1.Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgiyle çıkmasından sonra Mondros Ateşkes Anlaşması imzalaması Anadolu topraklarında hezeyanı da beraberinde getirdi. Yurdun dört bir yanı İngiliz, Fransız, Ermeni, İtalyan, Yunan, Rus kuvvetleri tarafından işgal edilmeye başlayınca Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919 tarihinde Bandırma Vapuru’na binerek Samsun’a hareket etti ve ‘kurtuluş’ mücadelesinin ilk fitili ateşlendi. Milyonlarca vatanperverin Mustafa Kemal öncülüğünde ortaya koyduğu mücadelenin sonucunda kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün 105 yaşında. Kutlu olsun!
1.Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgiyle çıkmasından sonra Mondros Ateşkes Anlaşması imzalaması üzerine Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919 tarihinde Bandırma Vapuru’na binerek Samsun’a hareket etti.
Amasya Tamimi ile Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararlar, “Ulusun egemenliğini yine ulusun sağlayacağı”nı ortaya koydu.
MEBUSAN MECLİSİ KAPATILDI
17 Şubat’ta “Misak-ı Milli”yi kabul eden son Osmanlı Mebusan Meclisi 16 Mart’ta İstanbul’un işgalinden sonra 18 Mart’ta kapatıldı. Mustafa Kemal, 19 Mart’ta yayımladığı genelgeyle “Ankara’da olağanüstü yetkili bir Meclis”in toplanacağını duyurdu. 10 Nisan’da arkadaşları ile birlikte asi ilan edilip hakkında “katli vaciptir” fetvası çıkarıldı.
11 Nisan’da Mebusan Meclisi sonsuza kadar kapanırken Milli Mücadele yanlısı 84 vekil Ankara’ya kaçtı. Mustafa Kemal, 22 Nisan’da Büyük Millet Meclisi’nin açılışını duyurduğu genelgesinde “Bundan böyle bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat”ın bu Meclis olacağını kaydetti.
İLK TBMM AÇILDI
23 Nisan 1920’de cuma namazı sonrası ilk TBMM, bugünkü Birinci Meclis binasında ilk toplantısını yaptı. Cumhuriyete giden yolda büyük adımlar atılmasını sağlayacak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin en önemli safhalarından birisi oldu.
“HER KUVVET MİLLİ İRADEYE UYMAK ŞARTIYLA YAŞAYABİLİR”
TBMM, açıldığından bu yana milli iradenin yansımasının simgesi oldu. Meclis’in ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, TBMM’nin önemine şu cümlelerle dikkat çekmiştir:
“Hep birlikte bakışlarımızı, vicdanımızın merkezi olan millete dikelim. Orada erdemin, vefa ve içten bağlılığın, yenileme arzusunun, egemenlik aşkının ve geleceğin sönmeyen ateşi yanmaktadır. Efendiler, millet önünde, onun hak ettiği bağımsızlığın önünde, onun layık olduğu gelişme ve yenileme arzusu önünde, her kuvvet ancak milletin irade ve amaçlarına uymak şartıyla yaşayabilir. Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir. Şimdiye kadar milletimizin başına gelen bütün felaketler, kendi talih ve geleceklerini başka birisinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır. Bu kadar acı tecrübeler geçiren milletin bundan sonra egemenliğini bir kişiye vermesi kesinlikle mümkün olmayacaktır.”