Kocaeli’nin Gebze ilçesinde belediyeye ait Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nde 45 hayvanın ölü bulunmasına ilişkin tepkiler sürerken, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz Türkiye genelinde infial yaratan olayla ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
OLAYI SAVCILIĞA BİLDİRDİM
Bu bir komplo, bu bir itibar suikastı diyen Büyükgöz şu ifadelere yer verdi;
Her türlü melanet var içinde. Dolayısıyla olayı duyduğum andan itibaren yarım saat sonra ben, ilgili veteriner müdürü ve hekimi artı diğer görevli beş personeli memurları açığa aldık. Diğer işçi personeli o görev yerinden uzaklaştırdık. Dolayısıyla hukuki olarak da savcılığa başvurduk. Hem iç soruşturma başlattık hem hukuki olarak başsavcılığa müracaat edip ısrarla başsavcının gelip olaya el koymasını biz temin ettik. Halbuki karşılık taraftaki şahıslar bir gün sonra savcılığa gittiler. Ben yarım saat sonra savcılığa bildirdim. Dolayısıyla savcıyı göreve davet ettik, savcıyı olay mahalline davet ettik ve orada hukuki olarak olaya el koyulmasını talep ettik. Suçlu varsa bunun kararını ne oradaki kamu malına zarar verenler, kamu iş yerine baskın düzenleyenler, izinsiz olarak kamu alanına girenler, oradan kamuya ait hayvanları alıp kaçıranlar, yağma, talan yapanlar eğer gerçekten hayvan severlerse o hayvanları kaçırmamaları gerekirdi.
GEBZE’DE 12 BİN SOKAK HAYVANI VAR
O hayvanlar şu anda hayati tehlikenin altındalar. Orası bir barınma evi değil. Orası bir rehabilitasyon merkezi, hayvan hastanesi. Dolayısıyla da orada gelen hayvanlar bizde maksimum 14-15 gün kalırlar. Tedavisi tamamlanır, tekrar doğaya bırakılır, alındığı yere bırakılır. Dolayısıyla orada aylarca veya uzun süre kalan bir hayvan olmaz. Orası bir hastane. Tedavisi tamamlandıktan sonra tekrar geriye doğaya bırakılır. Ve o hastane sadece 50-60 tane hayvana bakmıyor. Sahada bizim 12 bin sokak hayvanı var. Gebze ilçe sınırlarında 12 bin sokak hayvanı var. Dolayısıyla bu 12 sokak hayvanı içerisinde Kuzey Marmara otoyolu Gebze’den geçiyor. Tem otoyolu Gebze’den geçiyor. E5 Gebze’den geçiyor trafik kazalarla maruz kalıyorlar. Yani hayvanlar üçlü, beşli gruplar haline geçerken araçlar çarpıyor. Trafik kazalarında ölenler var. Artı 12 bin hayvanın içerisinde doğada, yani Balçık, Ovacık, o bölgelerdeki orman alanlarında bu canlının ortalama yaş ömrü 14-15 yıl. En fazla yaşayan köpek 20 yıl yaşar. Dolayısıyla doğada kendiliğinden hayatını kaybeden canlar oluyor. Onlar sahada koku yapıp salgın hastalığa sebebiyet vermesin diye toplanır.
KÖPEK SALDIRISI SONUCU 85 VATANDAŞIMIZ HAYATINI KAYBETTİ
Tabi ki iğne vurmuşlar, anestezi iğnesi. İçeriden işbirlikçi, normal kurallara göre yerinde vurulması gereken iğneyi, adam onlara malzeme üretmek açısından, malzeme üretmek amacıyla dışarıda vuruyor. Bu bir dedim ya, siyasi komplo. Bunun tarafları belli. Bir tarafta siyasi kanat var, bir tarafta hayvan sever görüntüsü adı altında mama sektörünün tüfansiyet değil, kisimler var. Bir tarafta da itibar suikastçıları var. Dolayısıyla bu böyle bir şey değil. Biz gerekli yasal tüm işlemleri, tabi ki onlardan önce vurmuşuz. Ben yarım saat sonra vurdum diyorum. Onlar bir gün sonra vurdular. Tüm kamuoyuna buradan sesleniyorum. Son 26 ayda köpek ısırması ve köpek saldırısı sonucu 85 tane vatandaşımız ve evladımız hayatını kaybetti. Hiçbirisinin annesi de babasına geçmiş olsun, başınız sağ olsun diyen olmadı onlardan.
TÜRKİYE’NİN EN MODERN HASTANESİNİ KURDUK
Onların yasına da biz koştuk. Ama son 26 ayda 85 tane vatandaşın hayatını kaybettiği bir durumda bir tanesi başsağlığı dilemediler. Onlar can değil miydi? Halbuki burada biz o canları korumak için 40 milyondan fazla yatırım yaparak o hastaneyi kurduk. Türkiye’nin en modern tıbbi cihazlarıyla donatılmış hastane. Ambulans, veteriner ambulansı ve hastanesi, seyyar hastane götürdü. İki tane veteriner hekimi orada görevlendirdi. Başka hiçbir belediyenin orada veteriner hizmeti yoktu. Dolayısıyla eğer bu hassasiyeti olmayan bir tutum içerisinde olsaydı Gebze Belediyesi, depremde insanlarla beraber o canlara da tedavisine ve yardımına koşmazdı.
BUNDAN SONRASI HAKİM VE SAVCILARDA
Bizim duruşumuz çok net, hukuk önünde de çok net, kamuoyu önünde de çok net. O gün şu anda bakın yine söylüyorum sahada yaralı hayvanlar var. Bırakmıyorlar açalım rehabilitasyon merkezinde tedavi edelim o hayvanları. Ve onları tekrar şifa şeyini arayalım. Efendim, dayaklı olarak önümüze şunu soruyorlar. Biz onları istediğimiz veteriner hekime götüreceğiz. Parasını siz ödeyeceksiniz. Benim kendi modern tesisim varken ben sana hangi gerekçeyle dışarıda tedavi parası ödeyeceğim? Yani bunların dert dediği maksatları çok farklı yerlere götürüyor. Bunun kararını da suçluluğu suçluluğu yargı ayıklayacak. Yargı kararını verecek mi? Nihayetinde bundan sonra ben tüm dosyasıyla, belgeleriyle, tutanaklarıyla, bilgileriyle yargıya teslim ettim. Ve sonuçta bundan sonraki savcılar da hakimler de.