Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi Başkanı Alper Dülger bugün İzmit kent merkezinde yer alan Mimarlar Odası Taş Bina’da bir basın toplantısı düzenledi. ‘Afete dönüşen depremler kaderimiz değil’ başlıklı basın açıklamasında Dülger kentimizde yaşanacak olası sorunlardan da bahsetti. Dülger’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Çok hoş durumlarla karşı karşıya değiliz. Çok ciddi bir afetin ortasında bulduk kendimizi. 1999 yılından bildiğimiz deprem gerçeği bize bu şekilde kendisini yeniden hatırlattı. Bir an önce bir şeyleri değiştirmek zorundayız. Kocaeli ne durumda, neler yapılabilir bunlarla ilgili çalışmalar başlaması gerekiyor. İstanbul depremine hazırlanılması gerekiyor. 17 Ağustos’ta Gölcük depremini yaşadık ve bu büyük yıkım bize deprem coğrafyasında yaşadığımız hatırlattı.

YARDIMLAR YOLDA ZİYAN OLDU

Maalesef bu sefer 24 yıl sonra Kahramanmaraş’ta çok acı sonuçlarla karşı karşıya kaldık. Bilim insanlarının yıllardır süren uyarılarına rağmen plansız kentleşme, imar affı ile plansız yapılaşma afetteki en büyük etkenler olarak karşımıza çıkıyor. Bizler sadece bina yaparak depremlere hazırlanmaya çalıştık. Ancak bilinçlendirme konusunda çok geride kaldık. Bizler depremin ilk anlarından itibaren ülkenin dört bir yanından yardımları afet bölgesine ulaştırmaya çalıştık. Ancak bir çok yardım yolda ziyan oldu. Bir çok yardım afet bölgesine ulaştırılamadı.

BİRLİK OLAMADIK

Arama kurtarma çalışmaları maalesef afetten etkilenen 11 şehrimize yeterince hızlı ulaşmadı. Bazı bölgelere günlerce ulaşamadık. Kolluk kuvvetleri bölgede arama kurtarma çalışmalarına hızla katılamadı. Bölgenin acil ihtiyaçları kriz masasınca belirlenmediği için her kurum ve kuruluş kendi imkanları ile yardım sağlamaya çalıştı ancak koordinasyon eksikliği yaşandı. İşbirliğini unutmuş durumdayız. Kocaeli gibi afeti yaşayan ve bu afetten ders çıkardığını düşündüğümüz bir şehirde bile birlik olamadık. Bütün belediyeler ve STK’lar yardım göndermek için çabaladı ancak şehir olarak organize olamadık.

KOCAELİ BÜTÜN ÜLKEYİ ETKİLEYECEK

Bu başarısızlıklar binlerce canımıza mal oldu ama bu başarısızlık sadece bir kişinin veya bir kurumun başarısızlığı değil. Tüm kamu kurumlarının ve yardım kuruluşlarının bu afetin felakete dönüşmesinde payı var. Bugünkü tablo hepimizin başarısızlığının resmidir. 1999 depreminden ders çıkardığımızı sanıyorduk. Ders çıkarmadığımızı Kahramanmaraş depremi ile gördük. Bu depremden ders çıkarmak zorundayız. Kaybettiğimiz 40 bin cana borcumuz var. Kocaeli rol model olması gereken bir şehirken, biz de organizasyon sıkıntıları ile rol model olmadığımızı gördük. Büyük İstanbul depremi gerçekleştiğinde Kocaeli’nin sıkıntıları bütün bir ülkeyi etkileyecek.

DÖNÜŞMEYEN YAPILAR MEVCUT

Kocaeli sanayinin başkenti. Buradaki sorunlar sadece çadır kurmakla bitmeyecek. Ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Sanayi kuruluşlarında denetimler yapılmalı. Bizler sadece evlerimizde değil işyerlerimizde de sorunlarla karşılaşabiliriz. Sadece evleri dönüştürmek çözüm değil. Kocaeli’de 1999 depremi sonrasında kat artışları sınırlandırıldı. Ancak dönüşemeyen yapılarımız mevcut. Yüksek katlı deprem öncesi yapılmış halen pek çok bina bulunuyor. Bunlar büyük risk yaratıyor. Bazı bölgelerimiz plansız büyümüş durumda. Ulaşım ve altyapıda yetersizlikler var. Kocaeli planlanan bir şehir olamadı. Özel sektörün ticari kara göre yaptığı yatırımlar kamu kaynaklarının aktarıldığı bölgeler oldu. Kamu kaynakları yatırımlara öncülük edecekken yatırımlar kamu kaynaklarına öncülük etti. Kent olarak karayoluna muhtaç durumdayız. Kuzey güney ve doğu batı bağlantısı yapan bir demiryolu hattımız yok.”