Kartepe Şehircilik Zirvesi’nin 4.’sü bugün başladı. Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde yer alan Samanlı Dağları’nın zirvesindeki Green Park Otel’de gerçekleştirilen zirvenin açılışını Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın yaptı. Büyükakın açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Biz bu yolculuğa 2017 yılında çıktık. 2017 yılında başladığımız bu yolculuk 2018-2019’da gerçekleştirdiğimiz toplantılarla devam etti. Sonrasında pandemi Kartepe Zirvemize de ara verdirdi. Bugün hayatın normale dönmeye başlamasıyla birlikte yeniden bir aradayız.

İYİ ŞEHİRLER İNŞA EDELİM

Bugün dirençli şehirleri ana gündem maddemiz olarak konuşmayı uygun gördü bilim kurulumuzun kıymetli üyeleri. Aslında Türkçe’ye çevrilişi itibariyle direnç kelimesi aynı anlamı vermiyor. Belki dayanıklı demek lazım. Aslında dirençli şehir, İngilizce’deki alındığı tabirle bir tarafta mukavemeti bir tarafta esnekliği içeren bir kavram. Karşı karşıya kaldığımız meseleleri bir masaya yatıralım, dünya nerede ve trendler nereye gidiyor onları bir görelim ve daha iyi şehirleri inşa edelim istiyoruz.

DÜŞÜNMEK ZORUNDASINIZ

Az önce tanıtım filminde bazı başlıklara değinildi. Mesela bugün dünya nüfusunun yüzde 50’si şehirlerde yaşıyor. 2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun 3’te 2’si şehirlerde yaşıyor olacak. Bütün bu insanlara gıda ve su bulmak zorundasınız. Afetlere karşı tedbir almak zorundasınız. Bunları yapmak için de önce durup düşünmek zorundasınız. İşte bugün burada 25 farklı ülkeden, 350 konuşmacının, 15 panelin, çeşitli forum ve oturumların yapılacağı bir hazırlık ortamı yapılmış olacak. Biz gündelik işleri yaparken durup düşünmeye, geleceğin meseleleri hakkında kafa yormaya vakit bulamıyoruz. Biz yöneticilerin, politikacıların yapamadığı da bu.

TEK TEK ÇABALAMAK YETERLİ OLMUYOR

Son dönemde pandeminin yaşanması, iklim değişikliğindeki meseleler bize birlikte hareket etmemiz gerektiğini gösterdi. Bakın pandemi oldu. Tek başına bir ülkede tedbir almış olmanız, aşılama yapmış olmanız hiçbir şey ifade etmedi. Yine yakın zamanda Marmara Denizi’nde bir müsilaj sorunuyla karşılaştık. Orada da gördük ki Marmara Denizi’ne kıyısı olan şehirlerin tek tek çabaları Marmara Denizi’ni kurtarmak için yeterli olmuyordu. Biz birlikte hareket etmek zorundayız. Bir şehrin yükselişi, bir ülkenin yükselişi için ayrılmaz birkaç unsur var.

BİRİNCİ UNSUR ÖZGÜRLÜK

Birinci unsur ‘özgürlük’. Bunu iki manada kullanıyorum. Sadece siyasal ve ekonomik özgürlük değil, bunların ikisinin de aynı anda sağlandığı bir özgürlük. Öyle bir habitat oluşturmalıyız ki o habitat bir taraftan insanların kendini gerçekleştirmesine olanak sağlayan siyasal ve ekonomik özgürlük sağlasın bir taraftan da geleceğe yönelik yenilikçi projeler sağlanabilecek bir ortam oluşturulsun istiyoruz.”