Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Profesör Doktor Emel Baştürk, son günlerde ülkenin gündemine oturan 10 yaşındaki Atakan Kayılar’ın durumuyla ilgili önemli bir tespitte bulundu. Baştürk, değerlendirmesinde Atakan’ın “Siber zorbalığa” maruz kaldığını ifade ederek şunları kaydetti: “Günlerdir konuşulan ‘dahi’ çocuk üzerine bir kaç söz söylemek zorunda hissediyorum kendimi. Önce her şeyi abartarak sunan medyamız tarafından yerlere göklere sığdırılamadı. Okuduğu kitapları anlatması, eğitim sistemi ya da dünyanın çeşitli meselelerine dair fikirleri soruldu. Ardından yer yer linçe varan bir siber zorbalığa maruz kaldı ve korkarım konu gündemden düşene kadar da kalmaya devam edecek.

SİBER ZORBALIĞA MARUZ KALIYOR

Yaklaşık 10 gündür yaşanan her şey o kadar yanlış ki neresinden tutacağımı bilemiyorum. 10 yaşındaki bir çocuğu haber yapan medyanın, çocuk odaklı habercilikten bihaber oluşu, sosyal medyada dolaşan görüntüleri, her konuşmasından gündem yaratma çabaları… Kendisine yöneltilen olumsuz sıfatlar ya da zanlar aracılığıyla ciddi bir siber zorbalığa maruz kaldığı açık. Toplum olarak hoşlanmadığımız durum ve/veya kişilere karşı duygularımızı hakaret etmeden dile getirebilmeyi öğrenmeye çok ihtiyacımız var.

BİR ŞEY KANITLAMAK ZORUNDA DEĞİL

Hakaret içeren sözcüklerin de ötesinde, kendisini, hangi kitapları okuduğunu anlatmaya, Spinoza’yı gerçekten okuyup okumadığını ya da Sofistleri anlayıp anlamadığını bize ‘kanıtlamaya’ yönlendirmenin kendisi bile başlı başına bir zorbalık. Bize medya önünde hiçbir şey kanıtlamak zorunda değil. Yaşıtlarına göre daha üstün bir zekaya ya da becerilere sahipse, öğretmenleri ve okul yönetimi gerekli yönlendirmeleri yapar zaten (ki bence yapılmıştır). Burada yetersiz kalınmışsa bunu da çocuğun şahsı üzerinden değil, sistemdeki eksiklikler üzerinden konuşursak sorumlu bir iş yapmış oluruz.

“O’NA KÖTÜLÜK ETMEYE…”

Şahsı üzerinden konuşarak O’na kötülük etmeye devam edeceğiz. Yetkili kurumlar nasıl bir eğitim ve psikolojik destek alması gerektiği konusunda devreye girmeli ve O’nun da unutulma hakkını kullanması sağlanmalı. Umarım mutlu bir çocuk ve yetişkin olur…”

Prof. Dr. Emel Baştürk