Türkiye’de son yıllarda HIV pozitif kişilerin sayısının giderek arttığı ülkeler arasında yer aldığını belirten Dr. Deniz “HIV pozitif olmak, kişinin vücudunda insan bağışıklık yetmezlik virüsünün bulunması demektir. HIV virüsü bulaştıktan sonra, kişiden kişiye değişmekle birlikte uzun yıllar hastalıkla ilgili belirti olmayabilir. AIDS yani Türkçede edinsel bağışıklık yetmezlik sendromu ise tedavi edilmediği takdirde HIV virüsü tarafından oluşturulan bir hastalıklar tablosudur. Enfeksiyon çoğunlukla korunmasız cinsel ilişki yoluyla olmak üzere kan, vücut sıvıları veya anneden bebeğe bulaşabilmektedir.“ açıklamasında bulundu.

‘TÜM YAŞ GRUPLARINDA GÖRÜLEBİLİR’

Dr. Deniz ”HIV yayılımını azaltmak için virüse maruz kalan kişilerde hastalığın erken teşhis edilmesi çok önemlidir. HIV virüsü taşıyan kişilerin %20-30’unun henüz test yaptırmadığı için, bu durumdan haberdar olmadığı tahmin edilmektedir. Yeni enfeksiyonların da en az yarısının bu HIV virüsü taşıdığını bilmeyenlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. HIV ile enfekte bireylerin yaklaşık yarısı tanıyı geç dönemde almaktadır. Erken teşhis için kan testi yapılması gerekiyor.” dedi.

‘HIV TESTİ YAPTIRMAYI İHMAL ETMEYİN!’

Açıklamalarına devam eden Dr. Deniz “HIV enfeksiyonunun erken teşhisi hem kişinin tedavisinin yapılmasını sağlamakta hem de sağlıklı insanlara bulaşmasını önlemektedir. HIV enfeksiyonu artık tanısı konulmuş ve AIDS evresinde olan kişiler dahil tedavi edildiği takdirde ölümcül bir hastalık değildir. Ülkemizde temininde hiçbir sıkıntı yaşanmayan ilaç tedavileriyle sağlık ve yaşam kalitelerini artırarak yaşamlarını sürdürebilirler. Virüsle savaşmanın en etkili yolu, öncelikle ondan korunmaktır. Kendinizin ve çevrenizdeki kişilerin sağlığı için, doktorunuza danışarak belirli aralıklarla HIV testi yaptırmayı ihmal etmeyin.” diyerek sözlerini sonlandırdı.