İzmit Fethiye köyünde ardiye olarak kullanılan bir binada fotoğrafları yayımlanan ve “Camiye ayakkabıyla girdi” iftirasına uğrayan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, iftirada bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Konunun muhatabı AKP’li Şener İnce de bugün Kocaeli Adliyesi’ne giderek Fatma Kaplan Hürriyet hakkında suç duyurusunda bulundu ve “Senden korkmuyoruz” dedi. Şener İnce’ye AKP İzmit İlçe Teşkilatı ve meclis üyesi arkadaşları destek verdi.

GEÇMİŞİ HATIRLATTI
İnce suç duyurusunun ardından bir konuşma yaparak şunları söyledi: “Hiç kimse bu meseleyi, boş işler, basit işler seviyesine indirgemesin, siz ideolojiniz ve zihniyetiniz üzerinden siyaset yapacaksınız, yaşadığınız, ekmeğini yediğiniz, hizmet ettiğinizi iddia ettiğiniz şehrimizin fatihleri Orhan Gazi, Akçakoca Bey, Karamürsel Alp’in mensubu olduğu koskoca Cihan Devletine ‘Kabile Devleti’ diyeceksiniz. Benim liderime, Devlet Başkanıma ‘sapı anana kökü babana’ gibi küfürlü sözlerle saldıracaksınız, benim partime, teşkilatıma, ‘Hırsızlar, namussuzlar’ diyeceksiniz. Baş örtüsünden dolayı, milletin vekilini milletin meclisinden atmaya kalkışacaksınız, had bildirme tehditleri savuracaksınız. Bir mahalle ziyaretinde camideki hatim merasimine katılıp, öğrenci ve öğretmenleri tebrik eden milletvekilimize ‘Camide siyaset yapıyor’ iftirası atacaksınız.

“ONBİNLERE MESAJ ATTINIZ”
Biz; inanç değerlerimize, kutsal mekânlarımıza sahip çıkmaya kalktık mı, iftiracı olacağız, ahlaksız olacağız, yalancı olacağız, rezil olacağız öyle mi? Siz; milletin değerlerine o kadar yabacısınız ki, aziz milletimiz kimin doğru, kimin yanlış olduğunu çok iyi bildiğinden bütün İzmit halkına on binlerce mesaj atmanıza rağmen, sizi bu adliye önünde bir avuç insanla yalnız bıraktı. Biz ise; bu olayı bir kaosa, bir kutuplaşmaya dönüştürmemek adına ne halkımıza mesaj çektik ne de insanları bu kavganın içerisine dâhil etmeye çalıştık. Biz bugün buraya sadece teşkilatımızla, sivil toplum örgütü başkanlarımızla geldik.

“PANİKLEYEREK ÖNCE PAYLAŞIMI TOPTAN SİLDİNİZ”
Şimdi; İzmit halkımıza ve tüm Türkiye’ye bu hassasiyetimizin gerekçesini açıklıyorum; Belediyenizin resmi sayfası ‘Muhtar Masası’ cami ziyareti adı altında yaptığı paylaşımda cami dışı fotoğrafını paylaşırken, cami içi fotoğrafı diyerek neden ayakkabılarınız ile girdiğiniz mihrabıyla, seccade halısı ile ayakkabılığı ile duvardaki ayet tablosuyla, Kur’an rahlesiyle mescit hüviyetinden başka şekilde yorumlanamayacak ve yıllarca ibadethane olarak vazife vermiş mescidin fotoğrafını paylaştı? Bizim bu olaya tepki olarak yaptığımız paylaşımdan sonra, panikleyerek önce paylaşımı toptan silip, sonra aynı metinle fakat cami içinde çekildiğiniz fotoğrafları koyup, ayakkabılı fotoğraflarınızı kaldıran siz değil misiniz? Özrünüzü kabahatinizden büyük hale getiren, gayri müslimlerin dahi saygı gösterdikleri, seçim öncesinde sizlerin de dikkat ederek çevresinde dahi başörtünüzle dolaştığınız camimize, bu sefer neden baş örtünüz olmadan girdiniz?

“ADAMA GÜLERLER YAHU”
Eyy Fethiye Köyü Muhtarı; kendi ayıbını örtmek için çamuru balçıkla sıvama yolunu tercih eden adam aynı gün sosyal medya paylaşımında ‘Eski mescit’ olarak tabir ettiğin mekânı, birkaç dakika içerisinde önce ardiyeye, sonra yatakhaneye, sonra misafirhaneye nasıl çevirdin? Sen sihirbaz mısın? Ey Muhtar Efendi bütün müştemilatıyla mescit hüviyetini yitirmemiş bu kutsal mekânı hangi akılla yatakhaneye çevirdin? Bu zaruret hasıl olmuş ise cami halısını, duvardaki ayetleri, mihrabı, ayakkabılığı neden kaldırmadın? O ulvi mekanı mescid hüviyetinden çıkarmadan neden ayak bastırdın? Şimdi de kalkmış benden özür bekliyorsun… Adama gülerler yahu.

ÖZÜR DİLEMEYE DAVET ETTİ
Ne köy halkımıza, ne civar muhtarlarımıza tek bir kelam etmemişken, başkan hanım yine bir şark kurnazlığı yaparak, bizleri köy halkımız ve diğer muhtarlarımız ile karşı karşıya getirmek istemiş; fakat bu çabası halkımızın feraseti ile boşa çıkmıştır. Fethiye köyümüzün de, İzmit halkımızın da hangi siyasi görüşten olursa olsun, hangi etnik kökenden, hangi meşrepten olursa olsun milletimiz bizim başımızın tacıdır. Bizim ancak milletimizin aklıyla alay edenlerle hesabımız olur. Ben bugün sayın köy muhtarını, Fethiye Köyü ve İzmit halkından özür dilemeye davet ediyorum.

“MESELENİN ARTIK HUKUKİ OLARAK TAKİPÇİSİYİZ”
Başkan Hanım ve köy muhtarından kendi şahsımdan özür dilemelerini beklemiyorum. Bu sadece benim hassasiyetim değil, başkan hanımın yüzde 80 diye tabir ettiği, aslında yüzde 99’u Müslüman olan milletimizin islami hassasiyetidir. Elde ettikleri her güç sonrası birilerine bedel ödetme, had bildirme çabasına giren zihniyete ve Başkan Hanım’a sözüm odur ki nefret dilini terk et! İçerisinden bulunduğun saldırgan ruh halinden kurtul artık şunu bil; kimse sizlerden korkmuyor. İşte buradayız.. Ve meselenin artık hukuki olarak takipçisiyiz, biz kimseye bedel ödetme derdinde değiliz ama Sayın Başkan bu hakaretleriniz, bu tehditvari yaklaşımınızı hukuk karşısında hesap vermeye ve dediğim gibi tüm Müslümanlardan özür dilemeye mecbursunuz.”