CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında konuştu. CHP Lideri mecliste gerçekleştirilen grup toplantısında yaptığı açıklamada; “Liyakata değil, sadakata bakanlar bu ülkeye felaketi yaşattılar. Mustafa Kemal’in askerlerine sahip çıkmak bu milletin askerlik kadar vatan, millet borcudur” sözlerine yer verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel açıklamalarında şu ifadeleri kullandı; “Rize’deki vekillerimiz heyelan tehlikesine dikkat çekip önlem alınmasını istedi, dinletemediler. Bu sabah maalesef bir can kaybıyla uyandık heyelan haberiyle uyandık. Hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Gruptan her zaman beklentilerimiz oluyor. Eleştirilerimiz oluyor. Bu grubun hakkını vererek başlamalıyım. Hayvan hakları yasasına karşı bu grup muhteşem bir direnişle itlaf maddesini çıkartmayı başardı. Belediye başkanlarımız bu yasayı uygulamayacaklarını söyledi. AKP’nin bu yasasından itlafı çektirmeyi başardılar. Bu grup, kadının soyadında büyük bir mücadele verdi.
KIRMIZI ALARM HALA DEVREDE
Etki ajanlığı ile ilgili kırmızı alarm ilan ettik, bu grup mesajı aldı. Geçen hafta mücadele verildi, etki ajanlığıyla ilgili yasa geri, çekildi. Hepinizle gurur duyuyorum arkadaşlar. Etki ajanlığının detaylarını açıkça yazın. Kırmızı alarm hala devrede.
DELİL YARATILAN SÜREÇTE ADALETE KİMSE İNANMAZ
CHP tarihinde MYK toplantıları 3 kez ilçe binasında yapıldı. İlki Soma’da, ikinci ve üçüncüsünü de Esenyurt’ta yaptı. İlçe binamızda oturup durumu gözden geçirdik. Belediye başkanımız Ahmet Özer’i itibarsızlaştırmaya çalışarak gözaltına aldılar. Okumak istese okuyamayacak inanlar ceza hukukçularının 40 sayfalık itirazını yarım saatte reddetti. Tutukluluğunun devamına karar verdiler. Gizli tanık var dediler. Hakim karşısına çıkardınız Ahmet Özer’i. Gizli tanık olsaydı hakim karşısında neden sorulmadı? Demek ki gizli tanık yoktu sen ayarladın. Soruşturmanın savcısı, hızlı iddianame yazmasıyla bilinen bir savcı. Şimdi bu tek sanıklı dava, 22 gün oldu iddianame yok ortada. Delillerin yaratıldığı bir sürecin adalet getireceğine kimse inanmaz.
ERDOĞAN’IN ESENYURT’U YÖNETMESİ ACZİYETİN GÖSTERGESİ
MHP ve AKP’ye kötü bir haberim var. Esenyurt’a bir gidin. Esenyurt, yüzde 81 oranla işgal ya da kayyuma itiraz ediyor. Esenyurt’un yarısı Ahmet Özer’e vermiş, yarısı da vermemiş ya. Esenyurt’ta 5 kişiden 4’ü ‘yanlış yapıyorlar’ diyor. Esenyurt, Ahmet Özer’in yanında değilse biz de hiçbir şey bilmiyoruz. Nihayet üyelerimizin çabasıyla odalarımız işgalden kurtarıldı, şimdi işgalcinin yaptıklarını teşhir ediyoruz. Haklarında hiçbir suçlama olmayan, milletin seçtiği CHP’nin Meclis üyeleri yerine, Tayyip beyin Esenyurt’u yönetmesi, bir yenilmişliğin ve acziyetin göstergesidir. Bunun adı demokrasi değil.
ESENYURT’TA DEMOKRASİ TOKATI YİYECEKSİNİZ
Nasıl Ekrem Başkan’ın helal mazbatasını iptal edip milletin 13 bin oyla seçtiği İmamoğlu’nu 806 bin oy farkla seçtiyse, Esenyurt’ta yapılan ilk seçimde demokrasi tokadını yiyeceksiniz. Dün yaptığımız MYK kararlarına göre, Esenyurt’ta nöbete devam edeceğiz. Bütün seçilmişlerimizle günlük nöbetimizi bir il tutacak. Esenyurt’a dayanışmayı hissettireceğiz. Tüm siyasi partilerin isimleri dayanışmak için arayıp sordular. Onları artık ağırlamaya başlayacağız. Mesele milletin seçtiğine saygı göstermeleri… Önümüzdeki pazar 81 il başkanımız Esenyurt’ta olacak. Ahmet Özer, suçsuzdur.
SKANDAL DAVA SÜRERKEN BAKAN BÜTÇE İSTİYOR
Sağlık Bakanı gelmiş, bir yıl boyunca yenidoğan ünitelerini nasıl yöneteceğini anlatıp bütçe istiyor. Bakan olduğu güne kadar İstanbul’da İl Sağlık Müdürü. İhbar geliyor bunlar gözlüyor. Gözaltılar yapılıyor daha sonra ama hastane sahipleri o kadar hatırlı kişiler ki hastanelere çocuklar yatırılmaya devam ediyor. Bunlar öyle gözü dönmüş ki savcıyı bile ölümle tehdit ediyorlar. Komisyonumuz ona zıbın, patik, emzik gösterdi. Onun ve onun zihniyetinin yarattığı büyük acı. O zıbınlar boş duruyor. Skandal dava sürerken bakan, bütçe istiyor. İhbardan sonra bile çocuk ölümleri devam ediyor. O sürecin sağlık müdürü bugün ‘Sağlık bakanıyım’ diyor. Kendisine bakan muamelesi yapılmasını bekliyor. O istifa edilip hesap verilecek. O zamana kadar kimse sizin yüzünüze bakmayacak. 47 sanık var bir tanesi devlet memuru değil. Neden? Çünkü beyefendi ortada kalacak. Bu millet her şeyi gördü.
TÜRKİYE’YE BU KADAR BECERİKSİZ BAKAN GELMEDİ
Bakan Tekin, bizzat bu ülkenin kurucusu Atatürk’e saldırmıştır. Bu safsatalara verilecek yanıtlar verildi. Eğer o anayasayı yapanlar olmasaydı o camilerde ezan okunmuyordu şimdi. Biz cami kapatmadık. Ama cami kapatmak kadar çocukları aç bırakmanın da bin günahı var. Eğitim Bakanı, yemek sözünü seçimler bitince unuttu. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nden ne bakanlar geldi geçti. Ama bu kadar vicdansızı bu kadar beceriksizi gelmedi.
3 KADININ BİRİNCİ OLMASINI HAZMEDEMEDİLER
Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını söylerken, Tayyip Bey’e, ‘CHP seçmenle konuşuyor, kutuplaşma düşüyor. Bizim seçmen CHP’nin taahhütlerine kulak veriyor. Gerginlik üretmelisin’ dedi diye, hiç olmayacak zamanda her türlü gerginliği üretmek için alarma geçtiler. En nihayetinde teğmenler. Harbiye’den mezun oluyorlar. Tarihte ilk kez 3’ünün de birincisi genç kadın teğmenler. İşte size Cumhuriyet hikayesi. O 3 kadının birinci olmasını hazmedemediler. İşte bu törende ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dediler diye teğmenlere önce bir şey olmadı. O Hizbullahçı kafa, gerici kafa harekete geçti. 8 gün sonra Tayyip Erdoğan elini sıktığı, hatırını sorduğu, madalyasını taktığı o birinci kadın teğmen başta olmak üzere hepsine saldırmaya başladı. Soruşturmalar, haberler, darbeci diyenler… Suç güya emre itaatsizlik, disiplinsizlik. Esas karın ağrısı ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ demeleri.
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİNDEN BU ÜLKEYE ZARAR GELMEZ
Güya ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ deyince 28 Şubat oluyormuş. Mustafa Kemal 10 Kasım’dan beri buramızda, 28 Şubat’ta yok. Bu teğmenler, Mustafa Kemal’in askerleriyiz demeyecekti de ‘Tsikopis’in askerleriyiz mi diyecekti? Bu mesele 28 Şubatlık mesele değildir. Mustafa Kemal’in askerlerinden bu millete hiçbir zaman zarar gelmedi, gelmez. Ama 15 Temmuz’da gördük Fethullah Gülen’in askerleri ne yaptı.
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİNE SAHİP ÇIKMAK MİLLET BORCUDUR
O yüzden 14 yıl önce Balyoz kumpasında ‘Kumpas kuruldu’ derken, o gün kumpası kuranlarla ülkeyi yönetenler etle tırnak gibiydi. O günden bugüne bu ordu ne kadar kan kaybettiyse FETÖ kadar onların önünü açan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Liyakata değil, sadakata bakanlar bu ülkeye felaketi yaşattılar. Mustafa Kemal’in askerlerine sahip çıkmak bu milletin askerlik kadar vatan, millet borcudur.
DARBE YAPILANMASI ÇIKARMAK KÖTÜ BİR HESAP
Darbe yapılanması çıkarmak kötü bir siyasi hesaptır. Her teğmen rütbesini taktığı gün Genelkurmay Başkanı olmayı hayal eder. Atatürk’ün teğmenlerinin hedefi bu millete en üst noktada hizmet etmektir. Bordo Berelilerin mezuniyet töreninde yeminde unutmuşlar. Bir fırsatçı ordusu var ki, Mustafa Kemal’in ordusuna FETÖ’yü enjekte eden zihniyet, Mustafa Kemal’in askerleri yerine hastalıklı hücreleri enjekte etmek istiyor.
İKTİDAR OLUNCA GERİ ALIRIZ
Buradan bir kez daha sesleniyoruz; hepinizin evladı var. Bu çocukları ihraç etmek, okul birincisi kolay mı yetiştirildi? Biz bu teğmenlere sahip çıkacağız. Geçmişte de sahip çıktık, bundan sonra da sahip çıkarız. İktidar olunca haksızlıkla atılan kim varsa geri alırız. Bu arada geçen süre onlara çok şey kaybettirir. Atma, yapma, kula hakkına girme. Girersen günü geldiğinde o atılan teğmenlere tören yaptıracağız, engel olanları emekliye yollayacağız.”