Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kamil Şirin: Bazı grupların dokunulmazlığı huzur bozar!

İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Kamil Şirin bugün basın mensuplarıyla bir araya geldi. Şirin; “Bazı gurupların hukuka uymadığı, özel bir Dokunulmazlar kesiminin oluşturulduğu kanaatinin yaygınlaşması, Ülkede huzuru ve düzeni bozar” dedi.

İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Kamil Şirin bugün basın mensuplarıyla

İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Kamil Şirin bugün basın mensuplarıyla bir araya geldi. Partinin il binasında gerçekleştirilen basın toplantısına Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İYİ Parti Meclis Üyesi İlhami Bayrak, İYİ Parti Kocaeli Teşkilat Başkanı Bahadır Yaşar, İYİ Parti Kocaeli il Sekreteri Buğra Yiğit Kılıç, İYİ Parti Kocaeli İl Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Mutlu Sarı katılım sağladı. Şirin yaptığı açıklamada; “Bu itibarla her şeyden önce siyasal iktidarın, belli kişilerin her türlü suçu işleyebilecekleri ve yargılamadan müstesna olduklarına ilişkin bir kanaatin oluşumuna zemin yaratmaması gerekmektedir. Bazı gurupların hukuka uymadığı, özel bir Dokunulmazlar kesiminin oluşturulduğu kanaatinin yaygınlaşması, Ülkede huzuru ve düzeni bozar” ifadelerini kullandı.

İKTİDAR, FAKİRLİĞİ ÖNLEYEMİYOR

İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Kamil Şirin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Ülke olarak zor bir dönemi yaşadığımızın bilinci içerisinde, yüzleşmek ve yenmek zorunda olduğumuz sorunların üzerinde biraz mütalaa yapmak ve çözüm önerilerimizi makul bir çerçevede paylaşmak istiyoruz. Cumhuriyetin 75 yılda büyük zorluklarla var ettiği yüzlerce ekonomik değeri özelleştirerek dönemsel bir iyileşme yaşatan siyasal iktidar, bu varlıkların tamamının satılmasından sonra bozulmaya başlayan ekonomik dengeleri düzeltememekte ve fakirleşmeyi önleyememektedir.

SİYASAL STANDARTLAR TÜRKİ DEVLETLERE DÖNÜŞTÜ

Tek parti iktidarı sıkışmış olduğu bu süreçte, vatandaşın haklı yakınmalarını ve tepkilerini kontrol edebilmek ve siyasal devamlılık sağlayabilmek için, tek sesli, tartışmayan, üretmeyen, tepki vermeyen bir toplum inşasına yönelik hamleler yaparak siyasal sistemimizi Türki devletler standartlarına dönüştürmeye çalışmaktadır.

AK PARTİ TOPLUMU İKİ PARÇAYA BÖLDÜ

Ak Partinin kuruluşunun hemen sonrasında girdiği ilk seçimde hâkimiyet sağladığını ve sonrasındaki süreçte izlediği inanç eksenli politikalar ile insanları kabaca, laik ve mütedeyyinler olarak tanımlayabileceğimiz 2 ayrı kutupta toplanmaya zorladığını, böylelikle toplumu iki ayrı parçaya böldüğünü ve bu bölünmeden ciddi bir büyüme ve güçlenme ile çıktığını, sonrasın da ise devlet gücünü elinde bulundurmanın kendisine kazandırmış olduğu hareket kabiliyetini kayıtsız biçimde ve alabildiğine hoyratça kullanarak girmiş oldukları her seçimi bir biçimde kendi lehine çevirmeyi becermiş olduklarını müşahede etmekteyiz. Aslında son 25 yılın bizim gözümüzden hikayesi bundan ibarettir.

SEÇİMLERİ KAOS GÖRÜNTÜLERİYLE KAZANDILAR

Bazı seçimlerde açık yasa ihlallerinin yapıldığını, bazı seçimlerde ise rakiplerini belirlemek sureti ile kazandıklarını ve hatta son günlerde gözlemlendiği üzere gerekiyor ise en şiddetli muarızlarına en değerli makam ve kıymetli yetkileri vadetmek sureti ile kazanan takım formasını giydirdiklerini ve bazı seçim sonuçlarının ise oluşturulan kaos görüntüleriyle vatandaşımızın yönlendirilmesi sureti ile şekillendirildiğini hep beraber yaşadık ve gözlemledik.

İNSANLAR UMUTLARINI YİTİRİYOR

Millet olarak artık bu tezahürlerden yorulduk. Bugün gelinen noktada tuz kokmuştur. Masa başında yapılan ve sokaklarda rahatlıkla uygulanan bu tip senaryolar ile kazanılan seçimlerin sonunda, bir parti atı alıp Üsküdar’ı geçse de esasında ülkemiz kaybetmekte, demokratik teamüller silinmekte ve insanımız gelecek umudunu yitirmektedir.

AKLI BAŞINDA OLAN HERKES…

Aklı başında olan hemen herkesin kabul edeceği üzere sorunların çözümü ve daha değerli bir ülke inşası, ancak akıl yolunun tercihi ve ahlaki temellere dayalı bir sistemin kabulü ile sağlanabilir. Demokratik hukuk nizamına sahip ülkelerde hukukun genelliği ilkesi gereği, herkes kurallara uymak durumundadır. Kurallara riayet bilincinin yerleşmesi hukuka aykırılıkların sınırlandırılabilmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu bilincin oluşturulması, genel kabul görmesi ve güçlendirilmesi zamana bağlıdır. Ancak bu müşterek bilincin yıpranması son derece hızlı bir biçimde olmaktadır. Bu itibarla her şeyden önce siyasal iktidarın, belli kişilerin her türlü suçu işleyebilecekleri ve yargılamadan müstesna olduklarına ilişkin bir kanaatin oluşumuna zemin yaratmaması gerekmektedir.

BAZI GRUPLARIN DOKUNULMAZL OLMASI DÜZENİ BOZAR

Bazı gurupların hukuka uymadığı, özel bir Dokunulmazlar kesiminin oluşturulduğu kanaatinin yaygınlaşması, Ülkede huzuru ve düzeni bozar. Bu durum ülkeyi karanlık mecralara sürükler. Hukuksuzluk kalıcı hale gelir. Zamanla bu sistem daha da yerleşebilir ki bu durumda ülke ekonomik olarak ve içtimai olarak çöker.

HUKUK SİYASİ İRAYE TABİ DEĞİLDİR

Bu itibarla insan onuruna yaraşır yaşam biçiminin olmazsa olmazı hukuk devleti ilkesidir. Ancak demokratik bir hukuk devletinin varlığı halinde can ve mal güvenliği sağlanabilir. İnsanlar emek harcamaya ve birikim yapmaya başlar, girişimciler artar. Zira Hukuk devleti olursa mülkiyet hakkı çok güçlü hale gelir. Hukuk devletinde yargı bağımsızdır. Hukuk siyasi iradeye tabi değildir. Hukukçu sadece hukukun kendisine bağlıdır.

YASAMA YÜRÜTMEYE TERK EDİLDİ

Kuvvetler ayrılığı prensipleri gereği yasama işlevinin ancak halkın iradesi ile oluşturulmuş bir meclis tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir. Yasama yetkisinin Kararnameler sureti ile büyük ölçüde Yürütme organına terk edilmesi yetki devri niteliğinde bir zafiyettir. Hiçbir demokratik ülkede bu ölçüde bir devir bulunmamaktadır. İcra yetkisinin serbest ve adil seçimler neticesi oluşacak bir parlamentodan güvenoyu alacak bir heyet tarafından ve yasal sınırlar çerçevesinde yürütülmesi doğru olacaktır.

ATATÜRK’ÜN İSTİKAMETİ BU ÜLKEYE NEFES ALDIRACAK

İnsan haklarına saygılı bir demokrasi anlayışının ve hukuk devleti ilkesinin ve başta düşünce, inanç ve ifade özgürlüğü olmak üzere ‘özgürlük alanlarının koruyucusu devlet anlayışının’ geliştirilmesi gerekmektedir. Tarihin en büyük devrimcilerinden olan Mustafa Kemal Atatürk ‘ün istikametini tarif ettiğimiz bu yaklaşım, ülkemiz insanına nefes aldıracak tek temiz zemindir.

ÖDENEN BEDELLER, HİZMETİN ÖTESİNE GEÇTİ

Bu zor günlerden problemlerin sebebi olan kişinin liderliğiyle çıkabiliriz şeklindeki söylemin samimiyeti ve rasyonelliği bulunmamaktadır. Laik demokratik sistemin aksayan ve onarılması gereken pek çok yönünün bulunduğu ve önceki nesil liderlerin uzun yıllar çözüm bekleyen bu problemlere katı ve derin bir askeri yapının izin vermemesi sebebi ile doğru biçimde yaklaşamadıkları da ortadadır. Kabul etmek gerekir ki bir dönem bu toplumsal ihtiyacı karşılayan siyasal iktidar, karşılığında ülkeyi çeyrek yüzyıl yönetmiştir. Ancak siyasal iktidara ödenen bedeller verilen bu sınırlı hizmetin fersah fersah ötesine geçmiştir.

KARDEŞLİK HUKUNU İNŞA ZAMANI GELMİŞTİR

Artık AKP ve anlayışını geride bırakma ve ülkede uzlaşmayı sağlama, kardeşlik hukukunu inşa zamanıdır.   Ülkeyi ayrıştıran değil birleştiren anlayışın iktidar olma zamanıdır. Bu anlayışı ise sadece Müsavat Dervişoğlu liderliğindeki İYİ Parti temsil etmektedir. Gün Milliyetçilerin, Cumhuriyetçilerin, Atatürkçülerin, Demokratların, Vatanseverlerin İyi Partide birleşme günüdür.”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Çayırova’da yıllardır yaşadıkları
Sıradaki Haber Gergerlioğlu, “Çayırova’da rezerv alan ilan edilen bölgede 20 aile mağdur!”