Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Mimarlar Odası Kocaeli, Halkevi’ne talip oldu

Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi, dördüncü kez ihaleye çıkan ancak sonuçlandırılamayan Halkevi restorasyon ve güçlendirme çalışmasına talip olduğunu açıkladı. Oda Başkanı Alper Dülger, “Başka yere taşınması gibi alternatifleri yok. Siyasi tartışmalara alet edilmemeli” dedi.

Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi,

Özgun imzaHalkevi restorasyon ve güçlendirme çalışması ihalesi dördüncü kez ihaleye çıkmasına rağmen teklif gelmemesi nedeniyle akıbetinin belirsiz oluşu kentte birçok tartışmayı beraberinde getirdi. AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık’ın İzmit Halkevi binasının yıkılarak meydan yapılmasına yönelik söylemleri nedeniyle tartışma daha da büyürken Mimarlar Odası Kocaeli Şube Başkanı Alper Dülger bugün TMMOB Taş Bina’da konuyla ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.

“BAŞKA ŞANSI YOK”

Alper DulgerDülger, yaptığı açıklamada şu ifadelerde bulundu; “Ben artık bu meselenin tartışılmasını istemiyorum. Tartışmayı bir an önce bırakmamız lazım. Halkevi restore edilecek; başka şansı yok. Eğer restorasyonu yapamıyorlarsa biz mimarlar odası olarak yapımına, restorasyonuna talibiz; her şeyiyle altından kalkarız. Odamız dışında üstlenecek kurum yok. Başka yere taşınması gibi alternatifleri yok. Siyasi tartışmalara alet edilmemeli.

“SİYASİ TARTIŞMALARA ALET EDİLMEMELİ”

Bu konu, siyasi tartışmalara alet edilmemesi gereken bir konu. Bu tarihi, bilim yuvasının tartışılmasını doğru bulmuyoruz. Bu meseleler halka doğru anlatılmıyor. Ya da görmezden geliniyor. Bu kentin artık bir meydana ihtiyacı yok. Bugün hayretle izlenen Avrupa kentlerinde bu şekilde hayranlık duyulan binaları görüyoruz. Kültürümüzü korumak ve iyileştirmek zorundayız. Bu yapıyı siyaset malzemesi haline getirip restorasyon sürecini sündürmeyin.

“HALKEVİ YIKILSIN DİYENLERE SORUYORUM”

Halkevleri Cumhuriyeti, ulus bilincini, halkçılığı, çağa ayak uydurmayı, inkılapçılığı felsefe edinmiş bir eğitim yuvasıdır. Halkın yüzde 80’inin okuma yazma dahi bilmediği bir dönemde halkın kültür seviyesini yukarı taşıyan bir yapıyı değersizleştirmek, tarihi değersizleştirmekle eşdeğerdir. Halkevi bir kültür evidir. Çok önemli görevleri üstlenmiştir. Bugün faaliyete geçtiğinde aynı görevleri üstlenecektir. Ahlakta, sanatta, toplumsal uzlaşıda, müzikte, tiyatroda, mimaride ve kültür alanında gericilik ile savaşmak için ayaktadır. Ayakta kalacaktır. Şimdi Halkevi yıkılsın diyenlere soruyorum: Bunların hangisine karşısınız?

“HALKEVİ YERİNDE RESTORE EDİLEREK HİZMETE AÇILACAK”

Yıkılsın başka yerde yapılsın diyenler için de söylüyorum. Bu kentin plansızlığı içinde Halkevi’ne yer bulamazsınız. Araçla gidilen yürüyüş parkurları var bu kentin. Taşıtsız gidilemeyen doğal alanları var. Nerede olduğunu halkın dahi bilmediği deprem sonrasında yapılmış Deprem Müzesi var. Göz önünden kalksın insanların ulaşamadığı yerde faaliyet göstersin isteniyor. Tekrar söylüyorum yapamazsınız. Halkevi yerinde restore edilerek hizmete açılacak.

“RANTIN İMAR PLANI YAPTIRDIĞI İZMİT Mİ?”

3 kez ihalesi düzenlenen yapıya 4. İhalede teklif veren olmadı. Buradan yapının restorasyonu için istekli yok sonucu çıkarılıyor. Tüm ticari işletmeler işlere kar marjına göre teklif verir. Yapının restorasyonu için öngörülen bedelde ya da ihale şartlarının uygunluğunda sorun yok mu? Halkevi’nin restorasyonu için sponsor olan firma varken neden restorasyonu neden yapılmadı? Restorasyon süreci çıkmaza sokulan yapı için yıllardır aynı tartışmaların tekrar tekrar yapılması, yapının bu süreçte çürümeye terk edilmesi kentin tarihine saygısızlıktır. Tarihe saygı gösterme imajıyla Eski İzmit’in önü açılsın diye demeçler veriliyor. Hangi eski İzmit? 1999 Depreminden sonra tepelerine toplu konutlar yığılan, kentin silüetini oluşturan yapılara bir tek çivi dahi çakılmayan İzmit mi? Plansız büyümeye terk edilen, rantın imar planı yaptırdığı İzmit mi?

“HALKA BU MESELELER DOĞRU ANLATILMIYOR”

Eski İzmit denilen şey Halkevi’dir. Eski İzmit’i ortaya çıkarmak istiyorsanız denizi doldurarak Cami yapmak yerine o dolguları kaldırıp denizi İzmit’e nasıl yaklaştırırız sorusuna yanıt aramalısınız! Halka bu meseleler doğru anlatılmıyor. Makyaj yağar gibi kentin ihtiyacı olmayan bir meydan bahanesi üretiliyor. Kızıl meydan kadar büyük bir meydan projesinin devam ettiği unutuluyor ya da görmezden geliniyor. Eski Valilik binasını yıkıp yerine meydan yapıldı. Bugün doldurmak için kafeleri oraya taşımaya çalışıyoruz. Pişmaniyeciler Meydanı yapıldı Halkevi’nin biraz ilerisinde. İrili ufaklı birden fazla meydanı olan bir merkez zaten var. Daha ne kadar meydan yapılması isteniyor?

“KORUMAK VE İYİLEŞTİRMEK ZORUNDAYIZ”

Israrla söylediğimiz şeyi tekrar ediyorum. İzmit’in yeni meydanlara ihtiyacı yok. Kentin merkezinde simge haline gelmiş, bölgeye adını vermiş yapılara ihtiyacı var. Bugün hayretle izlenen Avrupa kentlerinin bu kadar çok ziyaret edilmesinin sebebi koruma kültürüdür. Yapılar bakımsız bırakılarak metruk hale getirildiğinde yıkılmaya yüz tutar. Korumayı öğrenmemiş kişiler bugün Avrupa’da olsa Venedik’te bir tane tarihi bina göremezdiniz. O zaman değerli denilebilir miydi Venedik kentine? Turist akınına uğrar mıydı? Korumak ve iyileştirmek zorundayız. Kültürümüzü, tarihimizi, değerlerimizi korumak zorundayız. Yıkarak, yenisini yaparak koruyamazsınız. Halkevi bu yüzden yerinde, korunarak restore edilecek. Başka şansımız yok.

“BİZ HALKEVİNE DE RESTORASYONUNU DA TALİBİZ”

Çok net ifade ediyorum. Bu yapıyı siyasi malzeme haline getirerek restorasyon sürecini sündürmeyin. Yıkılarak meydan mı yapılsa, yıkılıp başka yerde mi yapılsa tartışmaları bitmiştir. Aynı tartışmayı tekrar tekrar alevlendirmenin kente faydası yoktur. Bu yapı yerinde restore edilecektir. Valiliğe, yapının mülkiyetine sahip Milli Emlak’a, bu sürecin içinde olan tüm yöneticilere açık çağrımızdır. Biz Halkevi’ne de restorasyonuna da talibiz. Bu kentin değerini siyasi tartışmalardan, çekişmelerden uzak tutalım. Yapının Mimarlar Odasına tahsis edilmesini istiyoruz. Restorasyonu maddi kaynak ayrılması dahil tümüyle üstlenmeye hazırız. Gerekli tüm yazışmaları bugün itibariyle başlatıyoruz.”