Ahmet Çalık: Rakibimin kim olduğunun önemi yok!

CHP Karamürsel Belediye Başkan Adayı Ahmet Çalık, Bağımsız Kocaeli’nin sorularını yanıtladı. 47 yıl sonra Karamürsel’de CHP bayrağının dalgalanacağını ifade eden Ahmet Çalık, mevcut belediye başkanıyla da, başka bir adayla da yarışabileceğini, rakibinin güçsüzlüğüne değil kendisine güvenerek aday olduğunu söyledi. gazetemizin soruları ve Ahmet Çalık’ın açıklamaları şöyle; “31 Mart 2024’te gerçekleştireceğimiz seçimler 2019 ile aynı mı? Tabii her seçimin kendine özel şartları var. 2014’ün de kendine özel şartları vardı. 2024’ün de ayrı şartları olacaktır ama 2019’daki iddiamızı devam ettiriyoruz. 2019’da çoğu kimsenin pek ummadığı, böyle bir çıkış yapılacak olduğunu beklemediği, sadece işte ‘Ahmet Çalık iyi bir aday, orada yüzde 24 oyumuz var bunu yüzde 30-35 yapar, biz burada başarılıyız deriz ama bizim alacak olduğumuz yer belli’ gibi bakılan bir noktada ‘tüh be biraz destek verilse kazanacakmış’ moduna gelinen bir ilçe Karamürsel.

47 YIL SONRA CHP KARAMÜRSEL’DE SEÇİM ALACAK

Şu iddiamızı devam ettiriyoruz; toplum, Karamürsel halkı önümüzdeki seçimin alıcısının Cumhuriyet Halk Partisi olduğunun farkında. Ama tabii ki kolay olmayacak. Karşımızda güçlü bir iktidar gücü var. Güçlü bir Büyükşehir gücü var, belediye gücü var. Bunların hepsiyle biz yarışıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayları veyahut iktidarın karşısındaki muhalefet partilerinin adayları sadece kendi karşısındaki rakip adaylarla yarışmıyor, aynı zamanda Cumhurbaşkanı ile de yarışıyor. Haliyle kolay bir seçim olmayacaktır ama biz Cumhuriyet Halk Partisi’nin Karamürsel’de 47 yıl sonra seçim alabilecek olduğunu görüyoruz, buna çok yakın olduğumuzu hissediyoruz. İnşallah 31 Mart 2024 tarihinde sandıklar açıldığı zaman da yüzü gülen taraf biz oluruz.”

2019’DA BÜYÜKŞEHİR ADAYIMIZ DAHA ETKİLİ OLSAYDI…

+2019’da CHP’nin kendi adayı çıksaydı, Karamürsel’i getirmez miydi?

Adayın partisinden muaf olarak söylüyorum, tabii Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildikten sonra ittifaklar kaçınılmaz hale geldi. Özellikle de karşımızda her türlü olumsuzluklara rağmen birbirinden kopmayan bir ittifak bloğu var, doğruya doğru konuşmak lazım. Haliyle bu bloğun karşısında yüzde 50+1 sisteminin devam ettiği süreçte muhalefetin de aslında ciddi bir blokla hareket etmesi daha doğru olurdu. Zaman zaman bazı yerlerde sizin adaylarınız çıkar, haliyle bu ittifak koşullarımız ortaklıktır, bazı illerde diğer siyasi partilere ortaklıkları bırakabilirsiniz.  Geçtiğimiz 2019 seçimlerindeki adayımız daha fazla kendini seçim sahasında hissettiren bir aday olsaydı, az güçlü bir görüntü ortaya koyabilmiş olsaydı, yani Karamürsel de, Derince de kazanılabilecek moddaydı, bu iki ilçe de kazanılabilirdi.

BÜYÜKŞEHİR İMKANSIZ DEĞİL

+Peki şimdi CHP’nin hala bir büyükşehir adayı yok. Konuşulan çok güçlü bir isim de yok, ihale kime kalacak diye bakıyorlar…  Seçim sürecinde büyük bir sorun değil mi bu?

Ben bir sorun yaşanacağını düşünmüyorum; Bu 2019 senaryosunu yaşamış bir il başkanımız, il yönetimimiz var, milletvekillerimiz var. Şimdi her seçim bir tecrübe oluyor. Neyin ne olduğunu görmüş oluyoruz. Eğer daha önceki senaryoyu yaşayacaksak zaten hiç ders almamışız demektir. Burada bir algı oluşturuluyor genel olarak. Zaten Türkiye’de son yıllarda siyaset hep algı üzerinden gidiyor, gerçeklik bağlamından kopuyoruz. Sanki Cumhuriyet Halk Partisi’nin büyükşehirde hiç iddiası yokmuş, yani şimdiden teslim etmişiz gibi bir hava estirmeye çalışılıyor. Ama ben de az çok bu siyasetin içinde olan birisi olarak şöyle rakamları toplayıp çarptığım zaman, bir baktığım zaman öyle hiç de imkansız bir şey görmüyorum. Güçlü bir adayla, güçlü bir propagandayla, toplumla iyi bir temasla Cumhuriyet Halk Partisi rahatlıkla Büyükşehir’i de alabilir. Ama nasıl alabilir tabii ki adayın pozisyonu çok önemli. Yerel seçimlerde partiler olduğu kadar, adaylar da önemli oluyor. Adayların çalışma performansı, toplumda gördüğü karşılık, toplumun sorun olarak gördüğü sorunlara verecek oldukları cevaplar veya onlara temas edip edememe, bunların hepsi önemli oluyor. Haliyle Cumhuriyet Halk Partisi eğer isimlerden muaf olarak söylüyorum, bir profil ortaya koyuyorum ben bu manada güçlü bir adayla, toplumla iyi irtibat kurabilecek bir adayla ortaya çıkarsa Büyükşehir’i alma ihtimalini taşıdığı gibi, o sinerjinin verecek olduğu güçle zaten alacak olduğumuz bazı ilçeleri de daha rahat almamızı sağlar.

SEÇMEN GÜÇLÜ MUHALİF ADAYA YÖNELECEK

+İYİ Parti kendi adayını çıkaracak. Bunun bir etkisi olur mu Karamürsel’de?

Gönlümüz isterdi ki genel merkezlerin, özellikle de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi ittifaka yakındı ama İyi Parti Genel Merkezi maalesef ittifaka yakın durmadı. Toplum bunun niye olduğunu nasıl olduğunu biliyor. Gönül isterdi ki biz de bütünüyle İYİ Parti ile tekrar ittifak bütünlüğü içinde hareket edelim, her safta anlaşarak adaylarımızı çıkaralım ve mümkün olan en fazla belediyeyi alalım. Ama maalesef böyle bir süreç işlemedi. İYİ Parti ‘Kendi adaylarımla seçime gireceğim’ dedi. Olabilir, bir siyasi parti kendi tercihlerini kendisi yapabilir. Karamürsel özelinde de tabii ki böyle bir ittifak şu an için yok. Ama ben şöyle bir şeyin olacak olduğuna inanıyorum, muhalif seçmenlerin, yani iktidarın ülkeyi iyi yönetmediğini, Türkiye’nin sıkıntılı gittiğini veyahut hak ettiği yerde olmadığını düşünenlerin, genel seçim olduğu için ilçesinin iyi yönetilmediğini, ilçesindeki sorunlara derman olunamadığını gören seçmen iktidar partisinin karşısındaki en güçlü adaylara daha fazla yönelecek olduğunu düşünüyorum. Aslında bir nevi genel merkezlerin başaramadığını aslında seçmen başaracaktır diye değerlendiriyorum. Bunu da başarmak zorundayız. Çünkü memleket bizim, Türkiye bizim.

35 GÜNDÜR ÇOK YOĞUN ÇALIŞIYORUZ

+İktidar hala Karamürsel’de bir aday açıklamadı. İsmail Yıldırım’ın da adı geçiyor kulislerde. Yeniden İsmail Yıldırım ile yarışmak ister misiniz?

Beni Adalet ve Kalkınma Partisi’nden kimin çıkacak olduğu, rakibimin kim olacağı hiç ilgilendirmiyor. Şöyle ki, biz nihayetinde kendimize güvenerek, Karamürsel halkımıza güvenerek, onların bize olan teveccühüne güvenerek bu yola çıktık. Karşımızda kim olacak diye düşünmedik. Benim adaylığım açıklanalı 35 gün oldu. Partimin ilk açıkladığı isimlerden biriyim. 35 gündür çok yoğun bir şekilde sahada kıymetli Karamürselli hemşerilerimizle hemhal oluyoruz, beraber oluyoruz, derdimizi anlatıyoruz, ilçemizi anlatıyoruz, sorunları anlatıyoruz, sorunlara çözüm önerilerimizi anlatıyoruz, zaten de bunları da çok kaliteli bir şekilde yapıyoruz işin doğrusu çünkü ben siyaset yapmıyorum aslında. Yaptığımıza siyaset deniyor ama ben Karamürsel Çarşısı’nın bir esnafı, Karamürsel’in bir evladı olarak Karamürsel’de görmüş olduğum aksaklıkları toplumla paylaşıyorum ve çözüm önerileri üretiyorum aslında yaptığımız bu. Bunu da sakin ve seviyeli bir üslupla yapıyoruz. Zaten tarzımız gereği, yetişmemiz gereği de bu şekilde.

AK PARTİLİLER ARASINDA GERGİNLİK VAR

Siyasette agresifleşmeyen, karşımızdaki rakiplerimizi ya da arkadaşlarımızı incitici sözler söylememeye gayret eden, belirli bir seviyede siyaset yapmaya çalışan, kendi ahlakını siyasi hayatında da göstermeye çalışan bir siyasi figürüm. Haliyle şimdi Ak Parti mutlaka buna göre bir aday belirleyecektir. Ama onun kim olduğu olacağı konusunda benim yorum yapmam doğru olmaz. Kim karşımıza çıkarılırsa o arkadaşımızla etik kurallar içinde yarışacağız. Toplum ne karar verirse de başımızın üstünde yeri var diyeceğiz. Ama şunu da söylemeden geçmeyelim Karamürsel üzerinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin belediye ve örgüt ilişkileri arasında bir sıkıntısı var. Yani belediye başkanının iki dönem iki defa ilçe başkanına büyüklenmesi var ve çok ağır, yakışıksız ifadelerle yüklenmesi var. Bu da Ak Partililer arasında ciddi bir gerilime sebebiyet verdi belediye ve örgüt ilişkileri adına. Şimdi belediye başkanı aday adayı, belediye başkan yardımcısı aday adayı ve bu ağır ithamlara maruz kalmış olan önceki dönem ilçe başkanımız da şimdi istifa etti, aday adayı. Haliyle tabii enteresan bir denklem var. Artık kendileri bilirler.