3 çeşit yemek

İnsanlar aç.
Bunu bilmek ve bilerek yaşamak çok acı.
Günde bir öğün ile yaşamaya çalışan binlerce kimse var.
Sabah belki 1-2 poğaça alıyor, öğlen yemeğini işyerinde son kırıntısına kadar yiyor ve evine gidip uyuyor.
Akşam yemeği ya yemiyor, ya makarnaya talim ediyor.
Birkaç yıl önce bir fabrikanın öneri ve şikayet kutusundan çıkan mektup hala içimi yaralıyor.
Bir işçi işyerindeki öğle yemeklerinde et oranının azaltılmasını istiyordu.
“Evdekiler et yiyemiyor. Ben yerken utanıyorum” diyordu.
*
Bugün öğle yemeğine çıksanız, 2 kişi 400-500 liradan aşağı çıkamıyorsunuz.
Yarım ekmek tavuk döner bile 50 TL’yi aşmış durumda.
İşte tam da bu ortamda İzmit Belediyesi Kent Lokantası’nı açtı.
İzmit Belediyesi’ni ve belediye başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’i pek çok konuda eleştirebilirim, ancak bu kent lokantası gerçekten alkışlanacak iş.
Tabi bunun için de sorular sormak gerekiyor.
İBB bu işin mimarı.
İBB yıllardır bu hizmeti verirken Fatma hanım neden 5 yıllık hizmet süresinin sonunda, seçimlere 1 ay kala anca açabildi bu lokantası merak ediyorum.
Neden bu kadar geç kalındı anlamıyorum…
*
İzmit Kent Lokantası’nda 3 çeşit yemek 40 TL olacak.
Bu lokanta İstanbul’da pek çok noktada hizmet veriyor.
İzmit Belediyesi ise henüz sadece tek bir noktada, Fevziye Cami’nin altındaki eski çay bahçesinde açabildi.
Bugün açıldığını duyunca soluğu bu lokantada aldım.
2-3 saat içerisinde bütün yemekler tükenmiş.
Bugünün menüsünde kavurma, pilav, ayran, tatlı varmış.
Toplamda 1.500 kişiye hizmet verilmiş.
Bugünden itibaren de her gün 12.30’da kapılarını açacak İzmit Kent Lokantası ve 1.500 kişiyi ağırlayacak.
Kapıda adeta izdiham olmuş.
Üzülsem mi sevinsem mi bilmiyorum.
İnsanlar aç.
Bunu bilmek ve bilerek yaşamak çok acı.
Bu açlığın giderilmesinde en ufak bir çabası olanlardan Allah razı olsun.
Dilerim bu ve benzeri projelerin sayısı artar.
Kim bilir belki kentin dört bir yanında aşevleri açılır.
Ancak bildiğim kadarıyla iktidar partisinin yönettiği belediyeler bu aşevi ve benzeri projelere sıcak bakmıyor.
Vatandaşın ekonomik dar boğazı gözle görülsün istemiyorlar.
İktidar belediyesi yapmayınca da işte böyle 5 yıl bekliyorsunuz, seçime bir ay kala şapkadan tavşan gibi çıkıveriyor halka dokunacak projeler…
*
Ben bugün yemeğimi Kurufasulyeci Ziya’da yedim yine.
Mercimek çorbası 50 TL.
Kelle paça, ama ne kelle paça… 75 TL.
Sebze ve et yemeklerinin lezzetini hiç anlatmayayım gidin kendiniz görün.
Abartmadan söylüyorum İzmit’in en iyi esnaf lokantası.
Kıymetli kardeşim Ömer (Yiğit Ömer Demir) ve mesai arkadaşları güler yüzleriyle günümü aydınlatıyor.
Bu aralar güveç yoğurda da bir şeyler olmuş.
Süt tadı damağıma vuruyor resmen.
Bu hafta baklasından bamyasına, ekşili köftesinden kabak ve biber dolmasına kadar pek çok yemeği tattım.
Her yemeğin yanına ise o gün var ise mutlaka ciğer söyledim.
Yemeğin yanında ekmek yemiyorum.
Hal böyle olunca önümdeki tabak sayısı biraz artıyor…
*
Ben İzmit Kent Lokantası’na gidip de sıra bekleyemem maalesef.
Vaktim yok.
İhtiyaç sahibi kimseler için büyük proje, tekrar alkışlayayım…
Şimdi Kurufasulyeci Ziya’dan bahsettim.
Gidebilen var, gidemeyen var.
Kimsenin canı çeksin, aklı kalsın istemem.
Yarın 11.00’de orada olacağım.
12.30-13.00’e kadar birkaç işim var.
Gelen misafirim olurum.
Ben gittikten sonra gelirseniz de Ömer’e benim ismimi verin, yazsın kenara, izninizle bir yemek ısmarlayayım.
Ne diyeyim, şimdiden afiyet olsun.