Ya itaat edin ya da terk edin!

“Anayasa referandumu olsun”

-Olsun

“Başbakanı sevmedim değiştiriyorum”

-Değiştir

“Ülke elden gidiyor OHAL gelsin”

-Gelsin

“Cumhurbaşkanını halk seçsin”

-Seçsin

“Rektör seçimi olmasın ben atayayım”

-Ata paşam

“Cumhurbaşkanı parti başkanı olsun”

-Olsun

“Merkez Bankası başkanını alalım”

-Al

“Pandemi var para lazım”

-İBAN at…

Örnekler uzar gider.

Bu millet size daha ne versin Allah aşkına?

***

Yani bu ülkeyi yönetebilmek için başka neye ihtiyacınız var?

Bu ülkeyi düzgün bir şekilde ilerletmek için daha ne gibi yetkiler almak istersiniz?

Hükmedemediğiniz, sözünüzün geçmediği, gücünüzün yetmeyeceği ne var sizin?

Bu ülkede tek bir eleştiriye tahammülleri yok.

Muhalefet partisi günlerdir soru soruyor.

“128 milyar dolar nerede?” diyor.

İktidar ne yapıyor?

“Hainler, ülkemiz elden gidiyor, teröristlere….” diyor.

Bu soruyu sormak yasaklanıyor.

Affedersiniz ama yakında lavabo ihtiyacı için de izin belgesi çıkarmak durumunda kalırız.

Madem kendinize güveniyorsunuz.

CHP, bu işi sulandırmak ve siyasi kazanç sağlamak da istiyor olabilir.

Mesele burada parti ismi değil.

Her seferinde CHP’yi, Kemal Kılıçdaroğlu’nu araya sıkıştıran iktidar sorulan soruya cevap vermeye sıra gelince kolluk kuvveti gönderiyor.

Ona yasak buna yasak…

O terörist bu hain.

Bu ülkede ana muhalefet partisi soru soramayacak mı?

“128 milyar dolar nerede?” veya bir başka soru neden nasıl ne şekilde suç teşkil eder?

Bununla ilgili karar alan yargı organları güvenini tamamen yitirmiş durumda.

***

Şimdi de Kemal Kılıçdaroğlu ile 8 milletvekilinin dokunulmazlıklarını kaldıracaklarmış.

Bahsi geçen isimler yıllardır mecliste.

Yaptıkları iş belli.

Ticarete girmemişler, akçeli işlerini de duymadık.

Peki neden dokunulmazlıkları kaldırılıyor.

Tek bir nedeni var.

Soru sormasınlar.

Bu ülkede herkes sussun.

Kimse bir şey sormasın.

Soru sormak, aklını kullanmak, bir şeyleri öğrenmeye çalışmak yersiz çabalar.

Memleketi ya itaat et ya terk et noktasına getiriyorlar.

İşinize geliyorsa…