Nöbetçi Eczaneler
Kocaeli Mimarlar Odası, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılması planlanan, ‘ÇED gerekli değildir’ kararı çıkan sembol cami ve dolgu alanı ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi; Kocaeli’nin merkez ilçesi İzmit’in kıyısındaki kontrolsüz ve plansız olarak yapılmış 70 bin 613.98 metrekare dolgu alana ek olarak 40 bin 148.48 metrekare ilave dolgu ve Simge Cami yapılması talebi Eylül ayında kent ve büyükşehir belediyesi meclis gündemine getirildi. Kentin üst ölçek planlama eksikliği taşımalı eğitim, trafik ve ulaşım sorunları, yetersiz sosyal donatı alanları ile kendini göstermektedir. 1999 Depremlerinin üstünden geçen 23 yıl sonrasında Kocaeli’nin acil ihtiyacı duyduğu riskli ilçe merkezlerinin dönüşümü hala görmezden gelinmektedir. Seka Devlet Hastanesi karşısında, Mehmetalipaşa’da, Alikahya’da ve kentin dört bir yanında yapılan camilerin karşılayamadığı ihtiyaç, deniz dolgusu üzerinde yapılacak bir simge cami ile giderilmeye çalışılmaktadır.
“ÇAĞ DIŞI BİR PLANLAMA”
Sahilde yapılacak ek dolgu ve camiye kentin ve halkın talebi ve ihtiyacının olmadığı görüldüğü halde, emsal başvuruları 4-5 ay süren ÇED Ön İncelemesi jet hızıyla tamamlanmış, 1 Kasım’da yapılan başvuru 16 günde incelenmiş ve 17 Kasım’da ÇED Gerekli Değildir kararı verilmiştir. Ortaköy’de 1854 yılında inşa edilen Büyük Mecidiye Camii’nin benzerini tam 168 yıl sonra simge olarak İzmit’te yapmak Kocaeli’nin gelecek vizyonuna ve planlamasına yakışmamaktadır. Mimari eserler tüm dünyada turizmin önemli unsurları haline gelmişken, 168 yıl önce inşa edilmiş bir eserin benzerini üretmek çağ dışı bir planlama yaklaşımı olarak görülmektedir.
“KASABA GÖRÜNTÜSÜNE MAHKUM EDİLMEKTE”
Kocaeli kenti, dört mevsim turizmi, doğal güzellikleri, konumu ve potansiyeli ile Marmara’da parlaması gerekirken, mimari projesine aykırı inşa edilmiş estetik yoksunu yapıları, plansız ve dönüşüme muhtaç ilçe merkezleri ile kasaba görüntüsüne mahkum edilmektedir. Kocaeli’nin bugünkü durumu bir tek kişinin veya kurumun sorumluluğu olmadığı gibi, kamu kurumları, üniversiteler, müteahhitler ve ilgili uzmanların sessizliğinin sonucudur. Nitelikli kentlerin ortaya çıkması için kentin tüm bileşenlerinin çaba göstermesi esastır. Yalnızca kendi bildiği doğruyu yapmaya çalışan idarelerin ortak çalışmaların yapılabilmesi için uygun şartları oluşturması beklenmektedir.
“HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI”
Kentin acil dönüşümü ve planlanması esasken, yıllardır sürdürdüğümüz çağrıyı tekrarlamakta fayda görmekteyiz. Bu kent içinde yaşayanlarla birlikte, bilimin ve sanatın ışığında yükselmeli, bu konuda herkes elini taşın altına koymalıdır. Mimarlar Odası bu konuda elinden gelen her türlü çalışmayı ve bilgiyi üretmekte istekli ve kararlıdır. Bu kararlılıkla kentin ve kamunun ihtiyacı olmayan yatırımların karşısında, kent ve kamu yararının yanında durmaya devam edecektir.”