Kocaeli Valiliği’nin koronavirüs salgınını gerekçe göstererek il genelinde tüm eylem ve etkinliklerin 17 Mayıs tarihine kadar yasaklaması ile Kocaeli’de 1 Mayıs kutlamaları da yasaklanmış oldu. Yine aynı gerekçe ile Gebze Sendikalar Birliği’nin yaptığı 1 Mayıs kutlaması başvurusu da Gebze Kaymakamlığı tarafından reddedildi. AKP kongrelerinin tamamlamasının ardından böyle bir karar alınmasını eleştiren EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan “Yasaklama kararlarının AKP’nin “lebaleb” dolu salonlarda kongrelerini yaptığı koşullarda zerrece inandırıcılığı yoktur/olamaz” diye konuştu.

Valiliğin aldığı yasaklama kararlarının gerekçesi olan pandeminin bir bahane olduğunun ve bugüne kadar işçi ve emekçilere karşı bir silah olarak kullanıldığını ifade eden Erkan “Gerçekte “Tek adam rejimi” ve sermaye cephesi 1 Mayıs’ı yasaklayarak “aç kalmakla, ölüm tehlikesini göze almak” ikilemine sıkıştırdığı Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerin ekmek ve özgürlük taleplerini en kritik anda boğmak istiyor” dedi. 1 Mayıs’ın emek ve sermaye arasındaki mücadelede üstlendiği rolün tarihsel bir tecrübeyle iktidar ve sermaye tarafından çok iyi bilindiğini dile getiren Erkan, 1 Mayıs en başta işçi sınıfıyla, sermaye cephesinin uluslararası ve ülkeler düzeyinde karşılıklı güçlerini sınadığı bir gün olduğunu söyledi. Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan’nın işçilerin birliğinin ve gücünün ortaya konulmasına engel olunmak istediğini söylediği açıklamanın devamı şöyle;

YALNIZCA İŞÇİ VE EMEKÇİLERİ DEĞİL

Bir başka gerçeklikte şudur: Tek adam rejimi yasaklamalarla yalnızca işçi ve emekçilerin değil, “İstanbul sözleşmesine dönülsün” diyen kadınların, özerk demokratik üniversite mücadelesi veren öğrenci ve akademisyenlerin, maden ve enerji şirketlerine karşı üretim ve yaşam alanlarını savunan yoksul köylülerin, açlığın kollarına itilmiş işsizlerin, vergi ve kira borcu yüzünden kepenk indirmek zorunda kalan küçük esnaf ve dükkân sahiplerinin seslerini de boğmak istiyor.

Çünkü, işçi sınıfı ve kamu emekçileri 1 Mayıs’ı konfederasyon ayrımı yapmadan birleşik ve güçlü biçimde kutlarsa bütün bu kesimleri de birleştirerek tek adam rejimi ve tekelci sermayenin karşısına topyekûn dikecek yolun kapısını aralamış olacaktır. Tek adam iktidarının ve tekellerin uykusunu kaçıran ve yasak kararları almalarına neden olan gerçek budur. İleri işçiler ve mücadeleci sendikalar bu gerçeğin bilincinde hareket ettiği oranda “korkunun ecele faydası olmayacak”tır. Türkiye işçi sınıfı 12 Eylül koşullarında dahi 1 Mayıs’ı kutlamış, 1988 ve ‘90 yılında fabrikaları, üretim alanlarını, sokak ve meydanları fiilen 1 Mayıs alanına çevirerek baskı ve yasaklamaları çöpe atmıştır. Tek adam iktidarının yasaklarının da aynı akıbeti paylaşacağından şüphe duymamak gerekir.

İşçi ve emekçiler birleşirse engeller aşılır

Pandemide 1 yılı geride bırakırken, işçi sınıfı ve emekçilerin en temel hakları saldırı altındayken, esnek çalışma yaygınlaşmamış, işsizlik ülke tarihinde görülmedik oranda artmışken, yoksulluk derinleşip, binlerce yurttaşımız aşı ile önlenebilecek bir virüs nedeniyle can vermişken, salgını önlemek şöyle dursun, çarklar dönecek denilerek emekçiler sürü bağışıklığına terk edilmişken, tüm demokratik haklar askıya alınırken yapılması gereken bu yasak kararlarına karşın insanca yaşam ve çalışma koşulları, demokratik ve özgür bir ülke talep edenlerin birleşmeleridir. İşçi ve emekçiler birleşirse engeller aşılır, ilimiz işçi ve emekçileri de engelleme girişimlerini aşacak güçtedir.

Baskı ve yasaklamalar sökmeyecek işçi ve emekçiler 2021 1 Mayıs’ını “Güvenceli iş, insanca yaşam, ekmek ve özgürlük” talepleri etrafında, olabilen her yerde çeşitli biçimlerle kutlayacaktır. Partimiz bütün imkanlarıyla bu mücadelesinde işçilerle beraber olacaktır.

– 1 Mayıs engellenemez!

– Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın işçilerin birliği ve mücadelesi!”