İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi, Kocaeli eski milletvekili Cumali Durmuş bu akşam basın mensupları ile iftar programında bir araya geldi. İftar yemeği sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Cumali Durmuş, İYİ Parti’nin ülkücü kimlikten ayrılıyor olduğu yönündeki dedikodulara cevap vererek açıklamalarına başladı. Durmuş, “Bizim partimizde kimse kendini bulduğu, kendini ifade edebildiği düşünceden vazgeçip başka bir yol seçmez. Kimse geçmişini terk etmez bizim partimizde” dedi.

ALİ BABACAN’IN MASADAN GİDİŞİ…

CHP’nin siyasi politikalarından memnun olmadığını da ifade eden Durmuş. Açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin bir normalleşmeye ihtiyacı var. Sistemin uygun olmadığı görülüyor. Bunun değiştirilmesi ile ilgili bir çok insan kendisinden fedakarlık yapacak öyle anlaşılıyor. Bu zor bir süreç. Zaman zaman bireysel beklentiler yüzünden çatırtılar çıkar. Mesela sayın Ali Babacan’ın bugün kendine göre söylediği şey bunun işareti aslında. Gelecekle ilgili kendince bir programı ve tahayyülü var. Ona göre hareket ediyorlar. O öyle hareket edince de o masada oturanlar buna göre pozisyon alır. Bundan doğal bir şey olmaz.

KILIÇDAROĞLU VE CHP YORUMU

O masada her siyasi parti kendi görüşüyle oturuyor. Bu sebeple zaman zaman masada çatışmalar çıkabiliyor. Mesela Cumhuriyet Halk Partisi’nin bütün politikalarını, hareketlerini İYİ Partililerin tamamen kabul etmesi gibi bir durum söz konusu değil. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yahut CHP’nin siyasi tutumunu şahsen ben de doğru bulmuyorum. Siyasetin bunca yıldan sonra horoz dövüşü olarak yapılmasından memnun değilim. Toplum daha farklı şeyler arıyor. Toplum güven arıyor. Vatandaş iktidara güvenmiyor. Kavgadan gürültüden yorulmuş. Zaten vatandaş ekonomik yoksulluğu yaşıyor.

AKP’NİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRERSİN

Senin anlatman gereken siyasi kavgalar değil. Senin anlatman gereken ekonomik sıkıntıları nasıl çözeceğin. Bunu anlatmak lazım. AKP’nin yaptığı karşıtlık siyasetini muhalefet yaparsa kaybeder. AKP kendi seçmenini kategorize ediyor ve enerji yüklüyor bu yolla. Sen aynısını karşıdan yaparsan onun ekmeğine yağ sürersin. Bugün vatandaşın büyük bir bölümü daha dingin, sakin bir siyasi anlayış arıyor. Parti ayırımı yapmaksızın söylüyorum, kamu idaresini vatandaş ruhsatı ile eline alanlar kendine, etrafına, ona buna çıkar sağlamaya çalışıyor. Siyaset yapanların çok büyük bir kısmı da siyaseti bir sıçrama makamı olarak görüyor. Vatandaş bu için farkında.

TÜRKİYE’DE SİYASİ ATMOSFER

Karşımızdaki iktidar devletin bütün imkanlarını kullanıyor. Medyada, adliyede, her yerde… Gencecik bir çocuk mesela bir tweet atmış, sonra silmiş. Şu anda Silivri’de. Böyle bir iklimde vatandaş kendini doğru ifade edebilir mi? Edemez. Kim edebilir? Siyasetçi edebilir. ‘Ben çiftçiye bedava mazot vereceğim’ diyen var. Yok öyle bir şey. Atmayacaksın. Şikayet ettiğin AKP’nin siyasetiyle hareket etmeyeceksin.

MERAL AKŞENER GİDERSE…

Türkiye’de siyaset mantığı tam anlamıyla doğru değil. Türkiye’de dingin bir iklime ihtiyaç. Bu konuda partililerimizin de talepleri vardı. Koray beyin (Koray Aydın) görevden alınması da bununla ilgilidir diye düşünüyorum. Koray bey partililerimiz tarafından sevilir. Ama bu partinin hakimi demek değildir. Partinin bir sahibi var o da sayın Akşener’dir. Bugün Meral Akşener partimizin başında olmasa pek çok sorun yaşarız. Bir domino gibi çökeriz. Meral hanım bütün sorunlarla ilgileniyor. Partimizin kurucusu Meral Akşener. Onun çalışkanlığı, siyasi duruşu partiyi bir noktaya taşıdı.”