Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Soba yakarken ölen 15 yaşındaki çocuk işçi meclis gündeminde!

TBMM’de dün gerçekleştirilen oturumda Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın ocaeli’de 15 yaşında bir çocuk işçinin boya atölyesindeki sobayı yakarken yanmasıyla ilgili konuştu. Altın bir iş cinayetine kurban giden Ömer Girgin’in ölümünün saklandığını iddia etti.

TBMM’de dün gerçekleştirilen oturumda

ugurTBMM’de dün gerçekleştirilen oturumda Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın ocaeli’de 15 yaşında bir çocuk işçinin boya atölyesindeki sobayı yakarken yanmasıyla ilgili konuştu. Altın bir iş cinayetine kurban giden Ömer Girgin’in ölümünün saklandığını iddia etti. Girgin’in konuşmasında şu ifadeler yer aldı: “Değerli genç arkadaşlarım, sizleri gençlerin değiştiren, dönüştüren gücüyle saygıyla selamlıyorum. Bugün, burada, Gençlik ve Spor Bakanlığının bütçesini konuşuyoruz. İktidar sıraları bu bütçeden bahsederken âdeta birer iftihar ve sevinç tablosu çizdiler, sessiz devrimlerden bahsettiler ama biz esas meseleyi konuşmaya, esas tabloyu çizmeye geldik. Mevcut durum bir iftihar ve gençlik tablosu değil genç arkadaşlarım, bunu en iyi biz biliyoruz. Mevcut durum işsizlikle, yoksullukla, geleceksizlikle, barınamamakla, ayırımcılıkla, siyasi baskılarla, nepotizmle, uyuşturucuyla, cinsel saldırılarla, flört şiddetiyle, iş cinayetleriyle, depresyonla mahkûm edilmeye çalışılan ve çalınan bir gençliğin tablosudur genç arkadaşlarım. ‘Sessiz devrim’ dediler, açık bir itirafta bulundular genç arkadaşlarım.

BU BÜTÇE MECLİSTEN GEÇERSE…

Sessiz, sedasız, sinsice bütün ülkeyi bir karanlığa doğru sürüklediler, gençlerin, kadınların kazanımlarına göz diktiler. Bu olsa olsa sessiz sedasız bir antidevrimdir ve şimdiden söyleyelim: Eğer bu bütçe bugün bu Meclisten geçerse gençlere ve tüm halkımıza geçmiş olsun demek istiyoruz, yine kaynaklar faize, yandaşa ve sermayeye aktarılacak. Ama biz farkındayız, sizin de fark etmenizi sağlayacağız, bunun bizim adımıza hazırladığınız son bütçe olmasını temenni ediyorum ve gençlerle birlikte bundan sonraki bütçeleri hep birlikte hazırlamayı diliyorum. Şimdi, bu sessiz sedasız halk düşmanı politikaların verilerine hep birlikte bakalım. İktidar sipariş usulü verilerle, İstatistik Kurumunun dahi işsizliği saklayamadığı oranlarla karşımızda. TÜİK’e göre bile genç işsizliği yüzde 16,3; erkeklerde bu oran 13,8; kadınlarda ise bir anda yüzde 21’e fırlıyor. Neredeyse erkeklerin 2 katı kadar genç kadın işsizlik yaşıyor yani toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin gençler arasında da çok derinleştiğini görüyoruz. Biz toplumsal cinsiyet eşitsizliği deyince iktidar sıraları diyor ki ‘Bunun üzerinden siyaset yapmayın.’ ve bize karşı argüman olarak bir şey söylüyorlar, akıl tutuluyor, akıl tutulması yaşıyoruz, diyorlar ki ‘Üniversite sınavına giren kız öğrencilerin sayısı erkek öğrencilerin sayısından daha fazla, toplumsal cinsiyet eşitsizliği yok.’ Bu mudur yani sizin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden anladığınız şey?

İŞ CİNAYETLERİNİ SAKLIYORSUNUZ!

Bu gençler sınava giriyorlar da bunlardan kaçı üniversiteye gidecek imkânlara sahip, kaçı barınabiliyor, kaçı barınamadığı için üniversiteyi terk ediyor, kaçı zorla evlendiriliyor, kaçı iş bulabiliyor; siz bunlardan haberdar mısınız? Anlamsız istatistiklerle herkesi kandırmaya çalışıyorsunuz fakat biz sizin sakladığınız verileri tekrar konuşmaya devam edelim. Ne saklıyorsunuz bizlerden? Güvencesiz şartlarda çalışmak zorunda bırakılan gençlerin iş cinayetlerini saklıyorsunuz. Kocaeli’de 15 yaşında boya atölyesinde soba yakarken yanan ve yaşamını yitiren Ağrılı Ömer’i saklıyorsunuz, 19 yaşında buğday fabrikasında çalışan ve hayatını iş cinayeti esnasında kaybeden Kızıltepeli Yusuf’u saklıyorsunuz. Gençleri, çocukları işçileştiren, onların cinayetlerde yaşamlarını yitirmesine kadar giden sermaye ve patron dostu AKP, bir de kalkmış buradan bize iftihar ve sevinç tabloları çiziyor fakat bizleri kandıramayacaksınız. Yirmi yıldır gençlerin talep ve ihtiyaçları doğrultusundaki politikalar üretmek yerine makbul ve makul gençlik yaratmaya çalıştınız. Daha bir ay kadar önce sessiz ve sinsice burada Aile ve Gençlik Fonu’nu kamulaştırdınız. Ne yaptınız? Dediniz ki: ‘Gençleri biz evlendirelim, 150 bin lira verelim bu gençlere, bu gençler evlensinler.’ Yahu, biz size gençlerin problemleri var dediğimizde komisyonlarda bizi susturuyorsunuz. Bizi dinlemiş olsaydınız gençlerin esas probleminin evlenememek olmadığını anlardınız. Zannediyoruz ki siz bu evlenememe meselesinde çok eşli küçük ortaklarınıza sorarak böyle bir karar aldınız.”