Ben ne bileyim ne yapacağız!

Seçimden sonra ne değişti?

Ülke harika bir refah seviyesine mi kavuştu?

Zamlar durdu mu?

Enflasyon mu düştü?

Dövizde bir gerileme oldu mu?

Market Pazar yangını durdu mu?

Çok daha iyi hizmet mi alıyoruz?

Hiçbiri olmadı.

Her şey daha kötüye gidiyor.

Ben ekonomiden memnun bir kişi görmedim.

Herkes pahalılıktan bahsediyor.

Ne yapacağız?diye soranlar oluyor.

Sanki ben biliyorum ne yapacağımızı.

Bizim yapacağımız bir şey vardı;

Gittik sandığa oyumuzu kullandık.

***

Bundan sonra hükümet ne yapacak?

Yapacakları belli.

Vergileri artırıyorlar.

Her şeyi kademe kademe zamlıyorlar.

Bu ülkede yaşamak inanılmaz zor.

Kirası ayrı, yakıtı ayrı, mutfağı pazarı ayrı dert.

Ben 35 yaşıma geldim.

Bu denli bir ekonomik darlık görmedim.

18 yaşımdan bu yana çalışıyorum.

Hiç bu kadar ekonomik olarak kıskaçta hissetmedim.

AK Parti hükümetlerinin en berbat devrini yaşıyoruz.

Ekonomi iflas etmiş durumda.

Ama hiçbir şey yokmuş gibi yaşanmaya devam ediliyor.

***

Bugün güncel bir çay simit hesabı daha geldi.

Buna bakarak ne halde olduğumuzu herhâlde çok yalın bir örnekle görmüş olacağız.

Buyurun:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1993 yılında Refah Partisi’ndeyken, Tansu Çiller iktidarını ‘Çay simit’ hesabı ile eleştirdi ve 5 kişilik bir ailenin üç öğün çay simitle beslenmesi halinde dahi, bütçesinin açık verdiğini belirtti.

Ancak kendi döneminde dar gelirli çay simide de hasret kaldı.

En düşük işçi emeklisi maaşı yüzde 25 zamla bile, 7 bin 500 TL oldu.

Erdoğan’ın hesabındaki 5 kişilik  ailenin günde üç öğün çay ve simitle beslenmesi halinde cebinden çıkacak tutar ise 9 bin lirayı buldu.“

Çıkın bu işin içinden çıkabilirseniz.