Boku basına atmak!

Geçtiğimiz günlerde yoğun yağışlar sonrasında Bekirdere’de sel baskınları yaşandı.

Söz konusu baskınlar tramvay hattı inşaatı nedeniyle meydana geldi.

İzmit Belediyesi konuyla ilgili onlarca haber servis etti.

Hepsini yayınladık.

Ak Partililer peşi sıra cevap verdi, onları da yayınladık.

Yani birazdan bahsedeceklerimin bizimle bir alakası yok.

*

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet sosyal medya üzerinden bir açıklama yayınlamış.

Açıklamada basını suçlamış, basını yaftalamış, başkaca bir şey yapmamış.

Neymiş efendim, çöp yığını fotoğraflarını haber yapan gazeteler bu işi danışıklı yapmış.

İzmit’e saldırıyorlarmış, İzmit Belediyesi artık bunlara sadece gülümsüyormuş.

*

Biz az önce bahsettiğimiz çöp haberlerine de denk gelmedik.

Yayınlamadık.

Bu konudaki tavrım çok net.

Belediyenin ufak tefek çöp ve benzeri aksaklıklarını haber yapmam.

Hiçbir belediyeninkini yazmam.

Direkt muhatabını arar, çözülmesini talep ederim.

Amacım kent halkının doğru düzgün hizmet alması.

*

Hürriyet’in paylaşımını okuyunca, söz konusu çöplerin bir kurgu olduğu imasını gördüm.

Üzüldüm.

Bu sebeple dayanamadım ve yazmaya başladım.

Sevgili başkan;

Sürekli kendinize düşmanlar ediniyorsunuz.

Büyük bir paranoya içerisindesiniz.

Herkesin size karşı bir komplo içinde hareket ettiğini düşünüyorsunuz.

Hiçbir şeyi olması gerektiği gibi karşılamıyorsunuz.

Yazılanlarda bir gerçeklik aramıyor, hatanızı yazanları düşman ilan ediyorsunuz.

Öz eleştiri yaptığınızı hiç sanmıyorum.

Eleştiriye ise en ufak tahammülünüz bulunmuyor.

*

Seçildiğiniz günden beri etrafınızdaki herkesi uzaklaştırdınız.

Basını en büyük düşmanınız ilan ettiniz.

Garip bir şekilde birilerinin basını organize ettiği, yönettiği ve size karşı kışkırttığı kanısı içerisindesiniz.

Her geçen gün basın ile aranızdaki bağı koparıyor, çukurları derinleştiriyorsunuz.

Doğru iletişim bu değil.

Sizin organizasyon dediğiniz şey aslında bir iletişim sanatı.

Fakat bunun içerisinde bir ‘operasyon’ olduğunu düşünmeyin.

Basın ile doğru iletişim kurabilmek gerek.

Bu iletişimi kuramadığınızda, hele ki sizin gibi sürekli bir düşmanlık içerisinde hareket edildiğinde zamanla ‘operasyon’ olarak adlandırdığınız, sürekli olumsuzu görme halleri başlıyor.

Çünkü basın sizden soğuyor.

Soğuduğunda ise sürekli olarak sizinle ilgili olumsuzu görmek istiyor.

*

Yahu Uğur, çöpten buralara nasıl geldin şimdi?

Başkan çöp fotoğrafını haber yapanları hedef almış, sana bir şey dememiş ki?

Sen kendi işine baksana, karışmasana…

*

Yapamıyorum işte.

Çünkü ortada büyük bir haksızlık var.

Başkan basına haksızlık ediyor.

Söz konusu çöp fotoğraflarının operasyon olduğunu ima ediyor.

Zan altında bırakıyor.

Oysa ben kaç defa bu çöplerle ilgili farklı tarihlerde, farklı bölgelerde belediyeyi aradım en iyi İzmit’in yöneticileri bilir.

Yani kurgu değil bir gerçek var ortada.

Hizmet aksayabilir.

Erdemli olan aksayan hizmet için özür diler, kurum içi gerekli tedbirleri alır.

Yetersiz olan ise karşısında bir düşman yaratır ve sürekli o düşmana saldırır.

*

Bayan başkan görev süresi boyunca çok kişiyi kırdı.

Çok kişiyle kavga etti.

Biz de defalarca karşı karşıya geldik.

Ancak ben kolay kolay kırılmam, incinmem.

Fakat herkes benim gibi değil.

Bu sebeple dikkat etmeli.

Seçimlere 8 ay var.

Bu kentte 8 ay sonra bu kentte bir gelecek düşünüyorsa kırıp dökmekten, düşmanlaştırmaktan vazgeçmeli.

Sadece karşısındakileri değil, yanındakileri de aynı şekilde düşmanlaştırmamalı.

*

Çok kimse biliyorum bayan başkanın çalışma arkadaşı.

Çok kimse biliyorum kırgın.

‘Seçim bitsin de, yollarımız ayrılsın’ diye düşünüyor çok kimse.

Bayan başkan bu kentin siyasetinde bir gelecek istiyorsa ayrıştırıcı dilini bir kenara bırakmalı ve ‘helalleşme’ turlarına başlamalı.

Benim naçizane önerim budur.

*

İzmit’in göbeğinde defalarca çöp dağları görmüş, bunları haberleştirmeyip belediye yöneticilerine iletmiş, kentin temizliği için sade bir kent vatandaşı olarak üzerine düşeni defalarca yapmış biri olarak sosyal medyada gördüğüm ve okuyunca üzüldüğüm bayan başkanın o açıklamasını da paylaşayım son olarak.

Bu dil doğru değil;

“Dün Kocaeli Büyükşehir’in alt yapısındaki bozukluk nedeniyle kentimizi sular seller götürürken, görüyoruz ki BAZI GAZETELERİN HABERLERİNİ DE SULARINI DA SULAR SELLER GÖTÜRMÜŞ GİBİ.

Sanki Kocaeli’de bir sel yaşanmadı, sanki insanların dükkanlarını sel suları basmadı. 

Ama gelin görün ki Mısır’daki turiste saldıran köpek balığının haberini yapan BAZI GAZETELER, sel basan kentimizdeki insanların yaşadıkları mağduriyetin haberlerini yapamadı.

Büyükşehir Belediyesi’ni aklayacaklar diye hemen İzmit Belediyesi’ne saldıralım diyenler ve attıkları başlıklar artık alışık olduğumuz gibi; ‘İzmit’in göbeğinde çöp dağları’ demeye başladı.

Yayınladıkları fotoğraflara bakıyoruz, çöp kutusu bomboş ama yanında bilinçli şekilde atılan atıklar ve çöpler.

Ne tesadüf ki hemen haber alıp fotoğraflayan bizim güzeller güzeli basınımız.

VE YİNE NE TESADÜF Kİ; Birileri çöpü dışarı atar, diğeri hemen de yakalar!!!

Örgütlü kötülük ve bir sokaktaki çukuru günlerce haber yapan Büyükşehir’den geçinen çok sesli koro.

ARTIK SADECE GÜLÜYORUZ!”