Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

DİSK, Kocaeli’de toplandı: Çalışırken ölmek kader değildir

DİSK Kocaeli Şubesi, Sabri Yalım Parkı’nda Bartın’ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden patlamasında hayatını kaybeden 41 işçi için toplandı. Yapılan açıklamada, “Çalışırken ölmek işçilerin kaderi olamaz” ifadelerine yer verildi.

DİSK Kocaeli Şubesi, Sabri

Özgun imzaDevrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Kocaeli Şubesi bugün İzmit Sabri Yalım Parkı’nda Bartın’ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden patlamasında hayatını kaybeden 41 işçi için toplandı. Açıklamaya DİSK Kocaeli Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, DİSK yöneticileri, EMEP İl Başkanı Arzu Erkan, TİP Kocaeli Başkanı İsmail Göksu ve sendikalar katıldı.

8 KİŞİNİN ÖLÜMÜNDEN SORUMLU KİŞİ GENEL MÜDÜR OLARAK ATANDI

DISK Kocaeli madenDİSK Kocaeli Bölge Temsilcisi Vedat Küçük tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Madenler bir kez daha hepimizi yasa boğan bir katliama sahne oldu. Madenlerden gelen her acı haberin ardından “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dendi. Her katliamın ardından “Gerekli önlemler alınacak” sözlerini duyduk. Ancak önlemler alınmadı ve işçiler ölmeye devam etti. İşçiler öldü ancak hesap veren çıkmadı. Tarihin en büyük iş cinayeti olan Soma’da bile tek tutuklu kalmadı. 2013’te Zonguldak/Kozlu’da 8 işçinin ölümünden sorumlu bulunan kişi, Türkiye Taş Kömürü Kurumu Genel Müdürü olarak atandı. Gerekli önlemler alınmadığı için, sorumlulardan hesap sorulmadığı için, hatta sorumlular ödüllendirildiği için işçiler ölmeye devam ediyor. Ülkeyi yönetenler ise önlenebilir ölümlere “kaderin planı” diyor.

ÖLMEYİ İŞÇİLERİN KADERİ HALİNE GETİREMEZSİNİZVedat Kucuk

O zaman soruyoruz. Kaderin planı sadece Türkiye’de mi geçerli? Kaderse neden sadece ülkemizdeki işçilerin kaderi? Başka ülkelerde maden yok mu? Ölümcül iş kazası oranı Almanya’da, İngiltere’de yüz bin maden işçisinin 2’sinin kaderi olurken, Türkiye’de yüz bin işçinin 43’ü çalışırken hayatını kaybediyor. Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre Türkiye, madencilik sektöründe en yüksek ölüm oranlarından birine sahip. Madenlerde 3 ölümlü iş kazası oranında Avrupa’da lideriz. Kaderin planı dedikleri sadece Türkiye işçi sınıfı için mi geçerli? Çalışırken ölmeyi bu ülkenin normali haline getiremezsiniz. Yaşamak için gittiğimiz işlerde ölmeyi işçilerin kaderi haline getiremezsiniz. Biz işçiler, bu ölümlerin önlenebileceğini biliyoruz. Konfederasyonumuz ölümleri önleme yollarını yıllardır anlatıyor, raporlar hazırlıyor, ilgili bakanlıklara iletiyor. Soruyoruz: Neden bu çözüm önerileri hayata geçirilmiyor? Neden aklın ve bilimin emrettiği önlemler alınmıyor?

BU BÖYLE GİTMEZ

Önlem alınmıyor çünkü işçilerin hayatını koruyacak önlemlere maliyet gözüyle bakıyorlar. Önlemler alınmıyor çünkü kâr oranları azalsın istemiyorlar. Ancak bu böyle gitmez. Çalışırken ölmek işçilerin kaderi olamaz. Başta madenler olmak üzere tüm işkollarında ölümleri durdurmanın yolları bellidir. Aklın ve bilimin ışığında gerekli önlemleri almak şarttır. Yıllardır DİSK’in dile getirdiği önlemleri bir kere daha tekrarlıyoruz:

  • Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi çökmüştür. İşçi sağlığı ve iş güvenliği, patronların keyfine göre piyasadan seçip alacağı bir mal değildir. Bu sistemde işçi sağlığı ve iş güvenliği patronların insafına bırakılmaktadır. Bu alanı özelleştiren 6331 sayılı Yasa derhal değiştirilmeli ve kamusal bir işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi oluşturulmalıdır. Yıllardır bilinçli olarak zayıflatılan teftişler güçlendirilmelidir.
  • İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında sendikaların, üniversitelerin, meslek oda ve birliklerinin katılımıyla bağımsız bir kurumsal yapı oluşturulmalıdır.
  • İşyerlerinde işçinin denetimi, en etkili denetimdir. Örgütlü işçiler işyerlerindeki olumsuzluklara hızlı ve etkili yanıtlar üretebilmelidir. Bu nedenle işçilerin sendikalı olması, sendikasını seçmesi ve grev hakkı başta olmak üzere sendikal hakları önündeki engeller kaldırılmalıdır.
  • Ölümleri önlemenin bir yolu da hesap sormaktan geçer. İşçi ölümlerinde sorumluluğu olanlar hesap vermediğinde, bugünkü gibi elini kolunu sallayarak dolaştığında, ihale ve terfi almaya devam ettiğinde cinayetler teşvik edilmiş olur.
  •  Bizler buradan ilan ederiz ki; Bartın’daki katliamın takipçisi olacak, sorumluların hesap vermesi için seferber olacağız. İnsan onuruna yakışır bir çalışma yaşamı için bütün gücümüzle çaba sarf edeceğiz.
  •  Arkadaşlar; karşımızdaki tehdidi bilelim: Daha fazla kâr elde etmek için daha fazla kan dökmekten zerre pişmanlık duymayan bir düzen ile karşı karşıyayız. Bu düzen ekmeğimize, aşımıza, haklarımıza olduğu kadar yaşamlarımıza da bir tehdittir.

DISK Kocaeli