Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Prof. Dr. Sıla Akhan’dan Batı Nil virüsü açıklaması: Sivrisinek ısırdığında risk altında olabilirsiniz!

Dünya maymun çiçeği virüsüne karşı diken üstünde dururken, Sağlık Bakanlığı’ndan ise Batı Nil virüsü uyarısı geldi. Sivrisinekler yoluyla insana geçen virüse dair merak edilenleri Kocaeli Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji bölümünden Prof. Dr. Sıla Akhan anlattı. Akhan, “Sivrisinek ısırdığında risk altında olabiliyorsunuz ve önlemeye çalışmak dışında özel bir tedavisi yok” açıklamasında bulundu.

Dünya maymun çiçeği virüsüne karşı diken üstünde dururken, Sağlık Bakanlığı’ndan

Basliksiz 3 1Coronavirüs sürecinden itibaren virüslere karşı diken üstünde yaşam mücadelesi veren dünyadaki milyarlarca insana kötü haber Afrika’dan gelmişti. Maymun Çiçeği virüsünün hızlı bir biçimde birden fazla kıtada yayılmaya başlaması sonrasında ise Dünya Sağlık Örgütü acil eylem planı uyarısında bulundu. Dünya Maymun Çiçeği virüsüne karşı tedirgin olurken; Türkiye’de ise Batı Nil virüsü yeniden ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla Batı Nil virüsüne karşı alınabilecek tedbirleri kamuoyuyla paylaştı. Kocaeli Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji bölümünden Prof. Dr. Sıla Akhan ise Batı Nil virüsünü Bağımsız Kocaeli’ye anlattı. Akhan yaptığı açıklamada; “Aşısı ya da tedavisi olmayan bir enfeksiyondan bahsettiğimiz için temel nokta bulaşı önlemek ve baştan kurtulmak. Bir şekilde sivrisinek ısırdığında risk altında olabiliyorsunuz ve önlemeye çalışmak dışında özel bir tedavisi yok” ifadelerine yer verdi.

TÜRKİYE’DE 3 KİŞİNİN ÖLÜMENE NEDEN OLMUŞTU

Dünyada ilk kez 1970 yılında Demokratik Kongo’da ortaya çıkan Maymun Çiçeği virüsü 2024 yılında Afrika’da görüldü ve kısa sürede Avrupa, Güney Amerika ve Asya kıtasına yayıldı, Maymun çiçeği virüsünün yayılmaya başlamasından sonra Dünya Sağlık Örgütü acil eylem planı çağrısında bulundu. DSÖ’nün açıklaması tüm dünyada endişeye neden olurken; Türkiye’de ise Batı Nil virüsü tedirginliği yaşanıyor. Türkiye’de ilk kez 2010 yılının eylül ayında ortaya çıkan ve 3 kişinin ölümüne neden olan Batı Nil virüsüne dair konuşan Prof. Dr. Sıla Akhan şu açıklamalarda bulundu; “Batı Nil hastalığı, Batı enstafiliti zaman zaman Türkiye’de de görülen bir viral enfeksiyon. Sivrisineklerle bulaşıyor. Daha çok tropikal bölgelerde görülen sivrisineklerin yaşam şartlarının olduğu yerlerde karşımıza çıkabiliyor fakat biz de artık küresel ısınmayla birlikte oldukça tropikal bölgenin içindeyiz ve bu yüzden Batı Nil virüsü bizim de karşımıza çıkıyor.

İNSANDAN İNSANA GEÇMESİ ÇOK OLASI DEĞİL

Sivrisineklerin bulunduğu ortamda yani durgun sular, taze sular gibi yerlerde çoğalabiliyorlar ve çoğaldıkça da orada yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Bu virüs kuşlarla sivrisinekler arasında giden örgü içinde olmasından dolayı insanı son konak olarak adlandırabiliriz. Diğer virüslerden ve konuştuğumuz enfeksiyonlardan farklı olarak insan burada son konak. Sivrisineğin arada ısırmasıyla ya da sivrisineğin insanlardan beslenmesiyle bu virüs insana geliyor ama insandan tekrar bir başka insana geçmesi çok olası değil. Ancak organ transferi vesaire gibi bir durumda geçebilir. Kanda bulunması, çoğalması, belirli bir seviyeye ulaşması çok mümkün olmuyor. İnsan son konak olmasına rağmen sivrisineklerin olduğu yerlerde bu virüsü taşıyabilir çünkü bunlar kuşlarla ikisi arasında geçen bir iletişim içerisinde yerleşiyor.

YAŞI OLAN KİŞİLER AĞIR GEÇİRİYORLAR

Bir sivrisinek varsa bunun enfekte olup olmadığını bilemeyiz bunu taşıyabilir. İnsanı soktuğu dönemde bulaştıktan sonra da kısa bir inkübasyonu (Bir enfeksiyon etkeninin vücuda girişinden hastalık belirtilerinin ortaya çıkışına kadar geçen süre) var. Batı Nil virüsünün daha çok ensafalit gibi bir günlük seyri var ve ağır bir seyir olabiliyor. Virüsü geçtiğimiz yıllarda biz de takip etmiştik. Hastanın yoğun bakıma ihtiyacı olabiliyor fakat Batı Nil virüsü iyileşmeye de meyilli olan enfeksiyonlardan bir tanesi. Bu tür enfeksiyonlarda nasıl iyileşeceğini tahmin etmek çok kolay değildir burada biraz daha yaşı olanlar ağır geçiriyorlar.

ÖNLEMEYE ÇALIŞMAK DIŞINDA ÖZEL BİR TEDAVİSİ YOK

Batı Nil virüsü viral enfeksiyonların çoğunda olduğu gibi kendi kendine iyileşme potansiyeli yüksek olan enfeksiyonlardan birisi. Olan problemleri çözmek için hastanemizde de destek tedavisi veriyoruz. Aşısı ya da tedavisi olmayan bir enfeksiyondan bahsettiğimiz için temel nokta bulaşı önlemek ve baştan kurtulmak. Bir şekilde sivrisinek ısırdığında risk altında olabiliyorsunuz ve önlemeye çalışmak dışında özel bir tedavisi yok. Bir kısım semptomsuz da geçirebiliyor fakat farklı seyirleri var. Ateşle başlıyor ve bulguların ön planda olduğu ağrı, halsizlik gibi klinik seyri var.

HER SİVRİSİNEK ISIRIĞINDA BÖYLE BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL

Batı enstafilitinde bazen semptomuz geçiren de var ateşle giden ve ağırlaşabilecek semptomların oluştuğu hastalar da var. Kişiden kişiye çok değişiyor yaş ileriyse biraz daha ağır geçirme potansiyeli var. Şunu bilmeliyiz ki; çeşitli sivrisinek tipleri var. Hangi sivrisineğin soktuğunu bilemeyiz. O yüzden bizim yapmamız gereken sivrisineklerin ısırmasını engellemeye çalışmak ama her sivrisinek ısırığında da böyle bir şey demek doğru değil. Sadece böyle bir şeyin şu anda görülmeye başladığını, bu sezon da bizim ülkemizde varlığının olduğunu bilmek gerekiyor. Sivrinsek ısırıklarına karşı dikkat etmemiz gerekiyor. Semptom, ateş olursa da hastaneye başvurmak gerektiğini söyleyebiliriz.

MAYMUN ÇİÇEĞİNE GÖRE BULAŞ DURUMU ÇOK FARKLI

Batı Nil virüsünün maymun çiçeğine göre bulaş durumunda tamamen bir farklılık var. Batı Nil virüsü, sivrisineğin ısırmasıyla başka bir insana geçme potansiyeli olmayan bir virüs. Buradan başka bir kişiye bulaşması çok olası değil. Kişiden kişiye bulaş söz konusu olmadığı için okulu etkileyecek bir durum değil. Coronovirüs, maymun çiçeği ve Batı Nil virüsünün hepsi bambaşka bulaş yollarıyla geçen virüsler. Batı Nil virüsü vektörle bulaşıyor, maymun çiçeği temasla, coronavirüs de solunum yoluyla bulaşıyor. Farklı bulaş yolları olan, farklı organlara bulaşan virüsler. Farklı yaş gruplarında farklı özellikleri olan virüsler hepsi birbirinden farklı ve o özellikleri düşünerek hareket etmemiz gerekiyor.