Kimilerine göre 13.000 yıllık, kimilerine göre 26.000 yıllık kimilerine göre ise 50.000 yıllık geçmişe sahip nomadik insanoğlunun dünya okulundaki yeni evresine girmiş bulunmaktayız.
Antropolojik, arkeolojik ve tarihsel veriler doğrultusunda bize anlatılan, öğretilen yada öyle bilmemiz istenen önceki insanlık tarihi evreleri “Eski Taş Çağı”, “Orta Taş Çağı”, “Yeni Taş Çağı”, “Maden Devri”, “İlk Çağ”, “Orta Çağ” ve “Yeni Çağ”dan oluşuyor.
Son 40-50 yılda, ulaşım, havacılık, bilgisayar, telekomünikasyon, internet, sağlık, biyoteknoloji, yapay zeka ve robotik gibi alanlarda yaşadığımız teknolojik gelişme ve yeniliklerin hızı özellikle pandemiden sonra baş dödürücü bir hızda ivme kazandığı bu yeni çağı ise“Süper Dijital Çağ” olarak nitelendirebiliriz.
Yazımın başında belirttiğim yeni evrede, üretimden tıbba, bankacılıktan eğitime, tarımdan e-ticarete birçok alanda alışageldiğimiz geleneksel yöntemlerden yapay zeka ve robotik sistemlere doğru evriliyoruz.
Daha önceki bir yazımda bu evrilmelerin nasıl ve hangi hızda olacağını anlamamız için 30 sene önce cep telefonlarıyla nasıl tanışıp bugün nasıl hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğu örneğini vermiştim.
Sene 1996. O döneme göre aşırı lüks olan ve sadece belli başlı kişilerin sahip olabildiği araç telefonlarının ardından tüm dünyada herkesin elinde kendine ait ve iki yada üç markanın hegemonyasında cep telefonu olmaya başladığı yıllar. Cep telefonu furyasının ilk yılında, günümüze göre aşırı kaba cep telefonlarıyla sadece ve sadece iki arasında telefon konuşmaları yapılabiliyordu. Birkaç sene içinde kısa mesaj gönderebilme özelliği girdi devreye, müthiş bir gelişmeydi bu.
Birkaç sene sonra telefonların boyutları biraz daha küçülmeye ekranları büyümeye ve ekranlara emoji ekleyebilme özelliği eklendi, çok eğlenceliydi. 3-4 sene sonra ekranlar renklendi,telefondan tuşlar yardımıyla internete bağlanılmaya başlandı, teknolojik bir devrimdi bu o yıllar için. Ardından parmak kaydırmayla yönetilen bugün kullandığımız akıllı telefonların ilk versiyonları sürüldü piyasaya. Bu aşamadan sonra günümüze kadar neler yaşandığını hepimiz biliyor ve bizzat yaşıyoruz.
Tüm bu değişimlerin getireceği yeni yaşam tarzımızda tanışacağımız yeni terimlere şimdiden alışmamız gerekiyor. İşte bu terimlerden bazıları.
Kuantum Bilgisayarlar
Yapay Zeka Tabanlı Robotlar
Yapay Organlar Ve Beyin-Bilgisayar Arayüzleri
Yapay Zeka Etiği
Boyut Kapıları
Ay Üssü
Dijital İkiz
Biyo Baskı
Kapsül Evler
Enigmatik Çağ
Walk-in Ruhlar
Galaktik Federasyon
Galaktik Konfederasyon
Adını En Sık Duyacağımız Yıdız Sistemleri: Pleiades (Ülker), Sirius, Arcturus, Andromeda, Lyra
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak insan hayatında. Her yerde, evde, iş yerlerinde ve sokakta yapay zeka tabanlı robotların cirit atacağı, bu sene sonundan başlayarak çok yakın bir zaman içinde herkesin yada her ailenin bir asistan robotunun olacağı çağa girmiş bulunmaktayız.
Yapay zeka tabanlı robotların ev ve iş yerlerimizin ayrılmaz bir parçası olacağı, ilk evrelerinde bize hizmet ve yardım edeceğini düşünerek melankolik mutluluklar yaşayacağımız, filmin sonunun nereye varacağını şu an için kestiremediğimiz bir dönemdeyiz.
Otonom araçlar, artırılmış gerçeklik gözlükleri, robotik asistanlar, yapay zeka destekli sağlık hizmetleri ve yenilenebilir enerji sistemleri önümüzdeki yıllar içinde teknoloji, insan hayatını köklü bir şekilde değiştirecek. Bu değişimlerin bazıları heyecan verici fırsatlar sunarken, etik ve güvenlik konularında da yeni tartışmalar yaratacağı su götürmez bir gerçek.
Beklenmeyenleri yaşayacağımız, görülmemişleri göreceğimiz, “X” takıntılı Elon Musk’ın dünya devlet başkanı yada dünya federasyonu başkanı olacağı bu yeni evre umarım insanoğlunun dünya gezegenindeki son evresi olmaz!
YORUMLAR