“Eğitim Sen Kocaeli Şube Sekreteri, Kocaeli Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ömer Furkan Özdemir üniversitede artan şiddet olaylarıyla ilgili konuştu. Bağımsız Kocaeli’ye özel açıklamalarda bulunan Özdemir, öğrenci olmayan kimselerin dilediği gibi Umuttepe başta olmak üzere üniversite kampüslerine girip çıkabildiğini ifade etti. Kampüste şiddet olaylarının da arttığını ifade eden Özdemir, yabancı öğrenci sayısından üniversite eğitimine son veren öğrencilere kadar pek çok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

KOÜ’DEKİ YABANCI ÖĞRENCİLER VE KARABÜK ÜNİVERSİTESİ

Ömer Faruk Özdemir şöyle konuştu: “Üniversitemizde 1.485 yabancı uyruklu öğrenci eğitim görüyor. Bu sayılarda anormal bir durum yok. Toplamda 60.000’den fazla öğrencisi olan bir üniversitede çeşitli uluslararası programlar vesilesiyle bu sayıda yabancı öğrenci olması normal. Eğer yakın zamanda gündeme gelen Karabük Üniversitesi vesilesiyle bu sayılar gündeme geliyorsa açıklıkla söylemek gerekir ki Kocaeli Üniversitesi’nde öğrenim gören yabancı öğrenciler ile Karabük Üniversitesi’ni karşılaştırmak çok büyük haksızlık olur. Karabük Üniversitesi maalesef rektörünün de itiraf ettiği üzere yabancı öğrenciler üzerinden piyasa faaliyetini bir çeşit üniversite turizmini hedefleyen, önemli bir çoğunluğu kendi devlet burslarıyla gelen öğrenciler aracılığıyla hem üniversiteye hem de sözüm ona kente gelir sağlamayı hedefleyen ve bu yönüyle akademik bir kaygısı olmadığını da gösteren bir yapı.”

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ’NDE MUTSUZ TABLO

Kocaeli Üniversitesi’nde YÖK verilerine göre 10 bin 902 öğrencinin okulu bıraktığı verileri geride kalan zaman diliminde açıklanmıştı. Özdemir konuya dair yaptığı açıklamada bunun Kocaeli’ye özgü bir durum olmadığını, Türkiye genelinde benzer bir eğilimin olduğunu söyledi. Özdemir, “Maalesef bunun ekonomik krizle güçlü bir bağı olduğunu düşünüyorum. Ama bunun yanı sıra genel olarak Türkiye’de üniversite mezunu işsizliğin de büyük payı var ve bu da zaten ilk sebeple ilişkili bir durum” şeklinde konuştu. KOÜ Rektörü Zafer Cantürk’ün geçtiğimiz aylarda yaptığı “Biz mutlu bir üniversiteyiz” açıklamasına da değinen Özdemir şöyle konuştu; “Sanırım bu yöneticilere mahsus bir tarz diye düşünüyorum. Her yönetici yönettiği kurumun mutlu olduğunu düşünüyor veya düşünmek istiyor. Oysa Kocaeli Üniversitesi’nde -ki bu sadece Kocaeli Üniversitesi ’ne özgü değil biliyorsunuz, diğer üniversitelerimizde de tablo çok da farklı değil- öğrencisinden personeline mutsuz bir tablo var.

“KARİYER FUARLARI İLE OLMUYOR”

Barınma, beslenme, nitelikli eğitim sorunundan mezuniyet sonrası kendini gerçekleştirebileceği ve eğitim aldığı alanda insanca yaşanabilir bir gelir ile iş bulabilme kaygısına kadar geniş bir yelpaze. İşte bu da çevre illerden valilikler, kaymakamlıklar, rektörlükler üzerinden otobüslerle öğrencilerin getirildiği kariyer fuarları ve benzeri. şeylerle olmuyor. Anayasadaki sosyal devlet ilkesi, nitelikli akademik faaliyet ve kamucu bir yaklaşımla benimsenen ekonomik politikalarla gençlerimize gelecek vaat eden bir ülke olup olmamamızla yakından ilgili.” Son olarak Kocaeli Üniversitesi’ndeki köpek sorunu hakkında da konuşan Özdemir, “Aslında Türkiye’de her sorunda olduğu gibi bu sorunda da günah keçisi bu masum canlar ilan edilmek isteniyor. Oysa sorun kanunların yeterli derecede uygulanmaması ve maalesef rant politikalarının şekillendirdiği yerel yönetim anlayışlarının günahını bu canlar ve elbette yurttaşların çekmesidir. Umuttepe’deki pek çok köpek ilçe belediyeleri tarafından getirilip kent orman ve eski İstanbul yoluna -aslında dağ başına bir nevi ölmeleri için- bırakılan köpekler. Bunlar doğal olarak bu civara en yakın olarak insanların yoğun olduğu yere yani kampüse geliyorlar. Çünkü belediyeler tarafından şehrin çeşitli yerlerinden toplanıp buralara bırakılmış hayvanlar. Bunu nereden biliyoruz, küpelerinden anlıyoruz.

“ÜNİVERSİTEDE VAHİM OLAYLAR VAR”

Kocaeli Üniversitesi genel sekreterinin kampüs içinde hayvanları beslemek yasak diye ucube bir talimatı var. ‘Besleme olmazsa kampüs dışına giderler’ diye düşünüyor herhalde. Oysa bu agresifleşmelerine, hastalanmalarına ve hastalıkların yayılmasına da vesile olur. Çözüm başta belirttiğimiz gibi çok net. Belediyeler barınakları ıslah etmeli, sokak hayvanları kapsamlı bir kısırlaştırma ve aşılaştırmayla popülasyonları birkaç yıla tamamen kontrol altına alınabilir. Köpek ısırması kampüste tehlikeyse ondan defalarca ve defalarca kez yaşanan asıl vahim olaylar var. Kampüse elini kolunu sallaya sallaya girip yaralama yapan, kadına şiddet yapan insanlar var Kampüsün güvenliği asıl olarak bunlar. Agresif köpekleri rehabilite etmek belediyelerin görevi. Bu gerçek ve sağlıklı bir altyapıyla ve düzenli yapılsa bunu tartışmayacağız. Akılsızca bir itlaf vb. köpürten söylemlere, 200-300 yıl öncesinin vahşi çözümlerine itibar etmek bir yana bu çağda lanetlemek gerekiyor.”

(Ömer Furkan ÖZDEMİR)