Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kocaeli metrosu TBMM’de tartışıldı!

Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi üzerine TBMM’de söz alan CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı Ak Parti iktidarının kendi büyükşehir belediyelerini ödüllendirmek istediğini ifade etti. Arı, Kocaeli’den de bahsederek KDV muafiyeti ile metro ve diğer Ak Partili illerdeki raylı sistemlerde kolaylık sağlandığını söyledi.

Bazı Kanun ve Kanun

ugurBazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi üzerine TBMM’de söz alan CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı Ak Parti iktidarının kendi büyükşehir belediyelerini ödüllendirmek istediğini ifade etti. Arı, Kocaeli’den de bahsederek KDV muafiyeti ile metro ve diğer Ak Partili illerdeki raylı sistemlerde kolaylık sağlandığını söyledi. Cavit Arı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bu kanun düzenlemesiyle birlikte şunu görüyoruz değerli arkadaşlar: AKP tarafından Anayasa’nın 73’üncü maddesinde Cumhurbaşkanına tanınan bir yetkinin -yani bu yetki de vergi düzenlemeleriyle ilgili olarak vergide indirim, istisna, muafiyet ve artırımlarla ilgili olarak kullanması gereken yetkinin- aslında çok fazlasıyla kullanılmaya çalışıldığı, aslında istisnai olarak Cumhurbaşkanına yetki olarak vermesi gereken bir hususun artık neredeyse sıradan bir olay hâline getirip Meclisin asli yetkisinin Cumhurbaşkanına devredilmesine dair düzenlemeleri burada görmekteyiz. Değerli arkadaşlar, bu alışkanlık doğru bir alışkanlık değildir.

AYM’NİN İPTAL KARARLARI

‘Bu, Anayasa’da yazıyor.’ diye geçiştirilemez. Evet, Anayasa’da böyle bir düzenleme var ama bu düzenlemeyi her bir maddede, her bir vergisel düzenlemede uygulayın diye Anayasa’ya konmadı. İhtiyaç hâlinde Cumhurbaşkanı tarafından uygulansın diye, yani zaman zaman ihtiyaç hâlinde uygulansın diye getirilen bir düzenleme artık neredeyse günlük uygulamaların bir parçası oldu. Bunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığına gölge düşüren bir uygulama olduğunu buradan hatırlatmak istiyorum. Bu düzenlemelere karar vermek esasen bizim görevimiz, yani Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevi. Her düzenlemeye sınırsız yetkiler, süresiz yetkiler verirseniz işte, yine bugünkü görüştüğümüz bu 84 maddelik düzenleme içerisinde birçok düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasına dair düzenlemeleri buraya getirmek zorunda kalacağınızı işte burada söyledik, daha önce de söyledik ama siz ne yaptınız? Bildiğinizi okumaya çalıştınız. Anayasa Mahkemesinden çok sayıda iptal kararları geldi. Bu düzenlemede işte birçok iptal kararı gerekçesine uygun düzenlemeler yapmak zorunda kaldığınız hükümler var.

YABANCI PLAKALI ARAÇLAR VE CEZALAR

O nedenle, değerli arkadaşlar, Cumhurbaşkanına verilen yetkiyi öyle her fırsatta verilen bir yetki olmaktan çıkarıp Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığını hep beraber koruyalım diyorum. Bu düzenleme içerisinde çok enteresan bir madde var değerli arkadaşlar: Yabancı plakalı taşıtlar için idari cezalar yani trafik cezalarının o araçlar yurt dışına çıkarken mutlaka alınma kayıt ve şartı getiriliyor yani artık ülkeyi öyle bir hâle getirdiniz ki her fırsatta sınır kapıları yabancılara açıldı. Bugün Antalya’da 4 araçtan 1 tanesi yabancı plakalı arkadaşlar sayenizde. İşte bu yabancı plakalı araçların almış olduğu trafik cezaları eğer bu araçlar çıkar ise, ödemeden çıkmaya çalışırsa sonuçta sınır kapılarında, gümrüklerde cezalarının alınması hükmü getirildi. Aslında bunun doğru bir düzenleme olduğunu söylemek istiyorum ama ülkeyi de hem bir taraftan yabancılar tarafından doldurdunuz, bir taraftan da yabancı araçlarla doldurduğunuzun işte açık göstergesi. Şimdi, bu düzenlemelerden bir tanesinde kur korumalı mevduat sistemiyle ilgili olarak kurumlar vergisi istisna süresinin 31/12/2023 tarihinden 30 Haziran 2024 tarihine kadar uzatılması. Ve yine buna benzer bir düzenleme daha var: Kamu-özel iş birliği, yap-işlet-devret modeli yani bizim her fırsatta söylediğimiz, ülkemizin temeline neredeyse dinamit konmuş olan kur korumalı mevduat sistemi ve yap-işlet-devret ya da kamu-özel iş birliği projelerine KDV muafiyet sürelerinin 2028 yılı sonuna kadar uzatılma konuları.

PROJE DEVİRLERİNDE KDV MUAFİYETİ

Değerli arkadaşlar, şimdi, her ne kadar Cumhurbaşkanına da altı ayı geçmemek üzere 3 kere uzatma süreleri falan verilmekte bu kur korumadan. Bugün kur korumalı mevduat sisteminin yaklaşık maliyeti 700 milyar. Bu düzenleme ilk getirildiğinde ’30-40 milyar’ denilerek küçümsenen ama bizlerin o günden söylediği ‘Bakın, ülke ekonomisine ciddi bir risk oluşturuyorsunuz.’ dediğimiz bu kur korumalı mevduat sisteminin bugün yaklaşık maliyeti 700 milyar, birçok vergiyi de bu yüzden koymak zorunda kaldınız. Vergi gerekçesini “deprem” diye adlandırsanız da bakın, siz ilk defa bu ülkede motorlu taşıtlar vergisini 2 kez alma zorunluluğu getiren bir iktidarsınız ve vatandaşımız bugünlerde bu vergiyi ödemek zorunda ama birçok vatandaşımız ödeyemedi. Yine, kamu-özel iş birliği projelerinin maliyetini defalarca buralarda söyledik. Arkadaşlar, biz yatırıma karşı değiliz ama o yatırımların, şehir hastanelerinin, köprülerin devletin kendi kaynaklarıyla yapılmasını hep savunduk. İşte, siz burada masum bir maddeymiş gibi kamu-özel iş birliği projelerine KDV istisnasını uzatıyorsunuz ama bugün kamu-özel iş birliği projelerinin artık sonlandırılması gerektiğini hep söyledik, söylemeye de devam ediyoruz. Yine masummuş gibi lanse edilen bir maddeden daha bahsetmek istiyorum. Bakın, şehir içi raylı sistemleri; metro, tramvay, teleferik gibi tesis ve eklentileri Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar arasında yapılacak devir ve teslimlerde KDV muafiyeti…

İLLER BANKASI’NDAN YÜZDE 5 KESİNTİ

Arkadaşlar, ilk okuduğunuzda bu madde sıradan, masum, sanki sadece bir KDV muafiyeti getirilen bir düzenleme gibi değerlendirilebilir. Evet, ilk başta böyle ama bakın, bu madde AKP’nin siyasi davrandığını, belediyeler arasında ayrıcalık yaptığını, Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri cezalandırmaya çalıştığı uygulamalar ile bugün, Bursa, Kocaeli, Sakarya Trabzon, Samsun gibi AKP’li büyükşehir belediyeleri ödüllendirmeye çalıştığı bir maddedir. Nasıl mı? Buralara yapılacak olan raylı sistemlerle ilgili Ulaştırma Bakanlığı bu işleri üzerine almakta ve bununla da KDV muafiyeti sağlayarak o belediyeye maliyetini aza indirmekte. Peki, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi, bugün Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından yönetilen belediyelerde ne yaptınız, onu söyleyeyim. AKP’li belediye başkanları zamanında yapılan raylı sistemlerin ‘Hasılat üzerinden yüzde 15’iyle geri alınır.’ hükmünü bu belediyeler Cumhuriyet Halk Partisine geçer geçmez ‘İller Bankasından gelen paydan yüzde 5 kesilir.’ hükmü getirerek Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden aldınız. Bugün Antalya Büyükşehir Belediyesi sizin bu uygulamanız nedeniyle belki on yıl gibi bir sürede ödenecek olan parayı -380 milyon civarında bir parayı- iki senede ödedi; İstanbul Belediyesi yine aynı şekilde. Ankara Büyükşehir Belediyesi eğer bugün aynı uygulama devam etseydi 380 milyon civarında ödemesi gereken bir parayı 2 milyara yakın bir bedelle ödedi, bitirdi. İşte, siz ‘Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri cezalandırıyoruz.’ diyerek aslında oradaki vatandaşları cezalandırdığınızı ifade etmek istiyorum. Bu halk da bu yerel seçimde sizin bu ayrıcalıklı davranışınızın, bu siyasi kayırmacılığınızın hesabını soracaktır diyorum. Hepinize saygılar ve sevgiler sunuyorum.”