Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kanko, Şimşek’i tebrik etti: Hedefi vatandaşı soymak!

CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko yurt dışı harç ücretleri üzerinden Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e yüklendi. Kanko; “Maliye Bakanı Şimşek’i tebrik ediyorum. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in hedefi vatandaşı soyup soğana çevirmek” ifadelerini kullandı.

CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko yurt dışı harç

“Maliye Bakanı Şimşek’i tebrik ediyorum” diyen CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, “En pahalı pasaport yetmedi şimdide en yüksek yurtdışı çıkış harcını hayata geçirmeyi planlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in hedefi vatandaşı soyup soğana çevirmek” sözlerine yer verdi.

22 yıllık AK Parti hükümetlerinin ülkedeki kötü ekonomi yönetimi nedeniyle boşalan hazine kasasını doldurmak adına vatandaşı vergilerle sömürdüğüne dikkat çeken Kanko, yurtdışı çıkış harçlarına yapılması planlanan fahiş zamlarla ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi;

VERGİ YİNE DAR GELİRLİNİN SIRTINA YÜKLENİYOR

“AKP hükümetinin yurtdışı çıkış harcını 150 TL’den %2000 gibi astronomik bir artışla 3000 TL’ye çıkarmayı planlaması ve bu yolla da vergiyi yine dar gelirli vatandaşın sırtına yüklemesi, Türk vatandaşlarına ve özellikle gençlere yönelik büyük bir haksızlıktır. Dünyanın en pahalı pasaportuna sahip olan Türk vatandaşları, şimdi de bu fahiş harç artışıyla karşı karşıya bırakılmak isteniyor.

SEYEAHAT HAKKINI ELLERİNDEN ALAN BİR UYGULAMA

3000 TL’lik çıkış harcı, ucuz uçak bileti arayarak yurtdışını görmek isteyen orta ve düşük gelirli vatandaşların ve gençlerin yurtdışına çıkışını neredeyse imkânsız hale getirecek. Böyle bir karar, vatandaşların özgürlüğünü kısıtlayan, seyahat hakkını ellerinden alan bir uygulama olacaktır.

ÜLKENİN GELECEĞİNİ KARARTMANIN ADIMLARI

Bu durumda, akıllara şu soru geliyor: Hükümet, vatandaşlarını dış dünyadan izole etmek mi istemektedir? Gençlerimizin dünyayı görmeleri, farklı kültürleri tanımaları, eğitim ve iş imkanlarını araştırmaları neden engellenmek isteniyor? Bu tür uygulamalar, Türkiye’yi kapalı bir toplum haline getirmenin, gençleri yurtdışına gitmekten caydırmanın ve ülkenin geleceğini karartmanın adımları olarak görülmektedir.

TELAFİSİ ZOR HASARLAR DOĞURACAKTIR

Diğer yandan, bu tür yüksek harçlar, sadece bireylerin değil, ülkenin genel ekonomik hareketliliğine de zarar verecektir. Uluslararası ticaretle uğraşan iş insanları, akademik çalışmaları için yurtdışına gitmek zorunda olan akademisyenler, hatta sağlık nedenleriyle yurtdışına çıkması gereken hastalar, bu fahiş ücretler yüzünden ciddi sıkıntılar yaşayacak. Türkiye’nin uluslararası arenada daha da izole olmasının sonuçları, ekonomik ve sosyal açıdan telafisi zor hasarlar doğuracaktır.

VATANDAŞI CEZALANDIRIYORLAR

Ayrıca, pasaport ücretlerinin zaten dünya ortalamasının çok üzerinde olduğu bir ülkede, çıkış harçlarının bu denli yükseltilmesi, vatandaşları adeta cezalandırmak anlamına gelmektedir. Türkiye gibi genç nüfusu yüksek, dinamizmi ve potansiyeli olan bir ülkenin, bu potansiyeli köreltmek yerine, gençlerini teşvik etmesi, dünyayı tanımalarını ve kendilerini geliştirmelerini desteklemesi gerekir.

FATURA SÜREKLİ HALKIN SIRTINA YÜKLENİYOR

Bu karar, aynı zamanda AKP hükümetinin boşalan hazineyi doldurmak için dar gelirli vatandaşa yeni vergi yükleri yüklemekten başka bir şey olmadığını da göstermektedir. Ekonomik krizin faturasını sürekli olarak halkın sırtına yüklemek, hükümetin mali politikalarının ne denli başarısız olduğunun bir başka kanıtıdır.

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE BİR DARBEDİR

Sonuç olarak, AKP hükümetinin bu önerisi, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerine ciddi bir darbe niteliğindedir. Hükümet, bu tür absürt ve kabul edilemez düzenlemeler yerine, vatandaşların yaşam kalitesini artıracak, ekonomik refahı sağlayacak politikalara odaklanmalıdır. Aksi halde, sınırları kapatmak gibi bir uygulama, Türkiye’yi kendi içine kapanan, dünyadan kopuk bir ülke haline getirecektir. Bu da ne Türkiye’nin ne de Türk vatandaşlarının hak ettiği bir gelecektir.”