Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Sebahattin Aydın

Biz bu şehri kimlere yönettireceğiz?

Köşe yazılarımda pek alışık olunmayan şekliyle bir yazı kaleme alacağımı baştan ifade edeyim.

Beni inşa eden, hayata bakışımı, kimliğimi yeniden temellendiren, benden başka bir ben yaratan felsefe eğitimimden referanslarla;

ideal şehir/devlet yönetimi üzerine bir değerlendirme yapacağım.

Bu yazının sonunda yöneticilerimizde eksik olanın ne olduğuna dair belki destekli bir sonuca bile gidebiliriz.

Devlet, Platon’un çok önemli bir eseri.

Bir devletin veya şehrin nasıl yönetileceğine dair yer yer harika yer yer çok kısır argümanları var.

Biz işimize yarayanı alıp devam edersek zaman kaybetmeyiz.

Platon’a göre yöneten; aklıyla, iradesiyle ve istekleriyle birbiri arasında çatışmaya girmeden, sağlıklı bir şekilde yaşarsa ideal bir yönetici olabilir.

Ülkeyi yönetenlerin durumu ortada.

Yukarıda saydığımız bütünlükten uzak olduklarını kanıtlamak için çaba sarf etmeye bile gerek yok.

***

Şehirlerimizi yönetenler peki?

Akıl, iradesiyle ve istekleriyle birbiri arasında çatışmaya girmeden sağlıklı bir yöntemle hareket eden kaç yönetici tanıdınız?

Yönetenler, toplumun düzeyinin özetidir.

Elbette yetkin, aklı başında, kendini eğitmiş, en önemlisi kendini bilen çok insan var. Fakat ortalamayı değiştirmeye yetmeyen bir azınlık bahsettiğim.

Mesela yine Platon’un Devlet’inde “Toplum bir tek insandan daha büyük bir şeydir” der.

Ancak devleti ve şehirleri yönetenler, tek insan olarak toplumdan daha büyük bir şey olduklarını düşünüyor.

Bu düşünce cüretini onlara tanıyan yine toplumsa, bu paradoksu çözmek uzun yıllar; akla, mantığa, eğitime, toplumsal gelişmeye iradeli bir şekilde çabalamaktan geçer.

Ancak ve maalesef bu bahsettiklerimden çok uzaktayız.

***

Aristoteles, O da “İdeal Devlet” tasarımında orta sınıf yaşam biçimine sahip herkesin aynı haklara ve eşitlikle yaşadıkları bir devletten söz eder.

Aristo’nun üst sınıf tasarımı bize uymasa da “aynı haklara ve eşitlikle” vurgusu önemlidir.

Şehirlerimizde örneğin yurttaş aynı hak ve eşitliğe sahip mi?

Hükümet belediyesinde sadece partililer istihdam edilirken, muhalefet belediyelerinde de sadece partililer ve destekçiler istihdam ediliyor.

Yurttaş, siyasi tercihine göre kategorize ediliyor.

Yardım yapılacaksa öncelik, partili referansları olan yurttaşın oluyor.

Bu bizim şehrimizde de harfiyen aynı…

Yani, eşitlik ve aynı haklar bahsinde de sınıfta kalıyoruz.

***

Büyük bilge Sokrates’ten devam ederek yazıyı toparlayıp, noktalayacağım…

Der ki; İdeal devlette/şehirde; eşit kazanç, güvenlik, aynı hakların bulunması yeterli değildir devlet vatandaşının mutluluğundan da sorumludur.

Mutlu şehir bir misyondur.

Bu şehri yönetenlerin de iddiası bu.

Hedef koymak ve bunun üzerine gayretli olmak erdeme kapı açar.

Ancak Kocaeli mutlu bir şehir değil.

Ülke genelinde olduğu gibi Kocaeli’de de vatandaş mutsuz.

***

Önümüz yerel seçim.

Bu şehirde yeteneksiz, beceriksiz, bulunduğu makama 1 gram katkısı olmayan başkanlar var.

Yukarıda kadim öğretilerden sadece minik bir kısmına yer verdik.

Biz bu şehri kimlere yönettireceğiz?

Hırsında, kibrinde, şahsi ikbalinin kıskacında bulunduğu yeri bir burun mesafesi ileri götüremeyecek parti kuklalarına mı?

Bu şehri yönetenler adil mi?

Bu kentin değerleri eşit paylaştırılıyor mu?

Yurttaş mutlu mu?

Yazının bütünü dikkate alınırsa sizce ülkemizi ve şehrimizi yönetenlerde eksik olan ne?

Her şeyi de yazacak değilim, ayrıca daha ne yazayım…

Biraz da birlikte düşünelim

Ne dersiniz?

YORUMLAR

2 adet yorum var

  1. Belediyeler şu anda gereksiz bir kurum. Hısım, eş, dost rant kapısı olmuş.
    Belediyenin imar işlerine ne gerek var? Devlet İmar ve İskan Bakanlığı var zaten.

    Belediyenin temizlik işleri müdürlüğüne ne gerek var? Çevre bakanlığı var zaten.

    Belediyenin İSKİ’ye, Aski’ye ne gerek var? Devlet Su İşleri var zaten.

    Belediyenin fen işleri müdürlüğüne ne gerek var? Devlet Kara Yolları müdürlüğü var zaten.

    İtfaiyeyi de orman bakanlığına bağla, nerede yangın var ise müdahale eder.

    Zabıtayı da kaymakamlık bünyesine kat.

    Bir yere birşey yapılacağı zaman buraya park mı, AVM mi yapalım diye halka sorulmalı,boşuna oluşturulan, hısım, eş, dost işe sokma yeri olan belediyeler kapatılmalı, milyarlarca lira para israf edilmemeli !

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ