Nöbetçi Eczaneler
Salı günü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca imzasıyla 81 il valiliğine gönderilen genelgede, bakanlık bünyesinde çalışan tüm personelin istifa, emekliliğe ayrılma, başka kuruma geçiş yapması yasaklanmıştı. Yıllık izinler ise ülke genelinde iptal edilmişti.
”SAĞLIKÇILARIN SIRTINDAKİ YÜK İYİCE ARTTI”
Pandemi ile birlikte ruhen ve bedenen yorulan sağlık çalışanlarına yönelik getirilen bu yasaklara ağır eleştirilerde bulunan Epidemiyolog Dr. Serdar Savaş, hükumet ve bakanlığı sorumluluk almamakla suçladı.
Hiçbir politikacı ve bürokratın sorumluluk altına girmeyerek tüm yükü vatandaş ve sağlık çalışanının sırtına yüklendiğini belirten Savaş, ”Sağlık çalışanlarının üzerine yüklenen yük gittikçe arttı. Tükenme noktasına gelenler ve hatta intihar edenler oldu. Ayrıca Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında en çok sağlık çalışanının öldüğü ülke olarak rekor kırdı” ifadelerini kullandı.
”ÇALIŞANLARA ‘İSTİFA EDEMEZSİN’ DERSEN FAŞİZM OLUR”
Oluşabilecek olağanüstü durumlarda sağlık çalışanlarının ellerinden geleni yapacağına ve kimsenin itirazda bulunmayacağına inandığını ifade eden Savaş, ”Böyle bir genelgeden önce sağlıkçıların çalışma koşulları; çalışma ve nöbet saatleri, özel hayatları gibi durumları düşünmeleri gerekirdi. Ancak Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere Sağlık ve Hazine ve Maliye Bakanlıkları’nın ‘Biz çöktükçe çöküyor; insanları öldürüyor, intihar noktasına getiriyoruz. Hiç olmazsa moral düzeltecek birkaç lafın dışında birkaç şey yapalım’ demeleri gerekirdi. Fakat insanlara, çalışma saatlerini düzenlemeden, 12 saatlik vardiyalara sokarak bir günde 250-300 Covid-19 hastası gören polikliniklerde çalıştırarak ‘istifa edemezsin, izne çıkamazsın’ dersen bunun adı faşizm olur. Sadece Nazi Almanya’sında vardır” diyerek tepki gösterdi.
Dr. Serdar Savaş
HÜKÜMETİN HASTA SAYISININ ARTMASINA NEDEN OLDUĞU İDDİASI
Savaş, hükümetin pandeminin başında önerileri dinlemediğini ve hasta sayısını yükselttiğini öne sürerek ”YKS ve KPSS sınavlarını yaparak milyonlarca çocuğu 2 gün saatlerce kapalı alanlarda tuttular. Ayasofya’yı açtılar ve Giresun’da 3 kuruşluk çayı atmak için binlerce insana hastalık bulaştırdılar. Sonra gelip sağlık çalışanlarının izinlerini kaldırdılar. Buna diyeceğim kelime, üç harften oluşuyor: ‘y’, ‘u’ ve ‘h’dir. Buna ‘yuh’ denir, başka da bir şey denmez” şeklinde konuştu.
BAKAN KOCA’NIN SÖZLERİNE YANIT
Bakan Koca’nın ”Eğer maske, mesafe, temizlik kuralına uymazsanız, hareketliği azaltmaya çalışmazsanız, sağlık çalışanlarımız yasal hakları olan izinleri daha uzun süre kullanamayacak” sözlerine binaen konuşan Savaş, ”Kendileri kural koymayacak, denetlemeyecek, uymayacak; halkı bilgilendirmek için film veya kamu spotları hazırlamayacak ve Cumhurbaşkanından çaycısına kadar hepsi ‘başardık, üstesinden geldik’ diyerek millete yalan söyleyecek sonra da vatandaşa ‘Siz kurallara uymazsanız, sağlıkçılar izin alamayacak’ diyeceksiniz. Buna tek bir yorum yapılır. O da ‘yuh’tur!” dedi.
”SAĞLIK ÇALIŞANLARI KANSERE MAHKUM EDİLMİŞ OLACAK”
Genelgede yer alan 9. maddedeki ”657 sayılı kanunun 103’üncü maddesinin son fıkrasına göre radyoaktif ışınlara maruz kalan çalışana verilmekle yükümlü olunan kurum amirince verilen bir aylık şua izni” hakkında da konuşan Savaş, ışına maruz kalan çalışanın, kırılan DNA’larının tamiri için bir aylık izin aldığını belirterek ”Eğer o izni vermezlerse çalışanları doğrudan kansere mahkum etmiş olacaklar” diyerek uyarıda bulundu.
”FATURA VATANDAŞ VE SAĞLIKÇILARA KESİLİYOR”
Savaş sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Hükumet Covid-19 pandemi sürecini yönetemedi, eline yüzüne bulaştırdı. Beceriksizlik ve kötü niyet vardır bunun içinde. Şimdi ise faturayı vatandaş ve sağlık çalışanlarına kesmeye çalışıyor. Bu hükumetin gitmesi, pandeminin bitmesi için bir şarttır.”
”KISITLAMALAR HEPİMİZİ ÜZDÜ”
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Dr.Özlem Sezen ise herhangi bir önlem alınmadan sağlık çalışanlarına yapılan bu yasakları eleştirerek ”AVM gibi toplu bulunan ortamlar açık, seyahatlerde kısıtlamalar yok; dolaşım serbest ve ‘maske kullanın’ dediğimiz insanlarla tartıştığımız ortamda sağlık çalışanlarının normal şartlarda doğru düzgün kullanamadıkları izinleri iptal edip istifa ve emeklilik haklarına yasak getirmesi hepimizi üzdü” dedi.
”İŞ YÜKÜ ARTTI”
Pandemi döneminde Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nden özellikle aile sağlığı çalışanı talebinde bulunduklarını da aktaran Sezen, sözlerin verildiğini ancak atamaların gerçekleşmediğini belirtti. Tek başına çalışan aile hekimi oranının yüzde 15-20 oranında olduğunu kaydederken var olan iş yükünün gün geçtikçe arttığına da vurgu yaptı.
MOTİVASYON KAYBI YAŞADILAR
Sağlık çalışanları olarak pandemi sürecinde motivasyon kaybı yaşadıklarına da değinen Sezen, ”Bu süreçte hepimiz çok yorulduk. Hastaneye gitmek istemeyen büyük bir kesime poliklinik hizmeti veriyoruz. İşimiz gereği birinci basamak işlerimiz olan bebek-çocuk izlemi, aşılama ve kronik hasta takibi gibi görevlerimizi yapmaya devam ediyorduk. Bir de üstüne artan poliklinik başvuruları var. Hastanelerde randevular azaltıldı ve tüm cerrahi işlemler kapatıldı. Bütün yük, aile hekimlerine doğru kaydı. Biz zaten bir yorgunluk içerisinde çalışıyorduk. Artan iş yükü yıllık izinlerimize de yansıdı ve bu yaz döneminde büyük bir kısmını kullanamadık. Şimdi de kalan izinlerimizi kaybedeceğiz ve bu yorgunluğumuzu ciddi olarak arttıracak” dedi.
Sezen, AHEF olarak aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının yıllık izin haklarının tanımlanmasını talep ettiklerini ve sözleşme bitiminde kullanamadıkları yıllık izinlerin bir sonraki sözleşme dönemine aktarılmasını da sözlerine ekledi.