimimden ve başarılarımdan ötürü Sayın Fatma Kaplan Hürriyet tarafından ısrarla yeniden göreve davet edildim. Şimdi kısaca iki gün önce yaşananları paylaşmak ve kamuoyunun takdirine bırakmak istiyorum:

CUMA GÜNÜ GÖRÜŞTÜK

Cuma günü saat 17.30 civarında İzmit Belediye Başkanımız Sayın Fatma Kaplan Hürriyet tarafından görüşmeye çağrıldım. Cumhuriyet Halk Partisi İlçe başkanı Hakan Çakar ile birlikte oturmakta olan başkan, bana üzüntülerini bildirerek, Süleyman Şen ile ilgili süreci daha fazla götüremeyeceğini beyan etti. Bunun, dolaylı biçimde istifamın istendiği anlamına geldiğini görerek, “Hiç önemli değil, yeter ki kurum ve siz zarar görmeyin. Ben pazartesi günü istifamı açıklar, personelimle vedalaşırım. Başka da bir şey açıklamam” dedim ve kendilerine başarılar diledim. Çünkü, kendisine de ifade ettiğim gibi koltuktan güç ve kişilik devşiren, onun için de koltuğa yapışıp kalan insanlardan değilim, hiçbir zaman olmadım. Nitekim daha önce de yararlı olamayacağımı hissettiğim anda bu görevi bırakan yine ben olmuştum.

BANA TEŞEKKÜR ETTİ

(Üstelik bu kez, on ay önce beni ikna etmeye çalışırken, bu görevi kabul etmenin, Bodrum’da kurduğum işimi ve düzenimi terk etmek anlamına geldiğini; bunun ciddi maddi ve manevi bir bedeli olduğunu en iyi bilen kişi de bizatihi Sayın Başkanın kendisiydi.) Kendisi de üzülmekle birlikte tavrımı memnuniyetle karşıladı ve teşekkür etti. Oradan çıkıp eve döndüğümde, bir dostumun telefonuyla öğrendim ki, yarım saat önceki görüşme hiç yapılmamış gibi, Sayın Fatma Kaplan Hürriyet tarafından kamuoyuna bir açıklama yapılmış ve son derece yakışıksız bir dil ile “benim görevden alındığım” belirtilmiş.

HİÇ YAKIŞTIRAMADIM

Bir ilkokul öğretmeninin, kavgaya tutuşmuş iki öğrencisine had bildirme üslûbuyla yapılan açıklamayı, muhatabı olarak beni bir yana bırakalım; altında imzası olan Sayın Fatma Kaplan Hürriyet’in şahsını da geçelim; yirmi yıldır ülkeye nefes aldırmayan bir iktidar karşısında var gücüyle mücadele veren Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir belediye başkanına hiç ama hiç yakıştıramadığımı üzülerek belirtmeliyim.

BİRAZ EMPATİ YAPALIM

Şimdi, yaşanan tartışmanın içeriğini, kapalı bir ortamdaki tartışmanın basına verilmesini vs. bir yana bırakalım ve hep birlikte bir kez daha düşünelim: Siz bir yönetici olsanız ve önünüze böyle bir olay gelse… “Sizi asla zor durumda bırakmam. İstifamı açıklayıp personelimle vedalaşırım. Başka da hiçbir şey söylemem” diyen bir müdürünüzle teşekkür edip vedalaştıktan sonra, daha o evine bile varmadan basına açıklama yapıp, “görevden aldım” der misiniz? Peki, partiniz ülkenin üzerine çökmüş bir iktidara karşı bütün gücüyle mücadele verirken, sizin açıklamanız iktidar yandaşı medya tarafından “kovuldu” diye verildiğinde, bir pişmanlık, bir utanma duymaz mısınız? Ben şahsen kahrolurum!

ASLA AFFETMEYECEĞİM

Ben, ömrünü devrimci mücadeleyle geçirmiş, bunun için ağır bedeller ödemiş, bu bedelleri hiçbir zaman reklam malzemesi yapmamış bir insanım. Biricik kızıma ve beni seven insanlara bırakacağım tek miras, onurlu geçmişimdir! Bu onurlu geçmişin içinde kifayetsiz ihtiraslar da, üç kuruşluk siyasi hesaplar da çöp hükmündedir! Hayat sizinle başlamadı, sizinle de son bulmayacak. Ömrümüz oldukça karşılaşmaya devam edeceğiz. Ancak şunu bilin ki, bahsi geçen şahısla beni aynı terazide tarttığınız için ve bana onurumla ayrılma hakkı ve şansı tanımadığınız için sizi affetmiyorum Sayın Başkan. Ve asla da affetmeyeceğim! İzmit’e, İzmit halkına, tüm ekip arkadaşlarıma sevgi ve selamlarımla…”