Geçtiğimiz günlerde, Saadet Partisi İl Başkanı Zafer Mutlu, Durhasan’da yapılmak istenen Makineciler Küçük Sanayi Sitesine yönelik CHP’lilerin referanduma süreci götürmelerini popülistlik olarak nitelendirmişti. Bu açıklama üzerine CHP Kocaeli İl Başkanı Av. M. Cengiz Sarıbay açıklama yaptı. Sarıbay, “Saadet Partisi İl Başkanı Zafer Mutlu, Durhasan ve Solaklar bölgesinde yapılmak istenen Makineciler Küçük Sanayi Sitesi ile ilgili açıklama yaparak, Cumhuriyet Halk Partisini popülist siyaset yapmakla suçlamış” diyen CHP Kocaeli İl Başkanı Av. M. Cengiz Sarıbay; “Bizim tavrımıza popülist siyaset denilemez ancak şu anda sizin yaptığınıza bu ifade kullanılabilir Sayın Mutlu” dedi.

“MUHALEFET ANLAYIŞIMIZIN ÖNCELİĞİ HALK”

Sarıbay, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Muhalefet anlayışlarının hizmetlere katkı vermek, kentte katma değer sağlamak ve çözüm odaklı bir muhalefet yapmak olduğunu ifade eden Sayın Mutlu sanırım bu noktada vatandaşı, hakkı ve adaleti unutmuş olmalı. Elbette hizmete katkı, kentte katma değer sağlamak ve çözüm odaklı bir muhalefet bizler için de önemlidir ancak önceliğimiz halk ve adalettir. Adalet sağlanmadan hizmetlere katkı vermek, kentte katma değer sağlamak ve çözüm odaklı bir muhalefet anlayışını savunmak bizim ne siyasi ideolojimize ne de insanlığımıza sığmaz.

“BU BEKA MESELESİDİR”

660 dönümlük tarım alanı neden küçük sanayi alanına dönüştürülmek isteniyor? Bakın her ne kadar ‘Saman ithal etmiyoruz’ açıklamaları yapılsa da, görüntüleri ile kanıtlandığı üzere saman ithal eden bir ülkeyiz. Bugün 660 dönümlük bir tarım alanının küçük sanayi alanına çevirip betonlaştırmak istiyorlar. Alan İZAYDAŞ’ın koruma bandının kuzeyinde ormanlık alana sınır bölgede tarımsal alan. Nasıl böyle bir olaya göz yumabiliriz ki? Biz bu tarımsal alanları kaybederken Sudan’dan tarımsal alan kiralıyoruz. Her yıl artan bu nüfusun gıda ihtiyacı nasıl karşılanacak? Bir beka meselesi varsa eğer bizim için tarım alanlarını korumak, çiftçiye sahip çıkmak milli bir beka meselesidir.

VATANDAŞ BİLSE SATAR MIYDI?

Burası MİA içindeki küçük sanayi esnafının taşınması için düşünülmüş. Küçük sanayi yerinde kalınca, orta ölçekli iş yerlerini buraya taşımak için plan oluşmuş. Büyükşehir Belediyesi iş yeri sahiplerine bu bölgeyi öneriyor ve onlarda tarım alanlarını satın alıyorlar. Burası tarla vasfıyla satılmış ama küçük sanayi alanına dönüştürülmek isteniyor. Bu vatandaşlar arsalarını küçük sanayi olacağını bilseler aynı fiyata satarlar mıydı?

“ADALET ARAMAYALIM MI?”

Adalet aramayalım mı? Hakkı olanın hakkını savunmayalım mı? Halkın değil de güçlüden yana mı duralım Sayın Mutlu? Bu yöntem yerin ilk sahiplerini mağdur etmiştir. Planlanma sürecinde doğru olmayan yöntemler uygulanmış. Bakın burada 5 yıldan beri arsa toplayan isimler, köylünün elinden “tarım imarlı” arsaları ucuza almışlar. Dönümü 30 bin lira 100 bin lira arasında değişen rakamlarla köylünün elinden aldıkları arsaların dönümü şimdi ortalama 1 milyon lira. İmar tadilatını önceden haber alanlar, haksız yere zenginleşecek ve ceplerine hak etmedikleri paralar girecek. Ortada büyük bir rant var. Köylü, bu bölgedeki imar tadilatı hazırlığını bilmediği için elindeki arsaları ucuza vermiş. Şimdi o arsalar, altın değerinde ve paha biçilemiyor! Bu hak yemek değil mi? Adalet nerede?

“HALİMİZİN NİCE OLACAĞINI DÜŞÜNÜN ÖNCE”

Tehlikeli atık bertarafında Türkiye’nin lider ve en güvenilir kurumu İZAYDAŞ için ‘CHP’liler o bölgede İZAYDAŞ kurulduğunda referanduma gitmişler mi?’ demiş Sayın Mutlu. İZAYDAŞ ve bu projeyi kıyaslamak elbette hata. Referanduma gidilmedi belki ama bir çöp fabrikası projesinin altından çıkan kirli kokular yoktu. Tüm odalar ve STK’larla yapılan istişarelerle yol alındı. Anımsar mısınız bilmem ama bugünkü Outlet Center’in bulunduğu alan İzmit’in çöplüğüydü. Pis kokudan cam açıkken geçemezdiniz Gölcük – İzmit arasını Sayın Mutlu. ‘İZAYDAŞ için referandum yapıldı mı?:’ diye soracağınıza, kurulmasaydı bu kentin hali ne olurdu diye sormalısınız sanırım. Bir araştırma yapılsa milyonlarca ton atığın depolandığı, milyonlarca ton atığın (kanserojen hastane atıkları dahil) yakılarak bertaraf edildiğini araştırın ve bu işlemler yapılmamış olsaydı halimizin nice olacağına da düşünün rica ediyorum. Ve ondan sonra bir mukayese yapacaksanız yapın derim.

“SAYENİZDE DOMATESİ 30 LİRAYA YERİZ”

Elimizde az sayıda kalan tarım alanlarını böyle sanayiye açarsak, bu kafayla saman da ithal ederiz, domatesi 10 liraya değil 30 liraya da yeriz. Durhasan Bölgesine kaç kere gittiniz bilmiyorum ama oturduğunuz koltukta popülarist muhalefet yapacağınıza, gidin de köylünün derdini dinleyin de sorunlarına ortak olun. Biz muhalefet de olsak iktidarda olsak değişmez düşüncelerimiz. Tarımı da, kentimizin gelişmesini de önemsiyoruz. Ranta ve birilerini haksız kazandırmaya dayalı politikalara karşı her türlü mücadeleye hazırız.”