1919’da Kurtuluş Savaşı ile görece emperyalizme karşı bir mücadele vermiş olan Türkiye, aradan sadece 30 yıl geçtikten sonra, 1950 yılında emperyalist güçlerle omuz omuza verdi ve Kuzey Kore’ye saldırdı. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne karşı kurulan ittifaklarda yer alan Türkiye, Kore’deki iç savaşa müdahil oldu. Üstelik söylemlerle, çeşitli açıklama ve notalarla değil, bir fiil binlerce askerle… Ülkemizden binlerce kilometre uzaktaki bir savaşta, Amerika’nın çıkarlarını korumak için canını siper eden Türk askerlerin bir bölümü hayatını kaybetti. Bir bölümünden ise haber alınamadı.

SAVAŞ İÇİN MECLİS KARAR ALMAMIŞTI

Şimdinin AKP’lilerinin öve öve bitiremediği Demokrat Parti yönetimi o dönem sırf NATO’ya girebilmek için Kore savaşına müdahil oldu. Üstelik Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayını almadan… BM’nin yardım isteğini Bakanlar Kurulu toplantısında değerlendiren Demokrat Partililer, “Kore’de hizmet etmek üzere 4500 mevcutlu silahlı bir Türk savaş birliğini Birleşmiş Milletler emrine vermeye karar vermiştir” ifadelerinin yer aldığı bir telgrafla cevap verdi. Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasındaki 259 subay, 18 askeri memur, 4 sivil memur, 395 astsubay, 4 bin 414 erbaş ve er olmak üzere 5090 kişilik 1. Türk tugayı, 17 Ekim 1950’de Kore’de karaya çıktı. İlerleyen dönemlerde de askeri birlikler gönderildi.

OĞLUNUN ACISIYLA ÖLDÜ

Toplam 21 bin 212 asker Türkiye’den Kore’ye gitti. Resmi kayıtlara göre 966 Türk askeri Kore’de hayatını kaybetti. Savaşa katılan askerlerin büyük bir bölümü geri döndü ancak geri dönmeyenler de vardı. O askerlerden biri de Kocaeli‘den Kore’ye gitmişti. Hüseyin Göven’in savaş için Kore’ye giden oğlu geri dönmedi. 1964 yılına kadar, savaş sona ermesine rağmen geri dönmeyen oğlunu bekleyen Hüseyin Göven 17 Mart 1964’te hayatını kaybetti. Hüseyin Göven’in herhangi bir hastalığı yoktu. Dostları, akrabaları ölüm nedenini gayet net biliyorlardı. Göven, Kore’de kaybolan oğlunun kahrından vefat etmişti.

SAVAŞ HER ZAMAN GÜNDEMDE

Dönemin başbakanı Adnan Menderes bugünlerde kahraman gibi anılsa da, Menderes’in halka çektirdiği acıların en küçük örneklerinden biri İzmit Bağçeşme Mezarlığı’nda bir mezar taşının üzerinde bulunuyor. Mezar taşında, “Kore’deki oğlunun derdinden ölen Meko oğlu Hüseyin Göven ruhuna Fatiha” ifadeleri yer alıyor. Türkiye’yi NATO’ya sokabilmek adına, Amerika’nın çıkarları için bir evladı babasının yanından koparıp binlerce kilometre öteye, Kore savaşına gönderen zihniyet bugün çok uzaklarda değil. Emperyalizmin kana susamışlığı ve ülkemizdeki temsilcilerinin savaş naraları hiç dinmedi. Sürüyor. Umudumuz, onların düşledikleri gibi bir geleceğimiz olmasın, Hüseyin Göven’in çektiği acıları başka babalar çekmesin…