Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Akın Ülkü Sevinç

A.Ö. – Astakoz Öncesi

Günümüz popüler kültüründe, İzmit kent tarihinin başlangıç noktası M.Ö. 712 yılında Megaralı denizciler tarafından körfezin güneyinde kurulan Astakos olarak bilinen ilk yerleşime dayanmaktadır.

Anadolu ve Balkanlar arasında en kolay geçiş yolu üzerinde bulunması nedeniyle İzmit ve çevresinin kültür tarihi açısından önemi yadsınamaz bir gerçektir. İzmit Körfezi korunaklı büyük bir liman niteliğindedir. Buna ek olarak bir taraftan hem Karadenizde olan kıyısı hem de Marmara’ya açılıyor olması nedeniyle oldukça önemli bir stratejik konuma sahiptir. Geniş ölçekte Yakındoğu ve Avrupa’yı bağlayan doğal yollar, bir huninin dar boğazı gibi Izmit Körfezinde birleşmektedir.

Körfez içinde bulunduğu doğal ekolojik koşullar nedeniyle çok yakın bir geçmişe kadar çok çeşitli canlıya ev sahipliği yapmış, balıkçılık ve yumuşakça toplanması açısından elverişli bir ortam sunmuştur. Körfezin hemen güneyinde yer alan Samanlı Dağları çok zengin bir doğaya sahiptir. Bu zengin doğaya can veren çok fazla sayıda tatlı su kaynakları ile bu dağların eteklerinden çıkmaktadır. İzmit Körfezi çevresinin bu özellikleri geçmişten günümüze bölgenin yerleşim coğrafyası ve tarihi üzerinde çok etkili olmuştur.

Asyayı Avrupaya bağlayan en önemli geçiş yolunun kilit noktası konumundaki İzmit’in prehistorik kültür ve yerleşim tarihinin çok az sınırlı bir çerçevede araştırıldığı görülmektedir. Bölgede bildiğimiz prehistorik buluntu yerlerinin sayısı bir elin parmak sayısını geçmeyecek kadar azdır.

Bunun yanında, Karadeniz ve çevresi, Marmara denizi ve çevresi ile İzmit Körfezi çevresinde Kuvaterner’deki yapısal ve paleocoğrafik evrimine ilişkin çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Bu araştırmaların çok az kısmının arkeolojik verilerle ilişkilendirildiği görülmektedir.

Başta bölgede meydana gelen büyük depremler, zaman içinde İzmit Körfezinin su seviyesinin yükselmesi gibi doğal nedenlerden dolayı bulunduğumuz bölgedeki arkeolojik çalışmaları zorlaştırmaktadır.

İlkçağdan günümüze kadar varlığını devam ettiren, coğrafik ve jeopolitik konumu nedeniyle Astakoz öncesi dönemlerde de farklı kültürlerdeki medeniyetlere evsahipliği yaptığını düşündüğüm İzmit kentinin Astakoz öncesi tarihi de mutlaka araştırılmalı ve dünya literatürüne kazandırılmalıdır.

Akın Ülkü Sevinç

27 Ekim 2022

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ