Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Türkiye Cumhuriyeti 101 yaşında: Mustafa Kemal ilk neler söyledi?

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu cumhuriyetin üzerinden 101 yıl geçti. 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen cumhuriyet, o güne bin bir çileli yoldan ve paha biçilemez emeklerle geldi. Türk Milleti’nin dünya tarihine örnek olan kurtuluş mücadelesinin sonunda kurduğu cumhuriyetin ardından Atatürk’ün ilk mesajı ne oldu? O güne kadar neler yaşandı?

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan eden ve “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözüyle tek ve en büyük gücün halk iradesi olduğuna karar veren 29 Ekim 1023 tarihi Türk milletinin kaderini tayin etti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlatılan kurtuluş mücadelesi cumhuriyetin ilanıyla sonuçlandı. 28 Ekim 1923 tarihinde Atatürk’ün “Efendiler; yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz” sözünden bir gün sonra ilan edilen ancak bin bir zorluktan ve çileli yollardan geçen cumhuriyetin ilan edilmesi dünya üzerinde eşi ve benzeri görülmemiş bir sürece, Türk Milleti’nin büyük mücadelesine, vatansever insanların canlarını gözünü bile kırpmadan feda etmesine tanıklık etti. Sadece ilan edildiği dönemde değil, bugün dahi kuruluş süreci dünya tarihine örnek olan Türkiye Cumhuriyeti 101 yaşında. O sürece gidene kadar neler yaşandı ve Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan edilmesinden sonra kürsüde neler söyledi?

cumhuriyet ataturk 620x413 1OSMANLI İMPARATORLUĞU VE CUMHURİYETE GİDEN SÜREÇ

Osmanlı İmparatorluğu, 1876 yılına kadar mutlak monarşi, 1876-1878 ve 1908-1918 arasında meşruti monarşi ile yönetilmişti. I. Dünya Savaşı’nda yenilgiye uğramasının ardından işgale uğrayan Anadolu’da halkın işgalcilere karşı Mustafa Kemal Paşa önderliğinde verdiği Millî Mücadele, Ekim 1922 tarihinde millî güçlerin zaferi ile sonuçlandı. Bu süreçte, “Büyük Millet Meclisi” adıyla 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplanan halkın temsilcileri, 20 Ocak 1921’de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adlı yasayı kabul ederek egemenliğin Türk ulusuna ait olduğunu ilan etmiş ve 1 Kasım 1922’de aldığı kararla saltanatı kaldırmıştı. Ülke, meclis hükûmeti tarafından yönetilmekteydi.

Reisicumhur Mustafa Kemal meclisten cikarkenMECLİSE SUNULAN TASARI: CUMHURİYET

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet‘e ilişkin düşüncelerini yakın çevresine ilk defa, “Cumhuriyet” kelimesini de telaffuz ederek, 20 Temmuz 1919 tarihinde Erzurum’da açıkladı.  27 Ekim 1923’te İcra Vekilleri Heyeti’nin istifası ve yerine meclisin güvenini kazanacak yeni bir kabinenin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için İsmet İnönü ile birlikte bir yasa değişikliği tasarısı hazırlayarak 29 Ekim 1923’te Meclis’e sundu. O tasarıda şu ifadeler yer aldı: “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ulusal işlerin fiili idarenin yönetim şekli halka dayanmaktadır. Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. Türkiye Devleti’nin dini İslam, resmi dili Türkçedir. Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Genel Kurulun toplantısında bir yasama dönemi süresi için kendi üyeleri arasında Millet Meclisi tarafından seçilir. Cumhurbaşkanı görevini halefi seçilene kadar sürdürür. Geçmiş başkan yeniden seçilebilir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Türk Devleti’nin başıdır. Bu sıfatıyla gerekli gördüğü zaman, Büyük Millet Meclisi ve Bakanlar Kurulunun başkanlığını yapar. Kurul Başkanı, Cumhurbaşkanı tarafından ve Meclis üyeleri arasından seçilir. Diğer bakanlar yine milletvekilleri arasında, Kurul Başkanı tarafından seçilir.” Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda yapılan değişikliklerin kabulü ile Cumhuriyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilan edilmiş oldu.

ANKARA’DA “YAŞASIN CUMHURİYET” SESLERİ

Meclis açıldıktan sonra Cumhuriyet, zamanı gelmeden, şartlar hazır olmadan adı telaffuz edilmedi, ancak ortam uygun olduktan sonra kamuoyunda tartışıldı. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanının gerekliliğini açıklayan Yunus Nadi Bey, komisyon adına söz alarak Mondros Mütarekesi’ne kadar yaşanan olayları hatırlattı. Daha sonra kürsüye çıkan Vasıf Bey, cumhuriyetin sağlayacağı kazanımlarını anlattı. Söz alan Eyüp Sabri Hoca Efendi, gecikmeden cumhurbaşkanının seçimiyle devam edilmesini talep etti. Konuşmaların ardından tasarı saat 20.30’da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla kabul edildi. Cumhuriyetin ilanı “Yaşasın Cumhuriyet” nidaları ve alkışlarla karşılandı. Ankara’da “Yaşasın Cumhuriyet” sesleriyle, 101 pare top atılarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan edildiğini basın halka duyurdu.

2535043 4da300c80da11789062e45efe3e904dc 640x640340ac224 0495 46b7 bc25 3e248a5e6c87MUSTAFA KEMAL’İN İLK SÖZLERİ

Cumhuriyetin ilanından ardından cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi ve Mustafa Kemal gizli oylamayla 158 milletvekilinin oyunu alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla kürsüden yaptığı ilk konuşmasında Mustafa Kemal şunları söyledi:

“Efendiler; asırlardan beri Doğu’da haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu. Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti.

Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükümetin yeni adıyla medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.

Arkadaşlar; bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir. Bendeniz, kazandığım bu güven ve itimada layık olmak için pek önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, yüce heyetinizin şahsıma karşı gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır. Ancak bu sayede ve Tanrı’nın yardımıyla, bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.

Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir şekilde yapışarak, kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.”

99 YILDIR BAYRAM OLARAK KUTLANIYOR

26 Ekim 1924’te yayımlanan kararname ile Cumhuriyet’in ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi. Karar doğrultusunda 29 Ekim 1924’teki etkinlikler, kutlamaların başlangıcı oldu. Hariciye Vekaleti, 2 Şubat 1925’te bir kanun teklifiyle 29 Ekim’in bayram olmasını önerdi. Teklif, Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan’da karara bağlandı. TBMM’de teklifin 19 Nisan’da kabul edilmesiyle 29 Ekim, 1925 yılından bu yana “Milli Bayram” olarak kutlanmaya başlandı.