Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Ramazanda tam kapanma olacak mı? Ramazanda yasaklar var mı?

Ramazan’da sokağa çıkma yasağı ve koronavirüs kısıtlamalarının genişletilmesi bekleniyor. Kabinede 21 günlük tam kapanma gündemde yer alması bekleniyor. Peki, Ramazanda tam kapanma var mı? Ramazan’da sokağa çıkma yasağı var mı? 21 günlük tam kapanma olacak mı?

Ramazan'da sokağa çıkma yasağı

Ramazanda tam kapanma olacağının öne sürülmesi ile konu yeniden gündeme geldi. Geçtiğimiz günlerde konu ile ilgili Sağlık Bakanı Koca ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan açıklama gelmişti. Bakan Koca ise tam kapanma iddiasına net yanıt vererek, “Tam kapanma gibi bir durumu düşünmüyoruz.” demişti.RAMAZAN’DA TAM KAPANMA OLACAK MI?Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, konu ile ilgili açıklama yapmıştı. Bakan Koca; “Bilim Kurulumuzun gündeminde daha çok bölgelerin, sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği şekliyle, yani düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olarak ayrımının nasıl olması gerektiğini, hangi kriterlerin esas alınması gerektiği ve illerde nasıl bir kısıtlama veya açılma yapılması gerektiğini tartıştık. Tam kapanma gibi bir durumu düşünmüyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.

21 GÜNLÜK TAM KAPANMA VAR MI?

Bugün ise kabine toplantısı gerçekleştirilecek. Vatandaşlar kabine toplantısında çıkacak kararları bekliyorlar. CNN TÜRK muhabiri Ahmet Türkeş, konu ile ilgili şunları aktardı; Özellikle İzmir, İstanbul, Ankara, Antalya, Kocaeli gibi büyükşehirlerde Ramazan ayı boyunca tam kapanmaya geçilmesi masada olacak. Yine yaklaşık 1 aylık süreçte yani Ramazan ayı boyunca alınan kısıtlama kararlarıyla birlikte koronavirüs salgınının kontrol altına alınması olabildiğince hafifletilmesi hedefleniyor.

RAMAZANDA YASAKLAR VAR MI?

Hürriyet’ten Nuray Babacan’ın aktardığına göre; Vaka sayısındaki hızlı artış, 25 günde illerin yüzde 50’sinin kırmızıya dönmesine neden oldu. Uzmanlar, il bazlı yeni kararlar alınabileceğini belirterek, bunu “Sıkıyönetim olmadan sıkıyönetim uygulamasına” benzetti. İlin rengi kırmızı olmasa bile farklı kurallar uygulanabilecek. Yapılan toplantılarda Samsun gibi gerileme sağlanamayan illerde tamamen kapatmanın gündeme gelebileceği, il giriş-çıkışlarının da kapatılmasının tartışıldığı belirtiliyor.Prof. Dr. Levent Akın da yoğun bakımlardaki artışın iyiye işaret olmadığını anlattı. “Bugünkü vakalar, nisanın 10-15’inde hastanelere yansıyacak” diyen Prof. Dr. Akın, yoğun bakımlar hastalara cevap veremez hale gelirse tam kapanmaya gidilebileceğini, bu nedenle herkesin kurallara uyması gerektiğini söyledi.

ŞAŞIRTAN SONUÇ ORTAYA ÇIKTI

Öte yandan Kovid-19’u atlatan kişilerin antikor düzeylerinin incelendiği çalışmaya göre, virüs yüküne daha çok maruz kalan sağlık çalışanlarının antikor koruyuculuğu 9 aya kadar çıkarken, daha az virüs yüküyle hastalık atlatan ev kadınları ise 3 ay içinde antikor koruyuculuğunu kaybediyor.Mert İnan’ın haberine göre, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde görev yaparken Kovid-19 tanısı alan toplam 123 sağlık çalışanının antikor düzeyi ve koruyuculuk süresine ilişkin yapılan araştırma sonuçları açıklandı.Ortaya çıkan yeni sonuçlara göre, koronavirüse yakalanarak hasta olan sağlık çalışanlarında en yüksek antikor seviyesine 4 ile 6’ncı haftada ulaşıldığı saptandı.Araştırma sonuçlarına göre virüs bulaşan sağlık çalışanlarında 6’ncı aydan itibaren antikor seviyesinde anlamlı düşüş yaşanırken, yoğun bakım ve Kovid-19 servisinde yüksek virüs yüküne maruz kalarak hastalanan sağlık çalışanlarında ise sürenin 9 ile 12 ay arasında değiştiği tespit edildi.Araştırmada hastanenin lojistik, idari, yemekhane gibi kısımlarında görevli olanların antikor seviyelerinin 6’ncı ayda tamamen kaybolduğu belirlendi.

BİR YIL SÜRMÜYOR

Araştırma sonuçlarını Milliyet’e yorumlayan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Bölümü’nden Dr. Yeşim Tuyji Tok, Kovid-19’a yakalanan sağlık çalışanlarının virüs yükü ne kadar fazla olursa antikor süresinin ve koruyuculuğunun da aynı oranda arttığına dikkat çekerek, şu bilgileri verdi:”Araştırmamız sağlık çalışanlarında aşılanma ihtiyacının doğacağı sürenin belirlenmesinde yol gösterici olacak. Cerrahpaşa bünyesinde aşılandıktan sonra hastalığı ağır geçiren bir vaka olmadığı gibi, sadece birinci doz aşı olanlarda bile böyle bir tablo görmedik. Antikor bağışıklığının 1 yıl sürmesi gibi bir durum söz konusu.Ev kadınında ise koruyucu antikor 3 ay etki gösterirken, Kovid-19 kliniğinde görev yaparken hastalanan hekimde bu süre 9 aylık süreyi geçebiliyor. Anestezi, yoğun bakım ve acil servis çalışanlarında daha uzun süreli antikor koruyuculuğu oluştuğunu saptadık.”Kovid-19 hastalığı geçiren sağlık çalışanlarının antikor düzey ve koruyuculuk süresine yönelik yapılan çalışmanın sonuçlarını değerlendiren İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Osman Erk ise, “Hastalığı ağır geçirenlerdeki koruyucu antikor seviye ve süresi, hafif atlatanlardan daha uzun oluyor.Ağır seyirli hastalarda oluşan koruyucu antikor 6 ile 9 ay arasında vücutta etkisini gösteriyor. Ancak hafif virüs yükü alarak, hastalığı atlatanlarda bu süre 3, 4 ay arasında değişiyor. Bu nedenle hastalığı hafif atlatanların kesinlikle koruyucu antikor oluştuğuna güvenerek maske, mesafe kuralından taviz vermemesi gerekiyor.Hastalığı hafif atlatan vatandaşların 4’üncü aydan sonra aşı olmasını öneriyoruz” dedi. Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl de, hastalığı ağır atlatanlarda oluşan koruyucu antikorun daha uzun süre etkinliğini sürdürdüğünü belirterek, şunları dedi:

HAFİF ATLATANA ÖNERİ

“Kovid-19’u ağır geçiren bir hocamızda aradan geçen 1 yıllık süreye rağmen antikor seviyesinin yüksek olduğunu tespit ettik. Ancak bu durum herkes için aynı değil. Hastalık sonrası ortalama antikor koruyuculuk süresinin beş, altı aydan uzun sürmeyeceği bilim dünyasının ortak kanaati. Hastalığı hafif atlatanlar, ‘Nasıl olsa Kovid-19 geçirdim bir şey olmaz’ dedikleri noktada ikinci kez hastalığa yakalanırlar.”

İSTANBUL UYARISI: 15-20 GÜN ÇOK HASSAS OLUNMALI

Türkiye genelinde olduğu gibi İstanbul’da da vaka artışı alarm veriyor. İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu, bir yılı aşkın süredir dalgalı şekilde seyreden bir salgınla mücadele edildiğini, ilk dalganın geçen yılın mart, nisan aylarında yaşandığını, ikinci dalganın eylül, ekim ve kasım aylarında görüldüğünü hatırlatarak, şimdi de 3’üncü bir dalgayla karşı karşıya olunduğunu ifade etti.Şu anda hastaneye yatışların, kasım ayındaki yoğun bakım yatış oranlarına göre daha az olduğunu vurgulayan Kemal Memişoğlu ancak hâlâ testi pozitif çıkanların oranının arttığını anlattı.Kemal Memişoğlu, salgının geçen yılın mart-nisan ile kasım aylarındaki seyrine bakıp analiz yaptıklarını belirterek, “Bu analiz neticesinde de bunun birkaç hafta daha yükseleceğini, ondan sonra düşüşe geçeceğini öngörüyoruz.15-20 günlük süreçte herkesin çok hassas olmasını bekliyoruz. Tabii bu yükselmenin şiddeti ve süresi insanların uyumuna da bağlı. En geç nisanın ortasından itibaren vaka sayılarındaki artışın düşeceğini öngörüyoruz ama bu kasımdaki ve marttaki simülasyonumuzun karşılığındaki öngörümüz. İnsanlar uyum gösterirse bu süreç daha da kısalabilir” ifadelerini kullandıİstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu Memişoğlu, İstanbul’un yoğun bakım doluluk oranlarında yüzde 64-65, normal yataklarda ise yüzde 62 bantlarında olunduğuna dikkati çekerek, bunun artmasının tehlikeli hale gelebileceğini vurguladı.Aşılama çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Memişoğlu, şu anda 60 yaş üzerindeki vatandaşların aşılamalarının yapıldığını hatırlattı. Memişoğlu, “65 yaş üzerindeki insanlarımızı zaten yapmıştık.Yaklaşık yüzde 80 oranında o insanların aşılamalarının ikinci dozlarını da bitirme aşamasındayız. Aşı tedariki sağlandığı sürece devam ediyoruz” diye konuştu.

“RAMAZAN’A ÖZEL ÇOK SERT TEDBİRLER GELEBİLİR”

Özellikle şunu not düşelim… Ramazan ayı 13 Nisan salı günü başlayacak. Ancak bugün yapılacak kabine toplantısının ardından bir sonraki kabine toplantısı da onun hemen öncesinde. 1 gün önce de 12 Nisan pazartesi günü gerçekleştirilecek. Yani bugün konuşulacak konular özelinde Ramazan ayına kadar süreç takip edilebilir ve vaka sayıları artarsa, ölüm oranları artarsa Ramazan ayında çok sert önlemler de görülebilir.

RAMAZAN AYINDA HANGİ ÖNLEMLER GELEBİLİR?

Restoran, kafe ve benzeri işetmelerin yeniden kapatılması gündemde. Ayrıca hafta sonları yeniden sokağa çıkma kısıtlamalarının geldiğini görebiliriz. Yine toplu iftarlara izin verilmemesi bugün masada olacak.

KOCAELİ İSTANBUL VE ANKARA GİBİ BÜYÜKŞEHİRLERDE TAM KAPANMA MASADA

Özellikle İzmir, İstanbul, Ankara, Antalya, Kocaeli gibi büyükşehirlerde Ramazan ayı boyunca tam kapanmaya geçilmesi masada olacak. Yine yaklaşık 1 aylık süreçte yani Ramazan ayı boyunca alınan kısıtlama kararlarıyla birlikte koronavirüs salgınının kontrol altına alınması olabildiğince hafifletilmesi hedefleniyor.

YENİ ÖNLEMLER YOLDA

Kabine değişikliği beklentisi sürerken gerçekleştirilecek toplantının ana gündem maddesini koronavirüs vaka sayılarındaki hızlı yükselişin ardından alınacak yeni önlemler oluşturacak. Bilim Kurulu’nun 25 Mart’ta yaptığı toplantının çıktılarının masaya yatırılacağı toplantıda, günlük 30 bin sınırına dayanan vaka sayılarındaki artışın nedenleri, atılması gereken adımlar değerlendirilecek; Türkiye’nin aşı tedarikinde geldiği son nokta, yerli aşı çalışmaları, tam normalleşmeye geçiş takvimi gibi başlıklar ele alınacak. Türkiye’ye gelen BioNTech aşılarının dağıtımı, saklama planlaması ve sürece ilişkin ayrıntılar da masada olacak.”